Çeyiz Sandıgı Kaybolan Bir Geleneğimiz

CANİK DERGİSİ

Canik Dergisi 19.11.2019 08:35:49 927 0
Çeyiz Sandıgı Kaybolan Bir Geleneğimiz

Geçmiste kizin çeyizi, ailesinin onuru, sayginligi demekti

Eskiden çeyizsiz kiz gelin etmek ayip sayilirdi. Ancak öksüz ve yetim genç kizlarin çeyizi olmazdi.  Çeyizi zayif kizlar, gelin gittikleri evlerde soguk karsilanirdi, ailesince önemsenmemis sayilirdi, yoksul bile olsa, evladinin sandigina koyacak bir seyleri mutlaka bulunmaliydi…

 

Sandik, eski Misir’dan günümüze kadar kullanilan bir mobilya türüdür. Türk evlerinde de Avrupa ile iliskilerin arttigi 19. yüzyildan itibaren sandik kullanimi yayginlasmistir. Türk toplumunun dügün geleneginde çeyiz; gelinin ev ve mutfak esyasi, islemeli ve dantel örtüleri, havlulari, taki ve giysileridir; damadin dügün masraflari karsisinda sundugu esyalardir. Bu esyalar, evlenene kadar sandik içinde saklanir ve gelinin evine de sandikta tasinir. Sandigin malzemesi, üzerindeki süslemeler gelinin varligini ifade etmesi açisindan çok önemlidir. Varlikli ailelerin gelin sandiklari masif agaçtan sedef kakmali, telkâri süslemeli ve/veya oymali mobilyalardir.

Çeyiz sandigi gelenegi, artik kentlerde uygulanmamaktadir.

Yerlesik düzendeki Türkler degerli esya, giysi, örtü, havlu gibi dokuma ürünlerini ve çeyizlerini bohçaya sararlar, eski Türk evlerindeki gömme dolaplarin içinde saklanirdi.. Sandik kullaniminin yayginlasmasiyla bu bohçalar sandik içlerine yerlestirildi.. Sandiklarin düzenli olmasi, araliklarla havalandirilmasi çok önemliydi. Sandiklarin ve içindeki bohçalarin, özellikle de çeyiz sandiginin düzeninin korunmasi için büyük özen gösterilirdi.

 

Artik Kizlar Çeyiz Yapmiyor

 

Artik her yerde oldugu gibi Ünye ve çevresinde de kizlar çeyiz islemiyor.. Gelin olacak kiz için hazirlanan çeyiz sandigi kültürü yavas yavas kaybolmaya baslamistir. Hele büyük kentlerde dogup büyüyen kizlarin çeyiz sandigini hiç bilmiyorlar, ve istemiyorlar.

Eskiden çok önemli sayilan bu kültür evlilikte gereken her türlü esyanin her an bulunabilmesi nedeni ile unutulmaya yüz tutmustur.

Çeyizi zengin olan kiz, çevresinde hünerli, becerikli diye taninirdi. Anneler, kizlarini bu konuda yönlendirirlerdi. Bir evin kizi biraz boylanip serpildi mi, hemen ona bir çeyiz sandigi, bir de dikis makinesi alinirdi. Varlikli aileler mutlaka ceviz agacindan yapilma, oymali, islemeli, gül motifleriyle bezeli bir sandik alip sandik odasinin bir kösesine yerlestirir; gelip geçenin eli degmesin diye de üzerine hali, kilim denkleri koyardi…

Aile orta gelirli ise cilalanip parlatilmis kavak agacindan olurdu. Nazi yörelerde sandiklara küçük aynalar, renkli kus resimleri yapilirdi. Ya da resimli madeni bordürler çakilirdi. bir Sandigin içi, desenli kâgitla kaplanarak süslenirdi. Ayrica kokusu çamasirlara sinsin diye lavanta, kurutulmus gül, kokulu sabun, küçük sise esans birakilirdi. Sonra ana kiz baslarlardi sandigin içini doldurmaya.

Yatak örtüleri, yastik kiliflari, havlular, hamam takimlari, masa örtüleri, sehpa örtüleri, tas baskili yazmalar, dört bir yani islenmis, mendiller, damat adayi için özene bezene kravatlar islenirdi… Bu islemelerde mutlaka çifte kumru motifleri bulunurdu. Kuslarin gagasi mutlaka uç uca getirilirdi! Kiz sözlüyse, nisanliysa mendilin bir kösesine erkegin adinin bas harfi islenirdi.

Eli igne tutamayan,  kizlarin çeyiz sandigini doldurmak için anneleri parayla yaptirirdi bu isleri… Banyo lifinden, patiska örtülerden oyali yazmalara, dantel sehpa örtülerinden ipekli iç çamasirlarina, havlulara, yorgan yüzlerine, yastik baslarina kadar tek tek ismarlanir, satin alinir, sandigin bir kösesine, kutsal emanetler gibi özenle yerlestirilirdi.

Sandik, genç kizin kendine özgü sirlarini da saklardi. Hatirasi olan bir mendil, bir mektup, ya da resim bohçalarin en altinda saklanirdi.

Eskiden çeyizsiz kiz gelin etmek ayip sayilirdi. Ancak öksüz ve yetim genç kizlarin çeyizi olmazdi. Kizin çeyizi, ailesinin onuru, sayginligi demekti. Çeyizi zayif kizlar, gelin gittikleri evlerde soguk karsilanirdi, ailesince önemsenmemis sayilirdi, yoksul bile olsa, evladinin sandigina koyacak bir seyleri mutlaka bulunmaliydi…

.

Simdilerde  bu gelenek her geçen gün kayboluyor. Belki kirsal yörelerde, belki kiyi bucak kasabalarda birkaç aile kalmistir.… Ama isin gerçegi, dünya hizla degisiyor.

Evler de degisti. Beton binalarda küçük apartman katlarina sigdirildi geleneksel Türk ailesi…

O genis evlerin sandik odalari, babaanne ve dede ile birlikte geçti gitti sadece hatiralarda kaldi. Çeyiz sandiklari da yasli kusagin anilarini süsler oldu. Bazen de  antikaci dükkanlarinda rastlanir oldu.

Anadolu’nun hemen kösesinde çeyiz sandigi yapan ustalar bu ise ragbet azalinca iseri biraktilar, kimileri yaslanip kösesine çekildi… Kimileri hâlâ ugrasiyor..

Türklerde Çeyiz Gelenegi ve Çeyiz Esyasi

Türk toplumunun/milletinin dügün geleneginde çeyiz; gelinin ev ve mutfak esyasi, islemeli ve dantel örtüleri, havlulari, taki ve giysileridir; damadin dügün masraflari, baslik parasi karsisinda sundugu hediye/esyalardir. Bu esyalar evlenene kadar sandik içinde saklanir ve gelinin evine de sandikta tasinir. Sandigin kullanim amaci, her gün kullanilamayacak kadar degerli esyalarin saklanmasidir. Günlük kullanilan esyalar ise dolap içlerine kolayca erisilebilecek sekilde bohçalarla yerlestirilirdi.

Çeyiz esyasinin muhafaza edilmesinde bohçalar da çok önemliydi. Genç kizin ve ailesinin varligi, sandik üzerindeki süslemeler kadar bohça sayisinin fazlaligi ile de anlasilirdi. Nisan için hazirlanan telli, süslü çeyiz bohçalari oglan evine gönderilir ve burada sergilenirdi. Çeyiz kiz ailesi için övünç kaynagi olurdu. Oglan tarafinin hazirlattigi gelinlik ile kiz tarafinin yaptirdigi damatlik da iki tarafin evlerine dügün öncesinde süslü bohçalarla ulastirilirdi.

Çeyiz nedir?

Çeyiz, Türk Kültüründe bir evlenen kizin evlilige esya olarak katkilaridir. Geleneksel olarak çeyiz kiz daha küçükken biriktirilmeye baslanir ve evlenene kadar tamamlanir. Bunlar çogunlukla el emegi ile üretilmis halilar, dikis-nakislar, yastiklar, yorganlar, havlular vs. gibi tekstil esyalaridir.

Günümüzün büyük kentlerinde Çeyiz'e eskisi kadar önem verilmez çeyizin büyük bir kismi ya da tümü satin alinir. Degisen hayat sartlarina ragmen, kökü Selçuklu ve Osmanlilara dayanan çeyiz âdeti bugün az da olsa devam etmektedir. Yöreden yöreye çeyizler su esyalardan olusur: Çeyiz sandigi, El islemeleri- Nakis, dantel… Mutfak esyasi- Degerli kumaslar, Yorgan-yatak.

Özellikle Anadolu’da ailenin gurur kaynagi olan çeyizlikler dügün öncesi evlerde sergilenir.

Geçmiste de günümüzde de kiz evladina verilen çeyiz, ailenin ekonomik durumunun bir göstergesi oldugu için aile anlayis ve görgüsüne göre çeyizi yapardi.
Anadolu’nun birçok yöresinde ve büyük sehirlerde çeyiz bir seyirliktir. “Çeyiz serme veya çeyiz yayma” denilen bu adet dolayisi ile kiz ailesinin kizina verdikleri kiymet de sergilenirdi.
Çeyiz, önemli bir folklor malzemesidir, bir kültür hazinesidir.
(Kaynak: Necati Güngör)

  • Cumartesi 21.6 ° / 11.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 13.4 ° / 9.3 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazartesi 15.7 ° / 8.8 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9390,51%1,20
  • DOLAR

    38,74% 0,39
  • EURO

    43,40% 0,27
  • GRAM ALTIN

    4146,90% 1,06
  • Ç. ALTIN

    6711,63% -0,27

Ordu

10.05.2025

  • İMSAK 03:25
  • GÜNEŞ 05:09
  • ÖĞLE 12:30
  • İKİNDİ 16:24
  • AKŞAM 19:41
  • YATSI 21:17
https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593