Prof. Dr. Mustafa Yaran’dan Ünyeli din görevlilerine tavsiye…

Emekli İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran, Ünye Müftülük Hizmet binası Konferans Salonu’nda din görevlileri ile bir araya geldi. 

Din görevlilerinin değerli olduğu kadar sorumluluğunun da büyük olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Rahmi Yaran, “Siz çok değerlisiniz, biz çok değerliyiz. Bunun farkında olalım. Değerli olduğumuz kadar sorumluluğumuz da yüksek, bunun da farkında olalım. Görevimiz çok önemli. Sorumluluğumuz da çok önemli. Siz değerlisiniz dedim çünkü değerleriniz var. Bizim değerlerimiz İslami değerlerdir. İslami değerlere sahip çıkarız. Toplumun bu değer yargılarını ve değerlerini değiştirmek için de büyük çabalar var. Ama biz onları yaşatmaya talibiz.” dedi. 

Din görevlilerinin İslami değerlerin temsilcisi olduğuna dikkat çeken Yaran sözlerine şöyle devam etti; 

Bizler İslam’ı güzel temsil etmeliyiz

“Değerlerimiz İslami değerler ve siz-biz hepimiz bu değerlerin temsilcisiyiz. Ne yaparsak yapalım, ne dersek diyelim vatandaşın gözünde, Müslüman olanın da olmayanın da gözünde biz İslam’ı temsil ediyoruz. Biz İslam’ı ne kadar güzel temsil edersek Müslümanlık ve İslam hakkında o kadar iyi intiba gözlerde ve zihinlerde oluşacak. Ama yanlış yaparsak o da kötü bir intibaaya sebep olacak.

Bizim sevenlerimiz var, düşmanlarımız var

Tabi kişisel sevenlerimizin ötesinde bizi hiç tanımadan da savunduğumuz değerler dolayısıyla ve bu dini temsildeki kabiliyetimiz ve başarımız dolayısıyla bizi sevenler var. Bizim bir de sırf bu değerleri savunduğumuz için bu değerleri gelecek nesillere taşınmasına köprü olduğumuz için bizi sevmeyenler ve düşman olanlar var. Onların düşmanlıkları aslında şahsımıza değildir. Bizim o misyonumuzadır. Bizim yapmış olduğumuz vazifeyedir. Bunların farkında olmamız gerekiyor

İslami değerleri zayıflatmak ve yok etmek için çalışmalar var

Son zamanlarda din çok tartışılır hale geldi. Bunda Müslüman toplum olarak bizim de rolümüz var. Bizim bu konuda çok hassas olmamız lazım. Dikkat edin kademe kademe tartışıyorlar. İlk önce fıkhı ele aldılar. Fıkıh dediler bu ne. Söylenen Ayet’te var mı ? Yok. Hadiste var mı? Yok. Onun belli bir zaman değerini indirdiler. Ondan sonra Hadis’e başladılar. Hadis’te var mı ? Var dersen, Hadis sahih mi demeye başladılar. Ama bunların çoğu sahih hadis ne demek desen onu anlayacak hali yok. Bu böyle gitti. Bunu bizden birileri de terse kullandı. Bu sahih hadistir dediler. Kendi içindekileri oraya yamadı. Bir tartışmadır aldı gitti. Derken Hadisleri de yediler. Dediler ki Kur’an da var mı ? Evet Kur’an da var. Kademe kademe şimdi geldiler, şimdi diyorlar bu tarihsel miydi ? Değil miydi? Hatta bunun da ötesinde Kur’an da bu olmaması lazım demeler başladı. Dini çok fazla tartışma konusu yapmayalım. Bu tartışmalarda da dini daha çok tartışacak insanları ekranlara daha çok davet ettiler, konferanslara daha çok davet ettiler. Bizim içimizden de birileri buna ön ayak oluyorlar. Ve vatandaşı topluyoruz. Dini anlatamıyoruz da dini tartıştırıyoruz. Vatandaşın kafasındakileri yıkarken dini yıkarsın ve bir daha da yerine koyamazsın. Buna dikkat etmenizi istirham ediyorum. “ 

Ünye KENT Haber