Bir önerim var. Yaratılana merhamet bizi korur.
Bu yazımda ülkemizde hakikaten acil çözülmesi gereken önemli bir konudan bahsetmek istiyorum. Bu konu sokak hayvanları meselesidir. Nasıl çözülmesi gerektiğine dair ufakta olsa önerimi siz değerli okurlarımla/dinleyenlerimle paylaşmak istiyorum.
Her birimiz şu vakıayı/hadiseyi ya duymuşuz yâda okumuşuzdur. “Bir kadına ölünceye kadar hapsettiği bir kedi yüzünden azap edildi ve bu sebeple cehenneme girdi. Hayvanı hapsettiğinde ona bir şey yedirmemiş, içirmemiş yerdeki haşereleri bile yemesine izin vermemişti.” (Buhari, Enbiya 54…)
Bir adam yolda, yürürken susadı ve susuzluğu arttı. Derken bir kuyuya rastladı. İçine inip susuzluğunu giderdi. Çıkınca susuzluktan soluyup toprağı yemekte olan bir köpek gördü. Adam kendi kendine: Bu köpekte benim gibi susamış deyip tekrar kuyuya inip ayakkabısını su ile doldurup ağzı ile tutarak dışarı çıkardı ve köpeği suladı. Allah bu adamın davranışından memnun kaldı ve günahlarını affetti. Allah Resulünün yanındakiler: Ey Allah’ın Resulü! Yani bize hayvanlar için yaptığımız iyilik içinde mi ücret var? Allah Resulü (as) Evet! Her ‘’Yaş ciğer’’ sahibi için bir ücret vardır.” Buyurdu. (Buhari, Şirp 9 Vudu 33…)
Yine Rabbimiz bir ayeti celile de: “Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri biz boş yere yaratmadık. Bu, inkâr edenlerin zannıdır. Vay o inkâr edenlerin ateşteki haline! (Sad 27) buyurmaktadır.
Biz bu referanslarla bir medeniyet kurduk. Yaratılanı, yaratandan ötürü sevdik. Merhamet ettik. Hiç bir canlıyı aç, susuz ve bakımsız bırakmadık. İşkence, eziyet etmedik. Her birimiz evimizi korumak amacıyla kedi, köpek besledik onları hanenin bir ferdi saydık. Dağda taşta kurda, kuşa çetin kış mevsimlerinde aç kalmasın diye yem attık, yiyecek attık. Göçmen kuşların yollarına, duraklarına yiyecekler bıraktık. Daha da ilerisi onlar için vakfiyeler, hayır kuruluşları kurduk, oluşturduk.
Bu gün sokaklarımızda gezen onlarca başıboş hayvanlar var. Birçok şehirden çocuklarımıza, insanlarımıza saldıran, yaralayan veya ölümüne sebep olan hadiselere hep birlikte şahit olmaktayız.
Tabi ki devletimiz ve belediyelerimizin yaptığı ve işlettiği barınaklar, bir takım koruma/barınma merkezleri var. Ferdi olarak birçok duyarlı insanlarımız onları bahçesinde, sokağında besliyor, bakıyor. Lakin bunlar bile yeterli gelmeyebiliyor. Ve istenmeyen hadiseler yaşayabiliyoruz. Bu işe milletçe sahip çıkıp belediyelerimize destek vererek şöyle bir çalışma yapabiliriz.
Her gün binleri, milyonları bulan ekmek çöpe gidiyor. Her şehirde, şehrin ölçeğine göre geri dönüşüm kutularının yanında ekmek ve yiyecekler için geri dönüşüm kutuları konulur. Oluşturacağımız görevli ekipler her gün o yiyecekleri köpek, kedi barınma merkezlerine götürür. Oradaki mutfaklarda mama haline getirilir.Farklı şekillerde yiyecekler oluşturulabilir. Bu yiyeckler hayvanlara verilir ve onların beslenmesi sağlanmış olur.
Ünye Belediyemizin sokak hayvanları için mama(yiyecek) üretim merkezi güzel bir örnektir.
Bu konuda bilinçlendirmeler yapılıp fonlar oluşturulur. Bu fonlarla hem masraflar karşılanır, hem de bakıcılar istihdam edilir.
Daha sağlıklı, geniş alanlar ve nezih ortamlar oluşturularak, sokaklarda bir tane bile başıboş hayvan bırakılmamış olur. Onların bakımı, tedavisi ülke genelinde yapacağımız kampanya ve geri dönüşümden elde edeceğimiz gelirlerle fevkalade devletimize, belediyelerimize yük olmadan sistem yürütülür. Gerekirse destekte alınır.
Bununla beraber birçok gönüllü vatandaşımız ya bizzat yardım edecektir. Yâda nakdi destek verecektir. Zaten bu işi ferdi olarak yapan birçok insanımızın olduğunu biliyoruz.
Biz, bize yakışanı en güzel şekliyle yapmak ve yaşatmak ve merhamet etmek üzere inşa edilmiş medeniyetin çocukları olduğumuzu unutmayalım. Bu veya buna benzer bir çalışma yapılabilir diye düşünmekteyiz. Dahası da yapılabilir.
Allah’a emanet olunuz.