“N’AAYIIR! N’OOLAMAZ!” CÜNEYT ARKIN ÖZEL SAYISI…

SİNEMAYLA 1963 YILINDA ARTİST DERGİSİNİN YARIŞMASINDA BİRİNCİ OLDUĞUNDA TANIŞTI.

Cüneyt Arkın çevirdiği karate, tarihi aksiyon filmleriyle, polisiye filmleriyle tanınır. 1976 yılında "Şahin" filminde ilk yönetmenlik denemesini gerçekleştirdi.

O, “DÜNYAYI KURTARMAYA” BAŞLAMADAN ÖNCE, TÜRK SİNEMASI'NIN YAKIŞIKLI ROMANTİK JÖNÜYDÜ.

1965’te Hülya Koçyiğit'le çevirdiği "Sevgim ve Gururum" adlı filmde oynadığı yakışıklı zengin adam ile geç kızların vazgeçilmez jönü olmuştu.

VE BİR GÜN -DEMEK Kİ- BU HALİNDEN SIKILIP, VURDULU-KIRDILI FİLMLERDE ROL ALMAYA BAŞLADI!

********************

80'li yılların başlarıydı…

Ünye Konak Sineması en gözde sinemamızdı.

En gözde film kahramanlarımız ise Malkoçoğlu ve Kara Murat'tı!

Hani, deyim yerindeyse, Konak Sinemasının seyircileri olarak, koltuklarımızda hop oturup hop kalkardık u filmlerde! 10 dakkalık aralardaysa görünmez kılıçlarımızı çekerek en yakın arkadaşlarımızın üzerine yürürdük!

BİZE BU KARAKTERLERİ SEVDİREN CÜNEYT ARKIN'I HEP EL ÜSTÜNDE TUTTUK BİZ.

Hele bir YIKILMAYAN ADAM filmi vardı; Filmin sonunda dünya kadar kurşun vücuduna isabet etti ama o "Yıkılmayacağıııımgh!" diye haykırdı!

Film son bulduğunda halen ayaktaydı kendisi!

Bizim Cüniytimizi yıkacak adam daha anasının karnından doğmamıştı üleeeyn!

TAM 85 YIL DİMDİK AYAKTA KALDI O…

Kimse bu dünya hayatında yıkamadı onu...

Onu yıkabilecek tek şey eceliydi...

GEÇEN GÜN ECELİYLE YÜZLEŞEN CÜNEYT ABİMİZ HAKKIN RAHMETİNE KAVUŞTU.

Sanatın, sanatçının dostu İksan abiyiz, en son Rasim Gültekin’i, Kartal Tibet’i uğurladığı gibi, dün Zincirlikuyu Mezarlığında kendisini son yolculuğuna bizzat uğurladı.

(Oradaki uğurlamayı da sizler için bilahare yazıp-çizecek İksan abiyiz…)

BURADAN ÇOCUKLUĞUMA BİR SELAM ÇAKARAK, “YIKILMAYAN KAHRAMANIMA” ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM.

********************

Küçük yaşta Ünye Konak Sinemasının müdavimiyim. Yaş altı civarlarında beyazperde ile tanıştım.

Bir gün “Yaylalar Yaylalar” müziği eşliğinde Cüneyt Arkın çıktı karşıma. Namık Kemal’in "Vatan Yahut Silistre" filminden bir sahne bu. Cüneyt abimiz de zımba gibi bir genç!

“Fatihin Fedaisi Kara Murat” olarak arzı endam eyledi kısa bir süre sonra. Bir kılıçta üç kişiyi böler, gözü görmeden attığı ok ile kılı kırk yarar, yaşlılık ile gençliğini aynı anda oynayarak filmin bütçesine katkıda bulunurdu.

Bir gün baktım Deli Yusuf oldu. Düşmanlarını komedi tarzı dövdü. Bir gün geldi yıkılmayan adam oldu. Mermileri leblebi çekirdeği gibi yedi ama, asla yere düşmedi.

BİR GÜN DÜNYAYI KURTARAN ADAM OLARAK ÇIKTI KARŞIMIZA. DÜNYA AYAKTA DURUYORSA EĞER, CÜNEYT ABİME BORÇLUDUR BUNU!

Bir gün baktım hızını alamayan Süperman olmuş. Havada nasıl zikzaklar çiziyor.

Bir baktım Kuruluş Osman dizisinde peyda eyledi.

Ben ömrümün dörtte üçünü yedim, bir ayağım çukura girdi sayılır.

Cüneyt abim beyaz perdeden Televizyon ekranlarına transfer oldu. Bizim öbür tarafa transfer olacağımız bir zaman diliminde.

“SEN ÇOK YAŞA” ÇOCUKLUĞUMUZUN YIKILMAYAN KAHRAMANI!

………………

Diye yazmıştım onun için bir süre önce…

O DA HAYATIMIZIN “EN GERÇEK” YANI “ÖLÜMLE” YIKILDI…

RAHMET OLSUN KAHRAMANIM!

********************