Bu gün, 20 Kasim günü, dünya çocuk haklari günüdür.
Birlesmis Milletler Genel Kurulu tarafindan 20 Kasim 1989 yilnda görüsmeye açilan Dünya çocuk halkari günü, 02 Eylül 1990 tarihinde yürürlüge girmistir.
Türkiye dâhil olmak üzere yaklasik 142 ülke tarafindan sözlesme kabul edilmistir.
Bu sözlesmeye göre 18 yasin altinda olan herhes çocuk kabul edilmis, haklari evrensel manada teminat altina alinmistir… Daha dogrusu sözlesmeye göre öyle!
Sözlesme 54 maddeden olusuyor.
Gel gör ki, Birlesmis Milletler Genel kurulunda alinan kararlarin çogunun lafta kaldigi gibi, çocuk haklari konusunda alinan karalarda lafta kaliyor.
Dünyada su anda en az 200 milyon oyun yasindaki çocuk isçi olarak çalistiriliyor… Bu çocuklarin 73 milyonu çok tehlikeli ve riskli islerde çalistiriliyor.
Su anda Dünyada her 10 çocuktan biri çocuk iscidir.
Cografi duruma göre Dünyada çalisan her 10 çocuktan dokuzu Asya Pasifik civarindadir.
Dünya üzerinde yasayan her 10 çocuktan biri cinsel istismara maruz kalmaktadir.
Bilhassa basta Vatikan olmak üzere hiristiyan dünyasinda hiristiyan din adamalari tarafindan cinsel istismara ugrayan çocuk sayisi hat safhadadir.
Dünyada her yil 60 milyondan fazla çocuk 18 yasin altinda evlendirilmektedir.
Dünyada süregelen çatismalarda 2 milyondan fazla çocuk ölmüstür.
Küresel sermaye elinde her gün bir buçuk Trilyon el degistirirken, 600 bini çocuk bir milyar 200 bin insan günde bir dolardan az paraya hayatta kalmaya çalismaktadir.
Evet, bu gün dünya çocuk haklari günü beyler!
Peygamberimizin Allahin inayetiyle insanligin selameti için devrim niteliginde baslattitigi mücadeleyle kiz çocuklarinin diri diri topraga gömülüsüne son vermesinin üzerinden 14 asir geçmis olmasina ragmen, insanlik çocuklarin haklarini tam manasiyla koruma medeniyeti ve erdemine ulasamamistir.
Suriye ve filistin basta olmak üzere hala dünyada birçok bölgede katledilen, açlik çeken, cinsel istismara ugrayan çocuklarin vebali ve günahi, Amerika ve Avrupa ülkeleri olmak üzere zengin ülkelerin ve onlara destek veren Arap ülkelerinin üzerindedir…
Zengin Arap ülkeleri, Amerika ve Avrupa ülkelerinin piyonu olarak bu ülkelerin orta doguda çikarttigi savaslar sebebiyle sefalet yasayan Filistin ve Suriyeli çocuklar için kilini kipirdatmamaktadirlar.
2014 yilinda Esat rejiminin bombardimani sirasinda yaralanan Suriye’li çocugun… Sizi ‘’Allaha sikâyet edecegim’’ diye haykirisi… Bes yasindaki Suriyeli Aylan Kurdi’nin Ege kiyisina vuran cesedinin günahi bu merhametsiz çikarci ülkelerin üzerindedir.
Dünyada açlik ve korku içersinde yasayan çocuklarin hislerini tarcüme etme niteligi tasiyan Suriyeli bir kiz çocugunun ölmeden önce yazdigi mektup, insanligin geldigi medeniyet karnesinin en çarpici göstergesidir:
Canim annecigim senden, benim güzel gülüslerimi hatirlamani ve yatagimi oldugu gibi birakmani istiyorum. Ve sen ablacigim, Arkadaslarima deki; O açliktan öldü.
Ve sen abicigim, Üzülme. Ama ikimiz birlikte, Biz açiz dedigimizide hatirla.
Ey ölüm melegi, acele et ve ruhumu alki, artik cennnette yemek yiyecegim.
Ben çok açim… Ve ey ailem, Benim için korkmayin. Ben sizin yerinizede cennette yiyebildigim kadar çok yiyecegim.