“Fındık; sadece bir ürün değil, emeğin simgesidir”
Saadet Partisi Ünye İlçe Başkanı Özgür Şahin, yaptığı yazılı açıklamada fındığın Karadeniz Bölgesi için sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda geçim kaynağı ve emeğin simgesi olduğunu ifade etti.
Şahin, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Fındık; bu bölgenin sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda geçim kaynağı, umudu ve emeğin simgesidir. Bahçelerde sabahın erken saatlerinde başlayan mesai, aslında sadece fındığı değil, o ailenin çocuklarının okul masrafını, evin boya badanasını, gurbetteki evlada gönderilecek harçlığı da toplar. Ancak son yıllarda, üreticinin alın teri ile kazancı arasındaki makas giderek açılıyor. Maliyetler her geçen yıl artarken, açıklanan fiyatlar üreticinin beklentisini karşılamaktan uzak kalıyor.”
“Fiyatlar, üreticinin yüzünü yine güldürmedi”
2025/2026 sezonu için Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından açıklanan fındık alım fiyatlarının üretici açısından hayal kırıklığı yarattığını belirten Şahin, “Bu yıl fındık üreticisinin yüzü yine gülmedi” dedi.
“Gerçek maliyet 220 TL, sürdürülebilir fiyat 310 TL”
Özgür Şahin, Saadet Partisi Ordu İl Başkan Yardımcısı ve Altınordu Belediye Başkan Adayı Ziraat Mühendisi Haluk Şensoy’un fındık maliyetini 220 TL olarak hesapladığı ve sürdürülebilir bir fiyat için 310 TL gerektiği belirttiğini hatırlattı.
Şahin ayrıca Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman’ın görüşlerine de dikkat çekerek, üretici temsilcilerinin fiyatlara olan tepkisini şu sözlerle aktardı:
“Maliyeti 200 TL olan bir ürüne, yine 200 TL fiyat verilmesi kabul edilemez. Bu fiyat üreticinin sadece zararını karşılar. Gerçek taban fiyat 250-300 TL aralığında olmalıydı, az da olsa elimizde olan ürünün kıymetini bilelim. Fındığımızı emanete bırakmadan, ihtiyacımız kadarını satarak gerçek taban fiyatını biz oluşturalım.”
“Üretici artık çalışan bile değil”
Fındık üreticisinin yaşadığı zorluklara değinen Şahin, üreticinin emeğinin karşılığını alamadığını belirtedrek, şunları söyledi:
“Son süreçte fındık üreticisi artık ‘çalışan’ bile değil. Çünkü işçinin saat ücreti bellidir, nereden alınıp nereye bırakılacağı dahi planlıdır. Ancak bahçe sahibinin ne kadar çalışacağı, kaça çalışacağı, yıl boyunca kaç kez bahçeye gireceği belirsizdir. Tırpan, ışkın, gübreleme, ilaçlama, toplama… Tüm bu zahmetler, yalnızca ‘dünya fındığının %70’ini biz üretiyoruz’ cümlesiyle geçiştirilemez.”
“Fındık, sadece üreticinin değil tüm bölgenin geçimidir”
Fındığın ekonomik ve sosyal etkisinin yalnızca üreticiyle sınırlı olmadığını vurgulayan Şahin, ürünün bölge halkının tüm kesimleriyle bağlantılı olduğunu belirterek, şu açıklamayı yaptı:
“Bu emeğin karşılığı sadece üreticiye değil, tüm bölge halkına döner. Çünkü fındık, aynı zamanda esnafın işidir, işçinin ekmeğidir, askerdeki Mehmet’in harçlığıdır, gelinlik çağındaki Hatice’nin kınasıdır. Bu nedenle fındık fiyatı sadece bahçe sahibini değil, bölgenin sosyal ve ekonomik dengesini doğrudan etkiliyor.”
“Fındığın asgari fiyatı 300 TL olmalı”
Saadet Partisi olarak üreticinin yanında olduklarını vurgulayan Şahin, fındıkta adaletli fiyat belirlemesi yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Biz Saadet Partisi olarak diyoruz ki; üretimin sürdürülebilir olması için fındığın asgari fiyatı 300 TL olmalıdır. Maliyet artışları, asgari geçim koşulları ve bölgesel gerçeklikler dikkate alınarak fiyatlar belirlenmelidir. Masa başı değil, sahada çalışan üreticilerle birlikte karar alınmalıdır.” dedi.
“Artık üreticinin sesi duyulmalı”
Fındık fiyatlarının, emeği ve sahadaki gerçekliği bilmeyenler tarafından belirlendiğini söyleyen Şahin, karar mekanizmalarının değişmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Artık üreticinin sesi duyulmalı. Fındık bahçesinde bir kez dahi bulunmamış, emeği yakından tanımayan kişilerin fiyat belirlemesi adil değildir.” diye konuştu.
“Üretici toprağından kopar, üretim azalır”
Üreticiye değer verilmediği sürece tarımsal üretimin tehdit altında olduğunu ifade eden Şahin, açıklamasının sonunda hükümete açık bir çağrıda bulunarak, şunları ifade etti:
“Bu bölgenin halkı çalışkandır, sabırlıdır, alın terine güvenir. Ama karşılığını alamayan üretici uzun vadede toprağından kopar, üretim azalır, ithalata bağımlı hale geliriz. Bugün hükümetin önünde iki yol vardır; ya üreticiye hak ettiğini verecek, tarımı güçlendirecek, ya da üreticinin sabrını zorlayan bu anlayış nedeniyle toplumsal güveni kaybedecektir. Bizim çağrımız nettir: Üreticiye hakkı verilsin, alın teri zayi olmasın.”
Ünye Kent / Haber Merkezi
14155,46%0,76
42,69% 0,23
50,15% 0,06
5897,70% 0,71
9533,17% 2,62
Ordu
14.12.2025