Sevgili okuyucular, bu dosya Çanakkale Savaslari nedeniyle
hazirladigimiz yazi serisinde Çanakkale’de savasan yabanci asker ve subaylarin savastan sonra yazdiklari anilarindan aldigimiz bölümleri toparladik.
Çanakkale Savasi Birinci Dünya Savasi içinde Osmanli Devleti’nin Ingiltere ve Fransizlarla yaptigi savastir. Ingiltere’nin bogazlari ve Istanbul’u ele geçirerek Rusya’ya araç gereç yardimi yapmakti.
Savas sekiz buçuk ay sürdü, basari saglayamayan düsman sonunda kaçarcasina Çanakkale’den çekildi.
Savas bitip ülkesine dönen, Almanlar, Fransizlar, Ingilizler, Türkler, Avusturalyalilar, Yeni Zelandalilar, Mauriler, Anzaklar, Yahudiler, Yunanlilar, Iskoçlar, Romanyalilar, Ingiliz sömürge askerleri, Hindular, burada yasadiklari mahseri yazmislardir.
Hepsinin üzerinde birlestikleri tek sey vardi:
Türklerin kahraman bir millet olduklari, dürüst savastiklarini, merhametli olduklari, esirlerin esarette degil de bir misafir gibi bakildiklarini anlatmislardir, Türklere saygi duymuslardir, buraya kandirilip getirildiklerini yazmislardir.
Besinci Osmanli Ordusu Kumandani
Maresal Liman Von Sanders
“Bir asker için mutluluk denen bir sey varsa, Türk’lerle omuz omuza savasmaktir, fakir insanlardi, bugday kirigindan yapilmis çorba, en önemli yemekleriydi. Sagliksiz su içerlerdi, çamur barinaklarinda yatarlardi, fakat en modern silah ve araçlarla donanmis düsmanlarina karsi aslanlar gibi savasirlardi. Ölüme onlar kadar gülümseyerek giden bir millet daha görmedim.”
Ingiliz Genarel Maude:
“Baska millet askerinin, artik muharebeyi kaybettik, yenildik diye silahini birakip savastan vazgeçtigi hallerde, Türk askeri için muharebe yeniden baslar.”
Müttefik Ordular Baskomutani
Ingiliz Generali Hamilton:
“Çok cesur harbeden, iyi sevk ve idare edilen asil Türk Ordusunun karsisinda bulunuyorsunuz. Kilici insafsiz bir maharetle kullanan Türk eli, maglup ettigi insanlarin yarasini sarmakta da ustadir.”
Ingiliz Maresal Frenç:
“Türk askerleri korku bilmez, dünyada yenilgi adinda bir kavram tanimaz. Türkler Asya’nin centilmenleridir.”
Üstegmen Casey
“Conk Bayiri’nda Süngü hücumundan sonra bir bacagi kopmak üzere olan Ingiliz yüzbasisi avazi çiktigi kadar bagiriyordu.
Ancak siperden, kimse çikip yardim edemiyordu. Çünkü en küçük bir kipirdanista yüzlerce kursun yagiyordu.
Bu sirada akil almaz bir olay oldu. Türk siperlerinden beyaz bir bayrak sallandi, bir Türk askeri, silahsiz siperden çikti, hepimiz donup kaldik. Kimse nefes almiyor, ona bakiyorduk, asker yarali Ingiliz subayini yerden kucakladi, kolunu omzuna atti ve bizim siperlere dogru yürümeye basladi. Yaraliyi usulca yere birakip geldigi gibi döndü. Günlerce bu kahraman Türk askerinin cesareti, güzelligi ve insan sevgisi konusuldu.
Ingiliz Genareli Oglander:
“Türk Askerlerinin savas ve muharebe için haiz oldugu yüksek niteliklerin önceden bilinmemesi Ingilizler için felâket olmustur. Türk askerlerinin ne yaman muharip oldugunu Ingilizler kendileriyle dövüstükten sonra anlamislardir.”
Ailesine yazdigi mektup..
10 AGUSTOS. 1915.GELIBOLU
Sevgili Ailem.
Gelibolu cehenneminden hepinize merhaba!
Siz benim buraya cehennem dedigime bakmayin burasi güzel bir yer.
Burasi Türklerin vatani ve bu savas bizim savasimiz degil. Asil kahraman olan Türkler.
Bana sigara ikram eden Türklerden biri “Sen no Ingiliz” diye sordu. “Ben Ingiliz degilim” dedim. Sonra elini uzatti, ben TÜRK dedi.
Bana uzatilan eli tuttum. Gelibolu’nun en kanli savaslarinin yapildigi o tepede, el sikistik. Ben bu adamla neden düsman olmustum ki?
Bu benim savasim degil. Yasamak için de hiç istegim kalmadi, hepinizi çok seviyorum
Çanakkale Savaslari’nda bir kolu ile bir ayagini kaybeden Fransiz Generali Bridges, yurduna döndükten sonra anlattigi hatirasinda söyle diyor:
“Hiç unutmam, savas sahasinda dögüs bitmisti. Yarali ve ölülerin arasinda dolasiyorduk az evvel, Türk ve Fransiz askerleri süngü süngüye gelip agir zaliyat vermislerdi.Bu sirada gördügüm bir hadiseyi ömrüm boyunca unutamayacagim.Yerde bir Fransiz askeri yatiyor, bir Türk askeride kendi gömlegini yirtmis onun yaralarini sariyor, kanlarini temizliyordu.
“Avrupa’da hiçbir asker yoktur ki, Türklerle mukayese edilebilsin. Almanlarin müdafaada gayet iyi olduklari kabul olunabilir. Fakat siperlerde onlar dahi Türklerle kiyas edilemez. Misal olarak Gelibolu’yu zikretmek isterim. Orada bizim gemi ateslerimizle büyük zayiata ugrayan kitalar, Türk olmasalardi. Yerlerinde kalamaz ve derhal degistirilirlerdi. Hâlbuki Türkler, bütün muharebe müddetince yerlerinde kaldilar.”
19 Ekim 1915 tarihli Üstegmen T.E.Cozens tarafindan yazilan mektup ise söyle:
“Gün içinde yiyecekleri karsilikli olarak siperin çikintisina koyuyor ve gönderiyorduk. Bu sabahin ilk saatlerinde Türklerle bizim arkadaslar arasinda sira disi bir dostlukla degis tokus yapildi. Bizim çocuklardan bazilari dogruca düsman siperlerine gidip konserve, reçel, sigara takas ettiler. Yapilanlar her seyiyle çok güzeldi ve buradaki savasin ne kadar gereksiz oldugunu gösteriyordu.”
‘Cesetler korkunçtu’
Anglikan Vaizi William Dexter, 24 Mayis 1915 tarihli mektubunda sunlari yazdi:
“Farkli noktalardaki siperler arasinda ölülerle kaplanmisti ve defin gününün ardindan yapilan tahminlere göre 12 bin Türk ölmüs olabilirdi. Bu korkunç yigin arasinda bizim çocuklar vardi. Cesetler kapkara oldugundan bakilamayacak kadar korkunçlardi, dokunulduklarinda parçalara ayriliyordu.” Kaynak Milliyet Gazetesi
Hamilton, “Çanakkale Savaslari Raporu”
Hamilton, Gelibolu Günlügü, Hürriyet Yayinlari, Istanbul, 1972 s:237
9134,68%0,25
38,64% 0,05
43,90% -0,06
4205,16% -1,40
6814,90% 0,00
Ordu
07.05.2025