“Biz artık, ne olur çiftçi olalım!”

“Biz artık, ne olur çiftçi olalım!”

Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman, üreticilere seslenerek, “Biz artık, ne olur çiftçi olalım! Sadece fındık toplayan fındıkçı olmayalım.” diyerek üreticilere bahçesine sahip çıkması çağrısı yaptı.

Kahverengi Kokarca böceğiyle mücadelede Tarım Bakanlığı başta olmak üzere bakanlık ve yetkililere de seslenen Sarıkahraman, “Fındıkçı ölüyor. Dolayısı ile bütün paydaşları göreve çağırıyoruz.” dedi.

Kahverengi Kokarcayla mücadelenin zor ve çetin olacağını, sıkıntılı bir sürecin beklediğini vurgulayan Osman Sarıkahraman, “Mücadele noktasında haykırarak söylemek istiyorum; Tarım Bakanlığı artık uyan! İllerin İl Müdürlüklerini, İlçe Müdürlüklerimizi, Sayın Valimizi ve Kaymakamımızı kendi kendine bırakamazsınız.” diye konuştu. 

Sarıkahraman, Ünye Ziraat Odası olarak odaya kayıtlı çiftçilere ilaç vereceklerini de duyurarak, “Üreticiye destek olmak adına biz 700 bin TL değerinde 10 bin adet ilaç dağıtacağız. Kışlak alanlarının ve ev içi alanların odamızın desteği ile ilaçlanmasını sağlayacağız.” dedi. 

Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman, Ziraat Odası Toplantı Salonu’nda yaptığı basın açıklamasında, fındıkta en büyük tehdit olan istilacı böcek Kahverengi Kokarca ile mücadele, serbest piyasada fındığın durumu başta olmak üzere tarım şehri olan Ordu’nun yüzde 74’ünün maden sahası ilan edilmesine ilişkin açıklama yaptı.   

Toplantıda Tarım Bakanlığı başta olmak üzere bakanlık ve yetkililere çağrıda bulunan Sarıkahraman, üreticilere de seslenerek, “Biz artık, ne olur çiftçi olalım! Sadece fındık toplayan fındıkçı olmayalım.” dedi.

-“Ya anlatamadık ya da karşı taraf olarak anlayamadık” -

Ünye Ziraat Odası Başkanı Sarıkahraman açıklamasında, geçen yıl Ünye’nin üçte birine kahverengi kokarcayla mücadeleye ilişkin eğitim vermelerine rağmen fındıkta böcek istilasının çok yoğun olduğunu ve bu yıl rekoltede ciddi bir etki yaptığını belirterek, “Ya anlatamadık ya da karşı taraf olarak anlayamadık. Kokarcanın zararlarını görünce aklımız başımıza geldi.” dedi. 

-“Bu yıl literatüre bahçe çürüğü söylemi girdi” -

Fındığın bu yıl bir çok elemeye maruz kaldığını belirten Sarıkahraman, “Fındık piyasaya indi. Piyasada işte 15 randımanlarda 40’lara, birinci sınıf, ikinci sınıf fındık, elek üstü, elek altı fındık, kokarca çok vurmuş, az vurmuş gibi bir sürü söylemlerle karşı karşıya geldi. Evet, fındıkta bu sene kokarca var, kokarca zararlısı var. Bu sene literatüre bahçe çürüğü diye bir söylem girdi. Evet bunları kabul ediyorum, hepsinin altına da imzamı atıyorum.” diye konuştu. 

-“Her türlü salgından, her türlü olaydan çıkar elde etmeyi düşünüyoruz, bu da üreticisi temsilcisi olarak bizi üzüyor” -

Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman, serbest piyasada korkunç bir şekilde çiftçi üzerine oynanan oyunlar olduğunu vurgulayarak, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“X bir manavda yapılan randıman atıyorum 20, öbür tarafta 25,30 gibi. Biz üreteniyle, fabrikasıyla, manavıyla bu memleketin birer fertleriyiz. Kıblemizi aynı yere dönüyoruz. Üstümüz al bayrak, altımız toprak. Bu nedir? Bu teferruatlı alışverişi anlamış değilim. Her türlü bir salgından, her türlü bir olaydan biz çıkar elde etmeyi düşünüyoruz. Bu da bizi bir üretici temsilcisi olarak üzüyor.”

-“TMO ve Fiskobirlik, randımanı düşük olan fındıklar için bir birim açıp alım yapmıyor” -

Osman Sarıkahraman, şu an piyasada çürük olarak nitelendirilen fındığın birkaç ay sonra vatandaşa yedirileceğini, piyasada bu bahaneyle üretici üzerine oyunlar oynandığını, bunu engellemek için de TMO ve FİSKOBİRLİK’in harekete geçmemesini eleştirdiklerini belirterek, şunları söyledi:

“Bu çürük fındıklar ne olur ya da evde mi samanlıkta mı kalacak? Yeminle söylüyorum bu fındıkları üç-beş ay sonra yiyeceğiz. Çürüğünü de çarığını da bize yedirecekler. Çünkü ben bunu biliyorum. Eğer hal böyle ise bu kadar başka türlü oyun oynamak nedir bilemiyorum. TMO, FİSKOBİRLİK özellikle bir çiftçi kuruluşudur. Neden bu randımanı düşük olan fındıkları, bir birim açarak alınmadığını hala anlamış değilim.

-“TMO, randımanı düşük olan fındığı mutlak suretle almalı” -

Buradan çağrımızı yineliyoruz. TMO’nun, vatandaşın satamayacak kadar randımanı düşük olan fındığı mutlak suretle alması lazım. Efendim ‘Zarar mı edecek?’, edecek tabi ki. Bana sorarsanız, elbette etmeli. Devletin ben şefkatli elini ne zaman üreticinin üzerinde olduğunu hissedeceğim? Elbette almalı, elbette etmeli. Efendim Alan Bazlı Gelir Desteği veriyor. Verecek, bunları verecek. Vermelidir devletim. Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı anayasada gayrisafi milli hasılanın yüzde biri tarıma destek olarak verilir demiş. Kenarından, köşesinden verilebilir dememiş, verilir demiş. Dolayısıyla biz o yüzde birin yüzde birini bile alamıyoruz. Buradan TMO’yu, FİSKOBİRLİK’i gerçekten göreve davet ediyoruz.”

-“Gözü parayla doymayanların bu bölgede istedikleri nedir?”-

Ordu’nun Dünyanın en kaliteli fındığını ürettiğini, bunu da zengin maden yataklarıyla sağladığını vurgulayan Osman Sarıkahraman, Ordu’nun yüzde 74’ünün maden sahası ilan edilerek talan edilmesinin tarıma büyük zarar vereceğini de vurgulayarak, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ordu ilinin yüzde 74’ü maden sahası ilan edildi ya da araştırıldı. Ünye’mizde bu yüzde 74’ün içerisinde en tehlikeli bölge benim yaptığım araştırmalara göre. Bu bölgenin topraklarının fındıkta ya da diğer ürünlerde verimli olması, Dünyanın en kaliteli fındığını bu bölgenin üretiyor olması altındaki maden zenginliklerinden kaynaklanıyor. Biz her bir tarafı kelaynak kuşunun kafası gibi yolmaya çalışıyoruz. Bu maden çıkarıcılarının, gözü parayla doymayanların bu bölgede istedikleri nedir? 

-“Hükümet edenlere haykırıyoruz!”

Buradan haykırıyoruz. Bir üretici temsilcisi olarak hükümet edenlere haykırıyoruz. Lütfen elinizi bu verimli topraklardan çekin. Artık yeter! Dolayısıyla altın madeninden ülkem benim altın kazanamazken, ben baron bir firmayı neden altınla zengin edeyim. Benim ülkem burada zarar ederken, yüzyıllar boyu maden sahasında bir ot bitmeyecekken bu sahayı neden büyük baronlara peşkeş çekelim. 

Eğer siz maden sahaları ile bu şekilde yok ederseniz, dünya yok edilirse bu insanlar karınlarını neyle doyuracak? Kokarcaya çare arıyoruz. Kokarcaya çare aramaya gerek yok ki. Yani siz Cenab-ı Allah’ın yaratmış olduğu yeryüzüne insan olarak elinizi sürmeyin. Bunun pandemide örneğini gördük. Kendi kendini dengelerdi o. Sürmeyin, insanoğlu elini sürmesin yani ne olur. 

-“Siz bu tarım alanlarını madencilere peşkeş çekerseniz, bu memlekette nasıl üreteceğiz”-

Türkiye Cumhuriyeti 85 milyon nüfusu var. Türkiye’de 20 milyona yakın kendi vatanlarının hainlerini, mülteciyi besliyoruz. Biz aşağı yukarı 30 milyonun üzerinde turist karnı doyuruyoruz. Bunu Türkiye Cumhuriyetindeki bütün bölgelerdeki çiftçiler üretiyor. Siz bu tarım alanlarını madencilere peşkeş çekerseniz, bu memlekette nasıl üreteceğiz? Çeliğimize çocuğumuza gelecekle alakalı neler bırakacağız? Dolayısıyla doğa katledildikçe kendine yaşam alanı arayan böcekler yaşam alanı bulmaya geliyorlar. Dünyada katlediliyor. Sadece ülkemizde değil Dünyanın da uzak bölgelerinde bu olaylar oluyor. Böcekler oradan oraya kendine yaşam alanı arıyor. 

-“Maalesef böceğin hızına yetişemedik” -

Kahverengi Kokarca ile ilgili Sayın Kaymakamımızın önderliğinde, Belediye Başkan Yardımcısı, Jandarma Komutanı, İlçe Tarım Müdürlüğümüz ve biz eğitim çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçen yıl özellikle kokarcanın görüldüğü sahil bölgelerimizde yoğunlaştık ki yüksek bölgelere gitmesin, orada yok edelim düşüncesiyle. Ancak maalesef böceğin hızına yetişemedik. 

-“Kokarca ile mücadelede Tarım Ordu İl ve İlçe Müdürlüklerine teşekkür ediyorum”-

Tarım Bakanlığı üst yönetiminin çok da bu işi duyduğunu sanmıyorum. Ya da duyuyor ama duymaz geliyor gibi düşünüyorum. Ama Ordu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve onların himayesinde İlçe Müdürlüklerini tebrik ediyorum. Belki de en çok ses çıkaran il Ordu İl Müdürlüğü ve İlçe Müdürlüğü bizlerle beraber. Neler yapılabiliri her gün anlatıyoruz. Artık bir sonuç görmek istiyoruz. 

-“Mücadeleyi eksiksiz eden üretici Cevizdere’de 52 randıman fındık aldı” -

Ziraat Odası olarak Kahverengi Kokarca ile ilgili kendimizi geliştiriyoruz. Bu anlamda kişiler neler yapabilir, neler yapmalı diye Genel Sekreterimiz Fatih bey ile birlikte köy köy gezdik, anlattık. Anlattığımız yerlerde zarar görenler oldu, görmeyenler oldu. Anlattıklarımızı tam anlamıyla yapanlar oldu. Cevizdere’nin göbeğinde Ayhan Kartal isimli bir üreticimiz 52 randıman fındık getirdi. 4 defa ilaç uygulamasını yaptı, her uygulamasında farklı ilaçlarla bu başarıyı yakaladı. Sokakta ilaçlar öldürmüyor diyenler var, tam da bunun cevabı. 

-“Kahverengi Kokarca ile mücadelede en büyük figür üreticinin ta kendisi”-

Kahverengi Kokarca ile mücadelede en büyük figür üreticinin ta kendisi. Ancak Kokarca ile mücadelede ekipman desteği bekliyoruz, bir an önce. İlaçlama motorları ile alakalı yüzde 50 hibe kampanyaları bekliyoruz. Biz bunu ilgili büyük ağabeylerimize teker teker anlattık. Onların yüzde 50 hibe desteklerini Tarım Bakanlığımızdan ivedilikle bekliyoruz. Kışlakların ilaçlanması için Tarım Bakanlığından süresiz ve sınırsız ilaç desteği istiyoruz. Geçen yıl Ünye Belediye Başkanımızın ve Hasan Basri Durak ağabeyimizin desteği ile bir ton gibi bir ilaçla Ünye’nin bahse konu üçte bir köylerini arkadaşlarımıza ilaçlattırdık.

“Tarım Bakanlığı, tüm yatırımları durdurmalı ve bu kaynağı Kahverengi Kokarca ile mücadeleye aktarmalı”

Tarım Bakanlığı, bence tüm yatırımları durdurmalı ve bu kaynağı Kahverengi Kokarca ile mücadeleye aktarmalıdır. Bu şaka bir iş değil. 50 randıman fındığın 8’lere, 7’lere düştüğünü biliyorum ben. Tarım ve Orman Bakanlığı bunu görmezden gelmemelidir. 

“Biz artık ne olur çiftçi olalım, sadece fındık toplayan fındıkçı olmayalım” 

Ben Hatay’a indim, Gaziantep, Şanlıurfa, Alanya’ya geçtim. Acaba oralarda neler yapılıyor diye? Gittik bulduk. Kimler ne ile mücadele ediyor, gördük. Kendi bölge çiftçim adına çok üzgünüm. Hataylı diyor ki Kahverengi Kokarca ile ilgili hoş geldi sefa geldi diyor; bugün gelir, yarın biz geriye göndeririz size diyor. Niye diyor, çünkü 6 günde bir ilaçlama yapıyor. Dolayısı ile biz buradan çiftçilerimize de sesleniyorum. Biz artık ne olur çiftçi olalım. Sadece fındık toplayan fındıkçı olmayalım. Hatay ve diğer illeri ziyaretlerimizde Kahverengi Kokarca ile ilgili ekipman ve ilaçlar bulduk.

-“Kahverengi Kokarca ile mücadele ekipman ve ilaçları gelişine vereceğiz”-

Kahverengi Kokarca ile mücadele ekipman ve ilaçları, yani aldığımız her ürünü üreticiye aldığımız gibi vereceğiz. Üreticilerimizin merdiven altı yerlerden ilaç almamalarını tavsiye ediyoruz. Bitki koruma ilacı satan bayilerden almalarını öneriyoruz. Lütfen barkotu üzerinde olan, karekod ile sistemden çıkarılan ilaçları alsınlar. İlaç öldürmüyor diyenler var. Bu söylemi kullanan vatandaşımız yemin ederim ilaç kullanmıyor. 

-“Kahverengi ile mücadelede tüm paydaşlar taşın altına elini koymalı” -

Kahverengi Kokarca ile ilgili mücadelemiz zor ve çetin. Bizi sıkıntılı bir süreç bekliyor. Bu anlamda mücadele noktasında haykırarak söylemek istiyorum; Tarım Bakanlığı artık uyan! İllerin İl Müdürlüklerini, İlçe Müdürlüklerimizi, Sayın Valimizi ve Kaymakamımızı kendi kendine bırakamazsınız. Ankara’dan yüksek ses duymak istiyorum. Hükümet edenlerden, Tarım Bakanlığı’ndan gerçekten bir şeyler duymak istiyoruz. 

Çok gerginiz, üretici adına dertliyiz. Tarım Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü neredesiniz? Bizi ilgilendirmez diyemez, Çevre Bakanlığı adın Çevre Bakanlığı senin. Karayolları Genel Müdürlüğü Karayollarındaki palmiyeleri, refüjleri, köprü altlarını ve üstlerini zakkumların içini ilaçlamalı. Herkes taşın altına elini atacak. Büyükşehir Belediyesi öyle sivrisinek ilaçlama değil bu. Taşın altına elinizi atacaksınız, fındıkçı ölüyor. Dolayısı ile bütün paydaşları göreve çağırıyoruz. 

-“Üreticilere 700 bin TL değerinde 10 bin adet ilaç dağıtacağız” -

Ünye Ziraat Odası olarak üreticimize destek olmak adına biz 700 bin TL değerinde 10 bin adet ilaç dağıtacağız. Kışlak alanlarının ve ev içi alanların odamızın desteği ile ilaçlanmasını sağlayacağız. Odamıza kayıtlı, üyelik vasıflarını yerine getirmiş her bir çiftçimize bu ilacı vereceğiz.”

Ünye Kent Haber 

Yücel ARSLANTEKE