Bir gün sevgili Peygamberimiz (s.a.v) yolculuk yapiyordu. Bineginin terekesine genç sahabelerden Abdullah Ibni Abbasi almisti.
Abdullah Ibni Abbas yolculuk esnasinda Peygamberimiz bana söyle buyurdular dedi: “Yavrucugum, sana bazi kaideler/prensipler ögretecegim.”
Allah’in hakkini/buyruklarini gözet ki, Allah da seni gözetip korusun. Allah’in rizasini her iste önde tut ki, Allah’i önünde bulursun. Bir sey isteyeceksen Allah’tan iste. Yardim dileyeceksen, Allah’tan yardim dile! Ve bil ki, bütün bir ümmet toplanip sana fayda temin etmeye çalissalar ancak Allah’in senin için takdir ettigi faydayi temin edebilirler. Yine eger bütün ümmet, sana zarar vermeye kalksalar, ancak Allah’in senin hakkinda takdir ettigi zarari verebilirler. Çünkü artik kaderi yazan kalem yazmis, yazilari degismeyecek sekilde kesinlesmistir.(Tirmizi kiyamet 59)
Peygamberimizin kucaginda büyüyen Abdullah Ibni Abbas, Peygamberimizin duasina mazhar olmus, Kur’an alimi ve Tercümanü-l Kur’an olmus büyük bir sahabe-i kiramdir.
Bizim yolumuz ve yönümüz Allah ve Resulünün yoludur. Bizi besleyen ana damarlar Kur’an ve sünnettir.
Bu sebeple kâinatin varligindan Rabbimizin verdigi sonsuz nimetlere kadar her sey bizim ilgi ve tefekkür alanimiz olmak zorundadir. Bollukta darlikta, yokluk ve sikintida her an sükür sahibi olmak ayni zamanda Allah ile olan irtibatimizi güçlendirir. Çünkü Rabbimiz gögü, yeri ve ikisi arasindakileri bos yere yaratmamistir.(Sad 27)Bu vesileyle Rabbimiz bize kim oldugumuzu ögretir. Kimden yardim dilememiz ve sebepleri nasil degerlendirmemiz gerektigini ögretir.
Söyle denizlere, deryalara bakalim. Içinde onlarca canli ve balik çesidi vardir. Her bir balik çesidi insanin lezzetine sunuluyor. Bütün insanlar bundan istifade ediyor yararlaniyor. Denizlerde her çesit transit yük yolcu, kargo vs. tasiniyor. Insana dünyanin her türlü nimet ve güzellikleri ulastiriliyor. Insanoglu kadim tarihlerden buyana bu büyük nimetlerden istifade ediyor.
Söyle arazilere, ovalara, genis topraklara bakiniz. Her türlü yiyecek, her türlü bugday ve çesit çesit meyveler, sebzeler ve daha neler neler yine insanoglunun hizmetine sunulmustur.
Daglar, taslar, kirlar araziler her biri, canli, cansiz agaçlar, kurtlar kuslar, börtü böcekler ve akliniza gelebilecek, gelemeyecek envai çesit hayvanlar. Her biri yine insanin hizmetinde ve Insanin istifadesindedir…
Sarp kayaliklara, zirve daglara, tepelere bakiyorsunuz altinda islenmemis madenlerin her çesidi. Yine insanin hizmetine sunulmustur.
Çevirip kafanizi gökyüzüne baktiginizda sonsuz bucaksiz baska bir alem, baska bir dünya. Uçaklarinizi uçurdugunuz, seyahet ederek yollari ve ülkeleri kisalttiginiz bir baska büyük nimetle karsilasiyor veya karsilaniyorsunuz.
Siz daha fazlasini düsünün, daha fazlasini sayin. Bütün bunlari sadece ve sadece insana tahsis eden Allah’i yok saymak, bunlarin asil sahibini görememek, hakkini gözetememek en güzel sekilde yaratilan akil sahibi bir insana yakisir mi?
Hayatin ve ölümün sahibi Allah, kulundan sadece kendisini anmayi ve tanimayi istiyor. Her canlinin rizki daha dünyaya gelmeden yaratilmis ve hazirlanmisken bu kadar büyük bir incelik, tesekkürü, Hamdi, takdir edilmeyi gerektirmez mi?
Normal hayatta bile size yol gösteren, yardimci olan, size ufak bir ikramda bulunana tesekkür ederken, bu kadarini görememek akil kari olabilir mi?
Allah’in hakkini gözetme ona iyi bir kul olmakla, onun emirlerine uymakla, yasaklarindan uzaklasmakla/kaçinmakla olur. Sebeplere sarilarak, çok çalisarak, gayret ederek nimetlerini takdir ederek ve kiymetini bilerek olur. Harami ve helali gözeterek olur. Müslüman olmanin, mümin olmanin geregini yerine getirerek olur.
Allah’in hakkini gözeten, kullarin da hakkini gözetir. Ailesinin, akrabasinin, komsusunun da hakkini gözetir. Bütün canli-cansiz her seyin hakkini gözetir. Onun dünyasinda hep yasatmak vardir. Sevmek, sevdirmek vardir. Hakkina hukukuna riayet vardir.
Her seyi yaratan Allah bizi de yaratti. Birde gönlümüzde/kalbimizde vicdan terazisi yaratti. Grami ve kefeleri tam ve eksiksiz bir terazi, bütün haklari dogru tartsin ve haklari gözetin diye.
Bu hususta çok itinali olalim diyor sizleri Allah’a emanet ediyorum.
Hüseyin Okus
Ünye Müftüsü