2025 yılının ülke açısından alım gücünün daha da düştüğü, geçim sıkıntısının kalıcı hale geldiği, demokrasinin ciddi biçimde yara aldığı bir yıl olarak kayıtlara geçtiğini belirten Maral, 2026 yılında halktan, doğadan ve demokrasiden yana mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini vurguladı.
Ünye'nin gündemine 2025 yılında damga vuran olaylara ilişkin yaptığı değerlendirmede Ünye Çamlığı ve Yalı Kumsalı yürüyüş yolu projesini değerlendiren Maral, "Bu projeler kumsalın yok edilmesi projesidir." diyerek uygulamalara karşı duran Ünyelilerin haklı mücadelesinin yanında olduklarını ifade etti.
Maral, Ünye Çamlığı'nın bölgenin akciğeri olduğunu, deneme-yanılma projelerinin, günübirlik kararların ve kapalı kapılar ardında alınan uygulamaların yapılamayacağını vurguladı.
Ünye'nin 9 mahallesini ilgilendiren madenlerin işletilmesine ilişkin OBB iştiraki ORBEL Madenciliğin düzenlediği ÇED toplantısına ilişkin Maral, sürecin her aşamasının takipçisi olacaklarını, hukuki, demokratik ve meşru tüm mücadele yollarını sonuna kadar kullanacaklarını vurguladı.
Ne Yalı Kumsalı'nda, ne de Çamlık'ta yapılan çalışmalarla ilgili şeffaflığın bulunmadığını belirten Maral, bu projelere dayanak oluşturan herhangi bir belediye meclisi kararının, bilimsel, çevresel ya da teknik raporun kamuoyuyla paylaşılmadığını, bu bölgenin betona teslim edilmesine izin vermeyeceklerini belirtti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ünye İlçe Başkanı İsa Maral, parti binasında düzenlediği basın toplantısında 2025 yılının genel bir değerlendirmesini yaptıktan sonra 2026 yılına ilişkin kararlılık mesajı verdi.
Maral, 2025 yılının Türkiye açısından alım gücünün hızla düştüğü, geçim sıkıntısının kalıcı hale geldiği ve demokrasinin ciddi biçimde yara aldığı bir yıl olarak tarihe geçtiğini vurguladı.
Ekonomik krizin toplumun tüm kesimlerini derinden etkilediğini belirten Maral, emekli, işçi, çiftçi, esnaf ve gençlerin her geçen gün daha da yoksullaştığını ifade etti.
Temel gıda, barınma ve enerji giderlerinin karşılanamaz hale geldiğini dile getiren Maral, hayat pahalılığının iktidarın yanlış ekonomi politikaları nedeniyle kontrol edilemez boyutlara ulaştığını söyledi.
Seçilmiş belediyelere ve CHP'ye yönelik artan hukuk baskılarının halk iradesini hedef aldığını belirten Maral, yargının bir baskı aracına dönüştürülmesinin demokrasiye ağır zarar verdiğini söyledi.
Maral, 2026 yılının emeklinin, işçinin, çiftçinin ve esnafın nefes aldığı; hukukun, adaletin ve halk iradesinin yeniden güç kazandığı bir yıl olması temennisinde bulunarak, halktan, doğadan ve demokrasiden yana mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini ifade etti.
"2025, Hayat pahalılığı, iktidarın yanlış ekonomi politikaları nedeniyle kontrol edilemez hale ulaştı"
CHP Ünye İlçe Başkanı Maral, açıklamasında şunları kaydetti:
"2025 yılı, ne yazık ki ülkemiz açısından yurttaşlarımızın alım gücünün daha da düştüğü, geçim sıkıntısının kalıcı hale geldiği; demokrasinin ise ciddi biçimde yara aldığı bir yıl olarak kayıtlara geçmiştir. Hayat pahalılığı, iktidarın yanlış ekonomi politikaları nedeniyle kontrol edilemez boyutlara ulaşmıştır. Emekli, işçi, çiftçi, esnaf ve gençler her geçen gün daha da yoksullaşırken; temel gıda, barınma ve enerji giderleri karşılanamaz hale gelmiştir. Halktan fedakârlık istenirken, ranttan ve israftan beslenen bir yönetim anlayışı sürdürülmektedir.
"2025 yılı, seçilmiş belediyelere ve CHP'ye hukuk baskılarıyla da anılmakta"
Bu ekonomik tablonun yanı sıra 2025 yılı, seçilmiş belediyelere ve Cumhuriyet Halk Partisi'ne yönelik artan hukuk baskılarıyla da anılmaktadır. Halkın oylarıyla göreve gelmiş belediye başkanlarımız ve yöneticilerimiz, yargı sopasıyla sindirilmeye çalışılmakta; soruşturmalar ve davalar siyasi baskı aracı haline getirilmektedir. Bu uygulamalar, sadece CHP'ye değil, doğrudan halkın iradesine yöneliktir. Demokrasinin temel ilkeleri olan hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığı ve yerel yönetimlerin özerkliği, 2025 yılında ciddi biçimde aşındırılmıştır. Muhalefetin susturulmak istendiği, eleştirinin cezalandırıldığı, adalet duygusunun zedelendiği bir ortamda gerçek demokrasiden söz etmek mümkün değildir.
"Ünye Çamlığı ve Yalı Kumsalını yok edilmesi projesidir"
Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından Ünye Çamlığı ve Yalı Kumsalı'nda yürütülen projelere tepki gösteren İsa Maral, kamuoyunda "yürüyüş yolu" olarak sunulan çalışmaların gerçekte kumsalın betonla daraltılması ve doğal yapının geri dönülmez biçimde tahrip edilmesi anlamına geldiğini söyledi.
CHP Ünye ilçe Başkanı İsa Maral, şu açıklamayı yaptı:
"Ünye Çamlığındaki faaliyetler ve Yalı Kumsalına yürüyüş yolu adı altında beton yol yapılarak kumsalın yok edilmesi projesidir. Ünye Yalı Kumsalı'nda "yürüyüş yolu" adı altında yürütülen beton dökme çalışmalarıyla kumsalın daraltılmasına karşıyız. Bu uygulama, Ünye'nin doğal yapısına, kıyı ekosistemine ve halkın ortak kullanım alanlarına açık bir müdahaledir. Bugüne kadar gerek gösterilerle, gerek etkinliklerle ve gerekse 5 binin üzerinde imza toplayarak bu yanlış uygulamalara karşı mücadele eden Ünyeli hemşehrilerimizin yanında olduğumuzu açıkça ifade ediyoruz. Bu haklı mücadeleye öncülük edenleri takdir ediyor, destekliyoruz.
"Bu mücadeleyi Ünyelilerle birlikte sonuna kadar sürdüreceğiz"
Ünye Çamlığı'nda uzun süredir ne yapılacağı belirsiz, kamuoyuna açıklanmayan ve sürekli değişen belediye faaliyetlerinden de ziyadesiyle rahatsızız. Çamlık, Ünye'nin akciğeridir; deneme-yanılma projelerinin, günübirlik kararların ve kapalı kapılar ardında yürütülen uygulamaların alanı değildir. Ne Yalı Kumsalı'nda, ne de Çamlık'ta yapılan ve yapılması planlanan çalışmalarla ilgili şeffaflık yoktur. Ortada bu uygulamalara dayanak oluşturacak herhangi bir belediye meclisi kararı bulunmadığı gibi, kamuoyuyla paylaşılmış bilimsel, çevresel ya da teknik bir altyapı da yoktur.
"Ünye'nin sahilini, kumsalını, Çamlığını ve doğasını betona teslim etmeyeceğiz"
Bu kararlar kim adına, hangi yetkiyle alınmaktadır? Halktan ve meclisten kaçırılan bu uygulamaların sorumluluğu kimdedir? Cumhuriyet Halk Partisi Ünye İlçe Başkanlığı olarak; Ünye'nin sahilini, kumsalını, Çamlığını ve doğasını betona teslim etmeyeceğimizi, kamu yararına aykırı, doğa düşmanı ve hukuki zeminden yoksun her uygulamanın karşısında duracağımızı, bu mücadeleyi Ünyelilerle birlikte sonuna kadar sürdüreceğimizi kamuoyuna duyururuz."
CHP'den madene tepki!
Ünye'de gerçekleştirilen ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran olaylı ÇED bilgilendirme toplantısına ilişkin değerlendirme yapan İsa Maral, Çiğdem, Döşemedibi, Yazkonağı, Gölcüğez, Yeşilkent, Çatalpınar, Pınarbaşı ve Çınarcık mahallelerini doğrudan ilgilendiren madencilik faaliyetleriyle ilgili sürecin başından itibaren hukuka, bilime ve kamu yararına aykırı şekilde yürütüldüğünü vurguladı.
CHP Ünye İlçe Başkanı İsa Maral, açıklamasında şunları söyledi;
"Ünye'nin Çiğdem, Döşemedibi, Yazkonağı, Gölcüğez, Yeşilkent, Çatalpınar, Pınarbaşı ve Çınarcık mahallelerinde yürütülmesi planlanan madencilik faaliyetleriyle ilgili süreç, başından itibaren hukuka, bilime, kamu yararına ve demokratik katılım ilkesine aykırı biçimde ilerlemektedir.
"Karar, bilimsel bir rapordan çok önceden verilmiş bir onayın kağıda dökülmesidir"
Ordu Büyükşehir Belediyesi'nin iştiraki olan ORBEL firmasının ÇED başvurusu sonrası Ordu Valiliği tarafından verilen "ÇED Gerekli Değildir" kararı, son derece sığ, yüzeysel ve inandırıcılıktan uzak bir karardır. Toz oluşumu, su kaynaklarına etkiler, ulaşım altyapısı, tarım alanları ve yerleşim yerlerine olan mesafe gibi hayati kriterlerin bu kadar kısa sürede sağlıklı biçimde değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu yönüyle karar, bilimsel bir rapordan çok önceden verilmiş bir onayın kağıda dökülmesidir.
"Halkın katılımını sağlamak değil, halkın itirazını etkisizleştirmeyi hedefleyen bilinçli bir tercihtir"
Bu hukuksuz karar, mahkemenin 'ÇED gerekli değildir' raporunun iptal edilmesiyle açıkça ortaya konmuştur. Ancak mahkeme kararından sonra izlenen yöntem de, yanlışı düzeltmek yerine yeni bir yanlış yaratmıştır. Halkın bilgilendirilmesi toplantısı; etkilenecek 9 mahallede ayrı ayrı yapılması gerekirken, vatandaşın yaşadığı yerlerden uzak, Ünye ilçe merkezinde ve toplu halde gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Bu uygulama, halkın katılımını sağlamak değil, halkın itirazını etkisizleştirmeyi hedefleyen bilinçli bir tercihtir.
"Büyükşehir Belediyesi, kamu gücünü kullanarak kendi şirketi ORBEL'i ihaleye tek başına soktu"
Sürecin bir diğer vahim boyutu ise; madencilik faaliyetlerini denetleme ve gayrisıhhi müessese ruhsatı vermeye yetkili olan Büyükşehir Belediyesi'nin, kamu gücünü kullanarak kendi şirketi ORBEL'i ihaleye tek başına sokmasıdır. Bu durum açıkça rekabet hukukuna aykırıdır ve kamusal yetkilerin şirket çıkarları için kullanıldığını göstermektedir.
"Bilgilendirme toplantısı değil, önceden kurgulanmış bir yönlendirme faaliyeti olduğunu gösteriyor"
Bilgilendirme toplantısında yaşananlar ise bu kaygıları daha da büyütmüştür. İhaleye girmeyen firma yetkililerinin salonda bulunması, denetim yetkisini kullanan Milletvekiline ve söz almak isteyen yurttaşlara müdahale edilmesi, sürecin ne kadar sorunlu yürütüldüğünü gözler önüne sermiştir. Bu tablo, toplantının bir bilgilendirme toplantısı değil, önceden kurgulanmış bir yönlendirme faaliyeti olduğunu göstermektedir.
"Bu durum hem rekabet ilkesine hem de kamu yararına açıkça aykırıdır"
ÇED sürecinde başvuruları bulunmayan ve hiçbir şekilde taraf olmaması gereken firma yetkililerinin toplantı salonunda fiilen yer alması, ORBEL'in ruhsatlandırma süreci tamamlandıktan sonra maden sahalarını bu firmalara devredeceği yönünde güçlü bir kanaat oluşturmuştur. Bu durum hem rekabet ilkesine hem de kamu yararına açıkça aykırıdır.
"Ünye'nin kırsalı sahipsiz değildir"
CHP Ünye İlçe Başkanlığı olarak, Ünye'nin kırsal mahallelerinin doğasının, suyunun, toprağının ve yaşam alanlarının oldubittiyle, masa başı kararlarla ve şirket çıkarları uğruna talan edilmesine izin vermeyeceğiz. Bu sürecin her aşamasının takipçisi olacağız. Hukuki, demokratik ve meşru tüm mücadele yollarını sonuna kadar kullanacağız. Vatandaşlarımızın yanında, doğanın ve yaşamın safında durmaya devam edeceğiz. Ünye'nin kırsalı sahipsiz değildir. Bu halk, bu topraklar, bu doğa teslim olmayacaktır."
"Bizler baskılara boyun eğmeyeceğiz"
CHP olarak bizler baskılara boyun eğmeyeceğiz. Halkın iradesini savunmaktan, adaleti, demokrasiyi ve sosyal devleti savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. 2025 yılı, halk için kayıpların yılı olmuş olabilir; ancak aynı zamanda değişim iradesinin büyüdüğü, demokrasi ve adalet talebinin güçlendiği bir yıl olmuştur. Bu karanlık tabloyu değiştirecek olan, örgütlü mücadelemiz ve halkın kararlılığıdır.
"Pahalılığa, adaletsizliğe ve demokrasi dışı uygulamalara karşı mücadelenin öncüsü olmaya devam edeceğiz"
CHP pahalılığa, adaletsizliğe ve demokrasi dışı uygulamalara karşı mücadelenin öncüsü olmaya devam edecektir. Bu duygularla, 2026 yılının; ülkemize, kentimize ve tüm yurttaşlarımıza sağlık, huzur ve başarı getirmesini diliyoruz. Umudumuz odur ki bu yeni yıl, demokrasiye kapıların ardına kadar aralandığı, adaletin, hukukun ve halk iradesinin yeniden güç kazandığı bir yıl olsun.
"Mücadelemiz yeni yılda da devam edecek"
Temennimiz; emeklinin, işçinin, çiftçinin, esnafın her geçen gün daha da ağırlaşan geçim sıkıntısının azalması, alın terinin karşılığının alındığı, kimsenin yarın kaygısı yaşamadığı bir Türkiye'nin yolunun açılmasıdır. CHP olarak bizler; halktan yana, doğadan yana, demokrasiden yana mücadelemizi yeni yılda da kararlılıkla sürdüreceğiz. Yeni yılın, dayanışmayı büyüten, umudu çoğaltan, demokrasiyle taçlanan bir yıl olmasını diliyorum."
Ünye Kent / Yücel Arslanteke