“ÇOCUK ORUCU” VE “UNUTMANIN” EN GÜZEL HÂLI...
Bütün insanlar, anne babasi hangi dine mensup olursa olsun Müslüman fitrati üzerine olarak dogarlar, dünyaya gözlerini açarlar…
Hamdolsun, Müslüman bir aile üzerinden dünyaya gelmek bizim için çok büyük nimet…
Müslümanligimizin starti da, bi nevî, kulagimiza okunan “ILK EZAN VE KAMET” ile verilir.
BEBEKLIGIMIZDE ÖNCE, “OLDUGU YERDE EGILIP KALKAN” BÜYÜKLER ILE GÖZ GÖZE GELME SEANSLARIMIZ BASLAR…
Bazen egildikleri anda sirtlarina bile çiktigimiz olur. Hiç seslerini çikarmadan egilip kalkmaya devam ederler...
Çocukluk dönemimizde bu egilip kalkmaya “NAMAZ” dediklerini artik idrak etmeye baslariz.
Ailemizden ya da tatillerde mahalle camisi ‘mekteplerinde’ “namazin nasil ve ne sekilde kilinacagini” da ögreniriz.
Belli bir yastan sonra namaz kilmak bize de farz olur zaten…
BIR DE, “HIÇ BIR SEY YEMEDEN AKSAMI ETME IBADETI” ILE KARSILASIRIZ KÜÇÜK YASLARDA…
Müslüman aile büyükleri; birkaç saat bile olsa oruç tutmaya özendirirler onlari... Biraz daha büyüdüklerinde de; üç basta, üç ortada, üçü sonda olmak üzere, çocuklarini oruç tutmaya alistirmaya çalistirirlar.
Tutabildikleri kadar tutar orucunu çocuklar ve sonra isterlerse açarlar…
BÜYÜKLER, ÇOCUKLARIN ORUCUNU “MAHSUSÇUKTAN SATIN ALIR” VE BIRKAÇ SAAT BILE OLSA ORUÇ TUTTUGU IÇIN ONA ÖDÜLLER VERIRLER… ISTE RAMAZAN RUHU VE NESESI!
Hele de o çocuk bütün gün tam oruç tuttuysa, onu omuzlara alir, neseyle gezdirir ve yine hediyeler verir ve onu basköselere oturtur onun en sevdigi yemekleri yaparlar…
Bu; onlari bu güzel ibadete alistirmak ve Ramazanin mânevî havasini yasatmak için yapilan harikûlade güzel geleneklerimizden biridir.
BEN DE KÜÇÜK YASLARDA, ISTEYEREK ORUÇ TUTMAYA BASLADIM.
Ama Findik bahçesinde öglene kadar oruç tutup, öglenden sonra “aciktim” diye mizmizlanip orucumu açtigimi da biliyorum… Ailem çok anlayisla karsilardi beni…
…
Hele de; Islam’dan ve ahlaktan nasibini almamis ‘Bagzi’larinin; “aman çocuklarinizi Oruçtan koruyun!” diye çagri yaptiklari bu Ramazanlik günde bu güzelliklere daha da siki sikiya sarilmaliyiz…
1970'LI YILLARIN BIR RAMAZAN AYI… ÇOCUKLUK DÖNEMLERIMIZ...
Oruç tutan yasitlarimiz oldugu gibi tutmayanlar da vardi… Birbirimizin dillerine bakarak oruç tutmayan arkadaslarimizi tespit ederdik! Ama sevgi ve anlayis içinde!
Çocukluk dönemimizde Ramazan ayi yaz ayina denk gelmisti. Yazin sicaginda oruç tutmak kolay degildi.
Günler de olabildigince uzun oluyordu. Böyle zamanlarda bile oruç tuttuk biz, severek, isteyerek!
YINE BÖYLE BIR YAZ AYI… SICAKTAN DILIMIZ DAMAGIMIZA YAPISIYOR.
Mahalle arkadasim Adnan Yildiz da orucunu aksatmadan tutmaya çalisirdi.
Gözlerimizin feri kaçmis sekilde mahallede vakit geçirmeye çalisiyoruz.
Ama baktim Adnan bayagi bir canli duruyor. Sasiriyoruz tabii! Nasil oluyor yaa bu?
BUNUN SEBEBINI DAHA SONRA ÖGRENIYORUZ;
Megersem Adnan, oruç tuttugunu unutarak tam “yarim bidon suyu” kafaya dikmis, annii musuuz!?
Suyu içtikten sonra oruçlu oldugu aklina gelmis, hemen agzini çalkalayarak orucuna kaldigi yerden devam etmis!
Adnan’in bu halini kiskandim!
Biz de orucu unutup, söyle gönlümüzce ne su içebildik ne de agzimiza iki lokma bir ekmek atabildik yaa!
SAKA BI YANA; MÜSLÜMANLIGIN EN GÜZEL YANLARINDAN BIRIYDI BU; UNUTTUYSAN, ORUCUN BOZULMUYORDU ISTE.
Bir cezalandirma yönüne gitmiyordu Dinimiz. ‘Bilerek’ orucunu yemedigin sürece hiç bir problem olmuyordu.
Hatta unutarak yedigin-içtigin, sana Allah’in bir ikrami gibi oluyordu…
……
ÇOCUK NESESI IÇINDE, HAYIRLI RAMAZANLARIMIZ, “SAGLIKLI” ORUÇLARIMIZ OLSUN EFENDIM…
*******************************
*******************************
CAMIDEKI ACI BIBER…
Günlerden bir gün, Islam Ürkmez, sagini solunu kontrol edip namaza durdu…
Ergenlik zamanlari…
Ünye Hamidiye mahallesindeki Hisim Ali (Mescid) Camii…
Birlikte camiye girmis oldugu Adnan Cansizoglu'nun da (Yayla) namaza durdugunu düsündü Islam... (Mahalledeki en manyak sakalarin sahibi Yayla’yi “gözlemeden” adim atilmayacagini bildigi halde, böyle düsündü iste!)
ISLAM TAM TEKBIR GETIRDIGI ANDA, ADNAN ISLAM’A ARKADAN SINSICE YANASTI…
Ve cebinden çikardigi MUHTESEM ACI BIBERI, Islam’in dudaklarina sürerek son sürat tabanlari yagladi Yayla!
Aci içinde Namazi bozan Islam da, cayir cayir yanan dudaklarini ferahlatmak için, kosar adim Caminin çesmesine firlayip, dakikalarca soguk suya dayadi agzini!
……
Ergenlik demek aksiyon demek!
Bizim güzel mahallemizin ergenlerinde de aksiyon hiç eksik olmazdi...
*******************************
KARIKATÜR