Hem Milletimizin, tarihin derinliklerinden gelen güzel örfü-adetlerinden olarak hem de dinimizin köklü ögretilerinden birisi olarak HASTA ZIYARETLERI, terk edilemez, vaz geçilemez güzel uygulamalarimizdandir. Ancak, inançlar zsyifladikça hem örf ü adetlerde hem de dini bazi toplumsal uygulamalarda zayiflamalarin olduguna tanik oluyoruz. Halbuki toplumsal dayanismaya güç katan, sosyal iletisimi kolaylastiran, dolayli olarak devletin gücünü arttiran örfü-adetlerin yasatilmasi ve gelecek nesillere aktarilmasi gerekir.
Esimin rahatsizligi nedeniyle, yakin çevreden ve dostlarimdan hasta ziyareti beklentisi vardi. Bazi dostlarin serin durdugunu görünce nedenini arastirmaya koyuldum. Yakinlarimiza ve dostlarimiza karsi kusur mu isledik, hatali davranislarimiz mi oldu, diye yoklama yaptim; altindan korona- virüs çikti. Yani bulasma olur, mikrop tasinir gibi endiselere ulastim. Elbet ki tedbirli olmak, önlem almak, kulun görevidir. Takdir, Allah'a aittir. Ancak, bütün bunlara karsin, HASTA ZIYARETI örfümüz de yasatilmali, köreltilmemelidir. Çünkü Cenâb-i Hakk (C. C.), bir Hadis-i Kutside (sözü, Peygamberimize; manâsi Allah'a ait olan Hadis); "Hastalandim da beni ziyarete gelmedin." diyecek, kuluna. Kul, itiraz edecek: "Ey Allah'im ! Sen Rabbimsin, Yücesin ! Ben Seni nasil ziyaret edebilirdim ? " Allah, söyle buyuracak : " Falanca kulum ( komsun, akraban, hisimin, müslüman kardesin) , hastalandi da onu ziyaret etmedin. Hasta kulumu ziyaret etseydin, beni orada bulurdun. " Hasta olan veya hastasi olanlar, elbetteki dostlarini yanlarinda görmek isterler. Dost, aci günde belli olur, demis atalarimiz. Hasta ziyaretleri hem çok sevapli hem de çok insani olan davranislarimizdandir.
Degerli Okuyucularim !
Dinimizin güzelliklerini ve örfü-adetlerimizin güzel ve faydali olanlarini hem yasamali hem de bizlerden sonraki nesillere aktararak yasatmaliyiz.
Saygi, sevgi ve selâmlarimla...