Yazan-Çizen: Ihsan Kocagöz
Uçurmalari Uçuran: Ismail Canbulat
ÇOCUKLUGUMUZA SAHITLIK YAPACAK TEK YER KIRAZTEPE’DIR!
Yunus Emre Hazretlerinin Türkiye’deki 6 makamindan-kabrinden biri olan kuvvetle muhtemel de gerçegi olan; Seyhmuz / Seyh Yunus Emre Türbesine, yürüyerek gitmeye karar verdim.
YOLUN BASLANGICINDA, “KIRAZTEPE” KARSILADI BENI. FOTOGRAFLARDA GÖRÜLEN O UZUN ÇAYIR…
VE ISTE O AN; ANILARIM CANLANDI!
Uçurtma uçurdugumuz, mahalle maçi yaptigimiz, türlü çesit oyunlar oynadigimiz, findik zamani çadirlarin kuruldugu, çadir muhabbetleri yaptigimiz,
yaz geceleri ates yaktigimiz, adeta bizim hayat okulumuz olan, Ünyelilerin hep birlikte piknik yapip, Mayis Yedisi’ni kutladiklari,
Ünye’yi ve denizi kusbakisi gören dümdüz, koccaman bir çayirdi KIRAZTEPE….
Yollar genisletildiginden dolayi bir kismi yola gitti. Bu haliyle halen kendini muhafaza ediyor.
Yine oynamaya gelen çocuklar var mi bilmiyorum? Pek bir ihtimal da vermiyorum…
Onlar evde, ekranlara hapsettiler kendilerini çünkü….
………………………………
MUSA ÖZGÜR KIROGLU:
“Hey gidi günler!
Kiraztepe; bizlerin de ilkokul yillarimizda okulcak 'kira' gittigimiz, bugünkünden daha büyük, yemyesil bir alandi. Büyük derken; futbol maçi yapacak kadar büyüktü, bugün geri kalan alanda futbol maçi degil çelik çomak bile oynanamaz maalesef...”
KIRAZTEPE’DEN BIR ÇOCUKLUK ANISI:
TAKTALU (ÇITALI) UÇURTMA...
1970'li yillarin Ünye Hamidiye Mahallesi…
Mahalle oyunlari çesit çesit o zamanlar. Can sikilma olayi siffir!
Hatta gündüz yetmezdi de oyunlarin bitimi aksam karanligini bulurdu; annelerden dayak yemecesine!
EN EGLENCELI OYUNLARDAN BIRISI DE UÇURTMA UÇURMAKTI.
Defter kagidindan basit sekilde, “seytan uçurtmasi” yaptigimiz olurdu. Bu uçurtmanin dengesini oturtmak zor olurdu biraz.
Bazi arkadaslarimiz bu konuda maharetliydi. Hatiri sayilir bir yükseklige çikardi bu kâgit uçurtmalar. Ben dogru dürüst bir uçurtma yaptigimi hatirlamiyorum.
Ne zaman ip elimde kosmaya baslasam, uçurtmam, oldugu yerde daire çizerek yere çakilirdi. Kosarayak giderken arkamda nazli nazli süzülen bir uçurtmam olmadi hiç! (Hüngür sakirt!..)
ESAS UÇURTMA; ÜNYECE; “TAKTALU”, (TAHTALI-ÇITALI) DEDIGIMIZ, ÇITALARDAN ÇATILARAK, RENGÂRENK PARLAK EL ISI KAGITLARINDAN YAPILIYORDU.
Takatalu için malzeme satin almak gerekiyordu. Bir de bu uçurtmanin terazisini iyi ayarlamak gerekiyordu.
Ipi de uzun olmaliydi…
Yani anniycaaniz; Benim böyle bir uçurtmam olamadi hiç! Ama taktaluyu, uçma aninda kaldirmak için arkasindan acuk tutmuslugum var.
Gökyüzünde salinan taktalunun ipini kisa süreligine tuttugum da oldu.
Ne muktesem bir duyguydu laaayn!
BAHAR AYLARINDA ÜNYE KIRAZTEPE, UÇURTMA IÇIN EN ELVERISLI YERDIR.
Bir gün;
Rahmetli Ismail Yalçin ve arkadaslari mahallede taktalu yapiyorlar. Uçurmak için Kiraztepe’nin yolunu tutuyor bu arkadas grubu…
Ismail abinin kardesi Ibrahim de var bu grupta… Yalvar yakar Ibrahim tasimak için taktaluyu eline aliyor..
DEVAMINI IBRAHIM ANLATIYOR:
“U gün; “Benim taktalum neden yoook” diye epey mizmizlik yaptim ben Aslan! En sonunda Kiraztepe’ye kadar uçurtmayi tasima kosuluyla mizmizliktan vazgeçtim ama elektrikçi Hüsnü amcanin evini az geçince yere düstüm ve uçurtmanin hasati çikti!
Abim de, “Yer misin yemez misin!?” hesabi, benim hasatimi çikardi. Aglaya aglaya mahalleye geri döndüm. Yedigim dayak o gün yanima kar kaldi!
Bu arada Rahmetli Vedat Kiliç abiyi anmadan geçemeyecegim; Bu taktalu yapma isinde müthis bir yetenekti! Nurlar içinde uyusunlar tüm geçmislerimiz, mekanlari Cennet olsun Insallah...”
ZARAR GÖREN TAKATULU IYI-KÖTÜ ONARIYOR ISMAIL ABI VE ARKADASLARI.
Kiraztepe’de taktaluyu (çitali uçurtmayi) uçurmayi basariyorlar nihayet.
Ibrahim’i çoktan unutuyorlar…
Ama ibrahim bu yedigi dayagi unutmuyor.
Ülen neticede alt tarfi bi uçurtma iste!
Amaaa çocuklukta isler öyle yürümüyor maalesef; Öncelikler ve “kutsallar” çok degisik oluyor