İstanbul’un Fethi’nin 572. yıl dönümü Çaybaşı ve İkizce’de konferanslarla kutlandı

Ünye Tarih Kültür ve Doğal Varlıkları Araştırma Derneği öncülüğünde, Çaybaşı ve İkizce İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri işbirliğiyle Doç. Dr. İlhan Gök’ün “Fetih ve Fatih” başlıklı sunumuyla İstanbul’un fethi tarihi, siyasi ve kültürel boyutlarıyla anlatıldı.

Fetih coşkusu konferansla yaşatıldı

29 Mayıs 1453’te gerçekleşen İstanbul’un fethinin 572. yıl dönümü, Ordu’nun Çaybaşı ve İkizce ilçelerinde düzenlenen anlamlı etkinliklerle kutlandı.

Ünye Tarih Kültür ve Doğal Varlıkları Araştırma Derneği öncülüğünde, Çaybaşı ve İkizce İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin iş birliğinde Çaybaşı Halk Kütüphanesi ve İkizce İmam Hatip Konferans Salonu’nda düzenlenen konferanslara, öğrenciler, öğretmenler ve vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

Doç. Dr. İlhan Gök: “Fatih, bir çağın kapısını açtı”

Konferanslarda konuşmacı olarak Gümüşhane Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Doç. Dr. İlhan Gök yer aldı. 

“Fetih ve Fatih” başlıklı sunumunda Gök, İstanbul’un tarihi ve stratejik önemine dikkat çekerek konuşmasına Napolyon’un, “Eğer dünya tek bir devlet olsaydı başkenti İstanbul olurdu” sözüyle başladı.

Fatih Sultan Mehmet’in çocukluk yıllarından başlayarak fethe uzanan süreçteki eğitimi, düşünsel gelişimi ve liderlik yönünü anlatan Gök, İstanbul’un 29 kez kuşatıldığını ve fethin 29. kuşatmada Fatih’e nasip olduğunu vurguladı.

“İstanbul’un fethi tesadüf değil, bilimle hazırlanmış bir zaferdir”

Doç. Dr. İlhan Gök, Fatih’in Roma tarihine olan ilgisi, matematik, mühendislik ve coğrafya alanındaki akademik çalışmalarıyla fethi uzun yıllar öncesinden planladığını belirtti. Gök, ayrıca gemilerin karadan yürütülmesinin bir tesadüf değil, tarihsel örneklerin bilinçli bir şekilde uygulanması olduğunu ifade etti.

Fatih’in Batlamyus’un eserlerini okuduğunu, İslam fetih anlayışına uygun olarak haritalar hazırlattığını ve fethin sadece askeri değil, aynı zamanda kültürel ve siyasi bir misyon taşıdığını dile getirdi.

“Fatih, Roma’nın mirasçısı olduğunu göstermek istedi”

Fetih sonrası Fatih Sultan Mehmet’in kendisini Roma’nın mirasçısı olarak konumlandırmak istediğini ifade eden Gök, Mora Yarımadası ve Bizans hanedan üyelerine karşı düzenlenen seferlerle bu iddiayı pekiştirdiğini anlattı. Hatta 1475’teki Otranto Seferi ile Fatih’in bu mirası Avrupa’ya taşıma amacında olduğunu vurguladı.

Ayrıca, resmi belgelerde İstanbul yerine “Konstantiniyye” adının kullanılmasının da bilinçli bir tercih olduğunu belirtti.

“Fatih, gençler için bir örnek olmalı”

Konuşmasının sonunda gençlere seslenen Doç. Dr. İlhan Gök, Fatih’in yaşındaki gençlerin, onun gibi zorluklar karşısında bilgiyle, inançla ve iradeyle hareket etmesi gerektiğini söyleyerek, “Kendinizi akademik anlamda geliştirirseniz, aşamayacağınız hiçbir zorluk kalmaz.” ifadelerini kullandı.

Konferansların sonunda dinleyicilerden gelen sorular yanıtlandı. 

Program, Doç. Dr. İlhan Gök’e hediye takdimiyle sona erdi. 

Katılımın oldukça yüksek olduğu programda, gençler ve öğretmenler tarihe dair yeni bilgiler edinmenin memnuniyetini yaşadı.

Ünye Kent / Yücel Arslanteke