ÇOCUK VE ERGEN PSİKOLOJİSİNDE NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİYOR?

Ergenlik döneminin insanın ikinci doğumu olduğunu ifade eden Yalın, bu süreçte yaşanan sorunların sağlıklı ve olması gereken bir durum olduğunu belirterek, anne ve babalara tavsiyelerde bulundu.

Ünye'nin kültürel zenginliklerini ve değerlerini yeni nesillere aktarmak amacıyla hayata geçirilen, Ünye'nin Dünkü Çocukları Derneği Kültür Sanat ve Eğitim Komisyonu tarafından geliştirilen ve Ünye Belediyesi’nin desteklediği, Prof. Dr. Ayşe Yalın’ın üstlendiği "Bugünün ve Yarının Çocuklarının Dostu Ünye" projesi eğitimleri sürüyor.

-“İnsanlar üç defa doğar, ergenlik bunlardan ikincisidir” -

Prof. Dr. Ayşe Yalın, bu kapsamda, Ünye Meçhul Asker Ortaokulu’nda düzenlenen “Çocuk ve Ergen Psikolojisi” seminerinde velilerle bir araya geldi. 

Ergenlik döneminin insanın ikinci doğumu olduğunu ifade eden Yalın, bu süreçte yaşanan sorunların sağlıklı ve olması gereken bir durum olduğunu belirterek, anne ve babalara şu tavsiyelerde bulundu:

“İnsanlar üç defa doğar. Bir annesinden, iki 18 yaşından sonra, üç 40 yaşından sonra hatalarından öğrendikten sonra. Üç defa değişiyoruz yani. Bugün burada ikinci doğumdan bahsedeceğim. Ergenlik Latinceden gelir ve gelişen, gelişiyor anlamına gelir. Bu gelişim fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişim içermekte. Dünya Sağlık Örgütü 10-19 yaş arasını artık ergen olarak kabul ediyor. 

-“Çocuklar da ailelerde ergenliğe hazırlıksız” -

Ergenlik dönemi deyince hepimizin aklına çok sıkıntılı bir dönem geliyor, ‘eyvah’ diyoruz. Çünkü bugüne kadar bireyin oluşturduğu kimliğin çoğu değişiyor ergenlikte. Çok önemli bir dönem ve çok büyük bir değişim. Büyümeye hazırlıksız bu çocuk ama birden bire vücudunda değişiklikler başlıyor. Birden bire tanımadığı bir şeylerle karşılaşıyor. Bu hem duygusal açıdan, hem fiziksel açıdan, hem de sosyal açıdan bir yığın değişiklik. Buna hazırlıksız bu çocuk. Birde onun arkasından koşturan anne-baba da hazırlıksız. O zaman çatışmalar çıkmaya başlıyor.

-“Ergenlikte çekişmeler ön plana çıkıyor” -

Örneğin, 7-8 yaşında çocuklara akşamüstü sokakta oynarken çok müdahale edilmez. Bakarsınız orada oynuyor. Hadi eve gel, dersiniz 5 dakika der, o 5 dakika 10 dakika olur ama gelir. Ama ergen olduğu zaman sürekli peşindesinizdir. Neredesin, neden geç kaldın, hesap ver bakayım, kiminle berabersin. Çünkü belirli bir yaştan sonra çocuklar yavaş yavaş kontrolünüzden çıkmaya başlıyor. Ama siz bırakmaya hazır değilsiniz onu korumak adına. O da diyor ki ‘Yeter artık!’. Dolayısı ile böyle bir çekişme ön plana çıkıyor. 

-“Gencin o gizlilik içinde bir kutsallığı var” -

Bu yaştaki çocukların anne-babası tarafından karşılaşılan konular şu şekilde; en çok her şeye karşı çıkıyorlar. Ben bilirim sen karışma, her şeyi onlar biliyor. Gizlilik hayatlarının en önemli şeyi.  Yalnız kalmak istiyorlar. Çok öfkeliler. Başarısı düşüyor. Okula gitmek için isteksiz. Ders çalışmıyor. Karşı cinse ilgi başlıyor. En büyük korku ise çocuğumu kaybediyorum. Ne yaşıyorsanız yaşayın bu bir biyolojik oluşum. Bu sağlık. Bu değişim olması gereken bir değişim ve sağlıklı. Dolayısı ile gencin o gizlilik içinde bir kutsallığı var.”

-“Lütfen halden anlayın!” -

Bu dönemde çocuklarımızın saçı başı, sivilceleri, gözü, burnu her şeyi değişiyor. Bedeni değişiyor ve bu çocuk bunu bilmiyor. Gizliyor kendini. Neyi gizliyor? Çünkü kabuk değiştiriyor. Durumu çok acı ve size göstermek istemediği için. Düşünceleri, duyguları kabuk değiştiriyor. Bedeni kabuk değiştiriyor. Fiziksel değişimi kabuk değiştiriyor. Sosyal değerleri kabuk değiştiriyor. Bunun içinde her şeyi gizli yapıyor. Büyüyecek, gelişecek ve o odadan gerçekten çıkacak. O yüzden sizden değil uzak durması, size kendini göstermek istemediğinden uzak duruyor. Kendisini  anlamaya çalışıyor bir kere, kendisini keşfetmeye çalışıyor. Lütfen halden anlayın.”

Ünye Kent / Yücel Arslanteke