"Bugünün ve Yarının Çocuklarının Dostu Ünye" projesi kapsamında anne-babalarla bir araya gelen İletişim Eğitmeni Pınar Kuyumcu Dölarslan, “Çocuklarımıza söylediğimiz her şey yarın onların iç sesi oluyor.” dedi.
Dölarslan çocuklarla iletişimde en önemli 6 konunun; güven, yaşa uygun iletişim, sınırlar ve sorumluluklar, dinlemek, doğru geri bildirim olduğunu vurgulayarak anne babalara önerilerde bulundu.
“Bugün çocuğunuza söylediğiniz her şey üç kuşak devam ediyor, lütfen dikkat edin!” uyarısında bulunan İletişim Eğitmeni Dölarslan, “Çocuklar sadece gördüğünü ve öğrendiğini yansıtabilir. Dolayısı ile ilk yansımalarını ebeveynlerinden ve sonra öğretmenlerinden alacak.” dedi.
Ünye'nin kültürel zenginliklerini ve değerlerini yeni nesillere aktarmak amacıyla hayata geçirilen, Ünye'nin Dünkü Çocukları Derneği Kültür Sanat ve Eğitim Komisyonu tarafından geliştirilen ve Ünye Belediyesi’nin desteklediği, Prof. Dr. Ayşe Yalın’ın üstlendiği "Bugünün ve Yarının Çocuklarının Dostu Ünye" projesi etkinlikleri sürüyor.
Proje kapsamında İletişim Eğitmeni Pınar Kuyumcu Dölarslan, Ünye Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda anne-babalarla bir araya gelerek çocuklarla etkili iletişim konusunda ailelere tüyolar verdi.
Dölarslan, anne ve babalara seslenerek çocuklarla iletişimde çok dikkatli ve hassas olmaları gerektiğini altını çizerek, “Çocuklarımıza söylediğimiz her şey yarın onların iç sesi oluyor.” dedi.
-“Bir ülkede çocuğu koruyamıyorsanız, çocuğu büyütemiyorsanız o ülke yok oldu demektir” -
Prof. Dr. Ayşe Yalın seminerin açılış konuşmasında bir ülkenin çocuklarını koruyup büyümesine uygun ortamı sağlaması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Projemizde iki amacımız var. Birincisi değerlerimiz, geleneklerimiz kayboldu. İkincisi de biliyoruz, ne kadınımızı ne çocuğumuzu koruyamıyoruz. Eğer bir ülkede çocuğu koruyamıyorsanız, çocuğu büyütemiyorsanız o ülke yok oldu demektir. O yüzden ikinci amacımız, Ünye’de yaşayan çocukların tüm çocuk hakları ile tüm koruma hakları ile yaşamalarını istiyoruz. Dolayısı ile de öyle bir çocuk öyle bir şehirde yaşıyorum desin ki ‘Bu şehir beni korudu. Bu şehir beni büyüttü, bu şehir beni bütün haklarımla bana baktı ve geliştirdi. Üstelik benden de ilham aldı’ diyebilsin diye bu sosyal sorumluluk projesi başladı.
-“Bu projenin arkasında koca bir gurup var” -
Bu projenin arkasında koca bir gurup var. Birincisi Ünye Belediyesi var arkamızda. İkincisi Ünye’nin çok değerli derneği Ünye’nin Dünkü Çocukları Derneği var. Şuanda 10 tane öğretim üyesi var. Bir de Pınar hocamız. Her ay halka bir konferans verilecek. Yine biz ayda iki defa mahalle çalışmaları yapıyoruz. Okullara gidiyoruz. Okullardaki çocukların anne ve babaları ile toplantılar yapıyoruz. Ünye’nin Dünkü Çocuklar Derneği, oyunun sihirli ve büyülü özelliği ile çocuklara gelenek ve görenekleri anlatmaya çalışıyorlar. Ressam Gülay Birben hocamız, çocuklarla birlikte sanat, resim yapıyor. Bu proje bütün Ünye halkının arkamızda olduğunu hissettiğimiz bir proje olsun istiyoruz. Belediye bunun için çok gayret sarf ediyor. Bütün organizasyonları yapıyor. Öğretim üyesi arkadaşlarım hiç hayır demeden tarih verdiler ve gelecekler. Bende elimden geldiği kadar mahallelerdeki çalışmalara gidiyorum. Organizasyonlarda birlikte oluyorum, elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyorum.”
-“Çocuklarımıza söylediğimiz her şey yarın onların iç sesi oluyor” -
Seminere konuşmacı olarak katılan İletişim Eğitmeni Pınar Kuyumcu Dölarslan, çocuklarla konuşurken kullanılan dilin çok önemli olduğunu, çocuklarla iletişim kurarken çok hassas ve dikkatli olmak gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Çocuklarımıza söylediğimiz her şey yarın onların iç sesi oluyor. Gözlerimle şahidim, kendimden biliyorum. Ben koçluk platformunda yetişkinlerle çalışıyorum. Yetişkinlerden ne dinliyorum biliyor musunuz? Düşünün 50 küsur yaşında, 60 küsur yaşında, 30-40 yaşında yetişkinlerle çalışıyorum. Bu insanlar şirketlerde çok üst düzeylerdeler. 1.000 kişilik ekipler yönetiyorlar, bilmem kaç milyar dolarlık şirketler yönetiyorlar ve anlatırken bir şey diyorlar ki, ‘Babam bana hep derdi’ ki ya da ‘Annem benden hep mükemmel olmamı bekledi’ O 50 yaşında, 40, 60 yaşındaki yetişkinler hep buna cevap vermeye çalışıyorlar. Burada bir yanlış yok esasında, bizi yetiştiren insanlara cevap veriyor olmak. O mesajı bu yetişkin yaşımızda nasıl taşıdığımız ve bizde ne işe yaradığı bence hepimizde geri dönüp bakmamız gereken bir şey.
-“Bugün çocuğunuza söylediğiniz her şey üç kuşak devam ediyor, lütfen dikkat edin!” -
Çocuklarla iletişim uzun vadelidir. Okuduğum bir yerde bugün çocuğunuza söylediğiniz her şeyin üç kuşak devam ettiğini söylüyor. Basit bir iletişim olarak dediğimiz şey üç kuşağa kadar taşınıyor. Ben ebeveynini taklit eden bir kuşak görmedim, hepimiz oradan aldığımızı biraz daha farklılaştırıyoruz. Bizim ebeveynlerimizde kendilerininkinden farklıydı. Orada hep bir değişme, gelişme var ama ana temayı taşıyoruz aşağıya doğru. En az üç kuşak. O yüzden ne söylüyorsanız bugün lütfen dikkat edin! Onun karakteri böyle olacak, hayatı böyle olacak. O da kendisinden sonra ki kuşaklara taşıyacak. Çocuklarla iletişimde en önemli 6 konu; güven, yaşa uygun iletişim, sınırlar ve sorumluluklar, dinlemek, doğru geri bildirim.
-“Çocuklarınız sizi taklit edecekler” -
Çocuklarınız sizi taklit edecekler, torunlarınız sizi taklit edecekler. Sizden gördüğünü yapacaklar ve ne söylediğiniz değil, ne yaptığınızı taklit edecekler. O yüzden verdiğimiz mesajlara biraz dikkat etmemiz gerekir. Yine çocuklarla ilgili en kritik şeylerden biri söylenen şeyi olduğu gibi kabul ediyorlar; doğru ve gerçek kabul ediyorlar. Dolayısı ile söylediğimiz sözlerde kelimelerin ikinci anlamları, üçüncü anlamlarına özellikle küçük çocuklarda dikkat etmekte fayda var.
-“Çocuklar sadece gördüğünü ve öğrendiğini yansıtabilir” -
Çocuklar sadece gördüğünü ve öğrendiğini yansıtabilir. Dolayısı ile ilk yansımalarını ebeveynlerinden ve sonra öğretmenlerinden alacak. Ama şunu da kabul etmemiz lazım artık Dünya değişti. Bilgi iki parmaklarının ucunda o çocukların ve sizin davranışınızın, söylediklerinizin katkılarını da görecekler.
-“Çocuklar sınırları severler, sınırları güvenli hissederler ama sınırları sürekli genişletmek isterler” -
Çocuklar sınırları severler, sınırları güvenli hissederler ama sınırları sürekli genişletmek isterler. O sınırı zorlarlar, deneme yanılma yöntemiyle belirlerler. Bir şey yaparlar, biz deriz ki hayır yapamazsın. Sınırım buraymış derler. Mutlaka sınırlarını test edecek, bizim yetişkin olarak tamam söyledim ben ona ne yapamayacağını, bir daha söylüyor. Zorlayacak. Bu işin normali böyle. Siz bir daha öğreteceksiniz. O yüzden anne-baba olmak babaanne- dede olmak, öğretmen olmak onun zorlayıcılığına da hazırlıklı olmak. Çünkü her şeyi test edecek ve iyi ki test edecek. Çünkü öyle öğrenecek.”
Ünye Kent / Yücel Arslanteke
9389,62%-0,33
34,42% 0,30
36,28% 0,16
2837,38% 0,12
4783,49% 0,66
Ordu
16.11.2024