“Cumhuriyet nöbetimiz asla tükenmeyecek”

Musa Kıranlı, konuyla ilgili olarak yayımladığı yazılı mesajında şunları söyledi; 

“Cumhuriyetin kuruluşu ile ülkemizin kalkınması, sanayileşmesi ve gelişmesi sürecinde Fen mektepleri açılarak yetişen mesleki teknik eğitim gören nitelikli meslek elemanları bugünkü adı ile YÖK ve Üniversitelere bağlı MYO’larınca yetiştirilen üretici iş gücü tekniker meslektaşlarımızın katkılarıyla büyük başarılara imza atılmıştır. Bugün ise mesleki teknik eğitim gören teknikerler de maalesef aldıkları eğitim dışında çalışmak zorunda bırakılmıştır. 

Mesleki teknik eğitim zor ve pahalı bir eğitimdir. Boşuna mı Okuduk?

Gerek idari gerek iktisadi gerek ise teknik konularda masa başında beyinen sahada bedenen aldıkları eğitim sonrası Ülkenin en zor işlerini kendine görev bilen tekniker meslektaşlarımız sayesinde Cumhuriyet tarihinin önemli süreçleri ilmek ilmek örülmüştür. Teknikerler sadece kendileri için değil aynı zamanda parçası oldukları toplum ve ülke için de çalışmış ve üretmektedir. Tarihimiz boyunca kalkınma, sanayileşme, kentleşme, sağlık, gıda, iletişim, bilişim, ulaştırma, enerji ve tarım gibi temel alanlarda plan, proje, üretim ve uygulama gibi süreçlerin itici üretici işgücü tekniker meslektaşlarımız olmuştur. Cumhuriyet’in 100. yılına geldiğimizde teknikerlik başta olmak üzere mühendislik, mimarlık ve şehir planlama başta olmak üzere toplumun birçok kesiminde büyük ve köklü sorunlar hayatımızı kuşatmış, Plansızlık, üretimsizlik, işsizlik, yoksulluk, güvencesizlik, açlık ve sefalet koşulları ülkemizi teslim almıştır. 

Üretici iş gücü teknikerlerdir

Ülkemizin gerçek sahibi İnşaattan makineye, elektrikten bilgisayara, ziraattan gıdaya, sağlıktan, tarıma, ülkemizi ve milletimizi yakından ilgilendiren her türlü sektörde alın teri ve emeği olan üretici iş gücü teknikerlerdir. Bugün ülke genelinde mezun sayısı 7 milyona yaklaşan mesleki teknik eğitim görmüş teknikerler serbest piyasada çalışmak üretmek istihdam olup katma değer üretmek için çırpınmaktadır. 

Uzattığımız eli tutun

Ülkemizi bulunduğu yerden daha yukarıya çıkarmak için 2,3,4 yıl üniversite teknik eğitim alarak işin mutfağında yetişen, ülkesine ve milletine hizmet etmek isteyen teknikerlerin sesine kulak verin, uzattığımız eli tutun… Hiçbir kimsenin bir şüphesi olmasın ki; Türkiye’nin yüksek teknik eğitim görmüş teknikerler potansiyeli harekete geçirildiğinde ülkemiz bulunduğu yerden daha yukarıya çıkacak, teknikerlerin elinden tutan herkes kazanacaktır. Üniversite mesleki ve teknik eğitim sonrası yasalarca tanınmış olan Tekniker unvan ve kimliğimiz dışında başkaca hiçbir kimliğimiz yoktur. 3795 sayılı yönetmelik ile güvence altına alınan Teknikerler olarak daha önceki Meslek alanlarımızdaki yönetmelikler ile bir çok başarılara imza atmış ancak verilen haklarımız güncellenmediği için geçen yıllar içinde büyük bir yıkım yaşanmış ve teknikerler olarak serbest piyasada iş yapmamız engellenmiş olup teknikerler aldıkları teknik eğitim dışında çalışmak zorun da bırakılmıştır.

Mesleğimiz yok sayılıyor

Bir afet ülkesi olmamıza rağmen, daha fazla önem verilmesi gereken saha elemanları olan teknikerler aldıkları eğitim hiçe sayılmış hizmetleri birer prosedür haline getirilmiş olup, birçok alanda dışlanmış, mesleklerimiz yok sayılmıştır.  Ülkemizin temel sorunlarının çözümünü de afetlere karşı dirençli kentleşmenin, tarımsal ve sınai üretimin, tarihi, kültürel ve doğal alanların korunmasının, toplumsal kalkınmanın anahtar gücü olan üretici işgücü teknikerlik meslekleri ara eleman olarak âdeta gözden çıkarılmıştır. Oysaki teknikerler ara eleman değil aranan elemanlardır. Tekniker meslektaşlarımızın serbest piyasada iş yapmalarına engel olunmuş, kamuda çalışanlarda açlık ve yoksulluk sınırı altında düşük ücretlerle, kötü koşullarda çalışmaya mecbur bırakılmıştır. Ücretli çalışan meslektaşlarımızın yaklaşık %60’ı asgari ücret düzeyinde ücretlere çalıştırılmaktadır.  Kamuda çalışan meslektaşlarımızın hakları erimiş, kamuda istihdam giderek daralmıştır. Emekli meslektaşlarımız, üstlendikleri tüm önemli ve kritik görevlerden yüz akıyla çıkmayı başarmışken, mesleklerini bir ömür boyu ifa etmişken 3600 ek göstergeye dahil edilmemiş bugünlerini yoksulluk ve geçim sıkıntısı teslim almıştır.

Umutlarımız kayboluyor

Genç ve nitelikli tekniker meslektaşlarımız, ülkemizin geleceğine dair umutlarını kaybetmek üzeredir. İşsizlik oranı %40’ları aşmıştır. Çok sayıda meslektaşımız iş bulamadığı için yurtdışına çıkmaktadır. Ülkemiz, yetişmiş değerli nitelikli üretici işgücünü kaybetmektedir. Meslektaşlarımız yoğun işsizlik sonucu geçimlerini sağlayabilmek için meslek dışı işlere yönelmekte, tezgâhtarlık, garsonluk, kuryelik gibi işlerde çalışmaktadır. Bir asırdır ülkemizin kalkınması, ilerlemesi ve halkın refah koşullarında yaşaması için emek harcayan teknoloji ve bilimin ana elemanları, endüstri ve sanayinin üretici iş gücü bu tabloyu hak etmemektedir.

Boşuna mı okuduk?

Bu acı tablo bizlere kaybedilmekte olan bir geleceği işaret etmektedir. Milyonlarca tekniker bilincinde “boşuna mı okuduk!” yine milyonlarca tekniker ailesi bilincinde de “boşuna mı okuttuk!” sorusu belirginleşmektedir. Eğer bir ülke; kalkınmak gelişmek istiyorsa, nitelikli eleman hizmetine talipse, kaliteli mal ve ürün kullanmak istiyorsa, teknolojinin iler seviyede olmasını istiyorsa, sağlıklı besinler tüketip, sağlıklı yaşamak istiyorsa, kısacası; modern bir ülkede insanca kaliteli yaşam istiyorsanız teknikerlerin yaşadığı sorunların çözümüne destek verilmelidir.

Bitmek bilmeyen ekonomik krizler, enflasyon, işsizlik, hayat pahalılığı ve yoksulluk milyonların âdeta kaderi haline getirilmiştir. Daraltılan meslek alanlarımız ve mesleki itibarımız erozyona uğradıkça nitelikli gençlerimiz yurtdışına gitmekte, ülkemizin geleceği için kaygılar her geçen gün artmaktadır.

Edirne’den Kars’a tüm teknikerler olarak; Cumhuriyetin kuruluşu ile en itibarlı, gözde tekniker mesleğimizin Cumhuriyetin 100. yılında görmezden gelenlere ve yok sayanlara sesleniyoruz. Çoğumuz dar gelirli ailelerin, memur ve çiftçi ailelerinin evlatları olarak dişimizden tırnağımızdan artırarak, çay simit ile orta öğretim sonrası 3- 4 yıl lise ve sonrasında girdiğimiz YKS sınavı ile 2 yıl Üniversite teknik eğitim gördük. “Boşuna Okumadık!” diyoruz. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Bizlerde bu ülkeniz evlatlarıyız. Ülkemizin zor eğitim ve ekonomik koşullarında okumuş çocukları olarak Cumhuriyetin ikinci asrında, eşitlik ve özgürlük temelinde, üreten, sanayileşen, gelişen ve hakça bölüşen bir ülkeyi inşa etmek için Doğduğumuz, doyduğumuz memleketimizin kalkınması ve birlikte yaşadığımız toplum yaşam standartlarını yükselmesi için aldığımız eğitim karşılığında çalışmak hizmet etmek istiyoruz.”