Osmanlı’da Giyim? Osmanlı ihtişamlı ve çok renkli giyinirdi.

Yaşar Karaduman

Canik Dergisi 4.06.2020 09:08:55 9692 0
Osmanlı’da Giyim? Osmanlı ihtişamlı ve çok renkli giyinirdi.

Her kesim için ayri kiyafetler belirlenmisti, Müslümanlar farkli, Müslüman olmayanlar farkli giyiyordu, bu kurallara uymayanlar cezalandirilirdi.

 

 

Eski Türklerde Giyim

Eski Türkler göçebe hayatin geregi Orta Asya’da daha çok deriden yapilmis rahat kiyafetleri tercih etmislerdir. Bir iç don, üste giyilen kaftan, çapan, sapan ya da çarpit denilen bir çesit hirka, ceket ve ayaga giyilen çizme ve çarik bozkir kültürün dis giysileriydi.

Kadinlarin giysileri ise salvar, cepken ve ayakkabi ile basliklardan olusmustur. Hunlardan itibaren atli birliklerin kurulmasiyla, pantolon giyilmesi zorunlu olmustur. Çizmeler ise deri ve keçeden olup yarim ya da uzundu.

Selçuklulardaki giyim tarzinin birbirine benzedigi yalniz Selçuklu kiyafetlerinde kadini erkekten ayiran en önemli unsurun bas kisminda oldugu görülmüstür.

Osmanli’da Moda Var mi idi?

Bu günkü konumuz Osmanlida kilik kiyafet, bakalim Osmanli nasil giyinmis

Çok genis bir cografya yayilmis birçok etnik ve dini unsuru bünyesine almis Osmanlilarda giyim-kusam tarzi çok yönlü ve hayatin bir ifadesiydi. Çesitli tip, ve renkteki kumaslardan kiyafet ve aksesuarlar, giyenin toplumdaki ait oldugu yeri yansitirdi.

Yüzlerce yil boyunca Osmanli giyiminde,  bir renk cümbüsünün yasandigi salvar, iç gömlegi, entari, kaftan, hirka, sarik, külah, tülbent, ferace, sal gibi birçok sey kullanildi.

Osmanli kültüründe oldukça ihtisamli ve büyük katli kiyafetler giymek ünlüydü. Özellik Osmanli desenleri dedigimiz desenler o dönemlerden günümüze kalmistir.

Her kesim için Osmanli devletinde belli tarzda kiyafetler belirlenmisti. Yani Müslümanlar farkli, Müslüman olmayanlar farkli giyiyordu.. Bu kurallara uymayan kisiler cezalandiriliyorlardi.

 

 Yesil Renk Moda Idi

Avusturya’nin Istanbul elçisi olarak görev yapan Ogier Ghiselin , Türklerin daha çok “yesil” rengi tercih ettiklerini gözlemlemistir.

Osmanlilarda Müslümanlar açisindan “yesil” ile birlikte önem verilen diger bir renk ise “beyaz”di.

Hiristiyan ve Yahudiler basta olmak üzere gayri Müslimlerin kiyafetleri de birbirinden farkli tutulurdu. Her kesimin degisik sekillerde belirlenmis kiyafetleri vardi. Bunun disina çikanlar uyarilir veya cezalandirilirdi.

Osmanlilarda kiyafet, toplum yasaminin bir ifadesi olup, giysinin kumasi kadar, renginin de bir anlami vardi ve giyenin ait oldugu toplum düzeyini yansitmaktaydi.

Osmanli kadinlarinin kiyafetlerini sokak ve ev içi giyimi olarak ikiye ayrilirdi. 16 ci yüzyil baslarindan itibaren kadinlar sokak kiyafeti olarak ferace, yasmak ve peçeyi kullanmislardir.

Erkeklerin baslari mutlaka bir fes veya sarik yardimiyla kapali olurdu. Elbiseleri ise yine kadinlarinki gibi bol ve sade idi. Erkekler giyimlerinde cübbeyi ve sarigi mutlaka kullanirlardi.

Osmanli kiyafetlerinin en önemli genel özelligi bol dökümlü, örtülü ve uzun olmalariydi. Kadinlar salvar, hirka, gömlek, entari, erkekler salvar ve çarik giyerlerdi.

 

Halkin Giymesi Yasakti

Sarayda giyilen kumaslar, renkler ve biçimdeki kiyafetleri halkin giymesi yasakti.

Türklerin felaketi hatirlattigi için siyahi sevmediklerini  anlatmistir.

Ayrica; baslari sarikli büyük bir kalabaliga bakildiginda, bembeyaz ipekli kumaslara bürünmüs, bir renk cümbüsünün yasandigini ve o zamana kadar böyle bir manzarayi görmedigini anlatmistir.

Dinen “elbisenin hayirlisi beyazdir” hadisinden dolayi  Selçuklu ve Osmanli beyaz renge  önem vermistir..

Osmanlilarda ayakkabilar da rengine göre farklilik göstermekte olup, subaylar sari, erler kirmizi, ulema ise mavi renkte ayakkabilar giymislerdi.

Türklerin kiyafet ve elbisesi genelde giyenlerine önem ve itibar verecek ve giyeni heybetli gösterecek sekilde  dikilmistir..

Muhtesem bir sarik, zengin ve iri katlari ile basi sarmakta, kiymetli kumastan ve çok güzel bol ve sarkik bir kaftan vücut ve endami kaplamakta, güzel bir kusak içine sokulan yatagan, hançer,  ve diger silahlar görülmekte ve biyiklari ise ayni zamanda hem sevimli hem de seçkin olan bir çehreye sertlik vermekteydi.

 

Ölen Sultanlarin 

Elbiseleri saklanirdi

Fatih Sultan Mehmed'in ölümünden sonra sarayda ölen sultanlarin giysilerini bohçalayarak saklama gelenegi olusmustur.

Bundan dolayi Osmanli Imparatorlugu dönemi islemelerini 15 ci yüzyildan 20 ci yüzyil baslarina kadar saklama imkani olusmustur.  

Osmanli sultanlari giyim-kusama önem verir, lüks kumaslardan dikilmis kaftanlar giyerlerdi.  Saray kiyafetleri  için kullanilan kumaslar saray bünyesindeki atölyelerde hassa nakkaslari tarafindan hazirlanan desenlere göre dokunurdu.

Yakin Tarihte Giyim Kusam

Yakin tarihinize baktigimizda Sultan Abdülmecit; bütün memurlara, pantolon giymeyi zorunlu hale getirir ve kendiside kravat takarak, Osmanlilarda kravat takan ilk padisah olur.

Zamanla; kravat, aydinlar arasinda benimsenir. Padisah tarafindan takilmasi da yüksek sivil memurlarin ve devletin ileri gelenlerinin, kravat takmalarina yol açar. Birinci Dünya Savasi bittiginde, tüm devlet memurlari kravat takiyordu.

Sapkayi ise Türkiye’ye ilk getiren, Ruslardir. 1900 lü yillarda, Istiklal Caddesinde, sapkaci dükkani açarak, yaptiklari sapkalari, azinliklara satmaya baslarlar. lk sapka takan Türk’ler ise, Avrupa’da yasayan jön Türkler olmustur.

 

Kiyafet devriminden önce belli ve birlesik bir giyim tarzi yoktu. Memurlarin, din adamlarinin kendilerine göre kiyafetleri bulunuyordu. Halkin ise türlü biçimde kiyafetleri vardi. Sultan Mahmut zamaninda memurlarla askerlerde kiyafet birligini saglamak maksadiyla degisiklik yapildi. 

Memurlar için pantalon kabul edildigi gibi yine memurlar ve askerlere kavuk yerine fes giydirildi.

O zaman seyhülislam basta olmak üzere bütün ulema fes giymenin dinen uygun olmadigini ileri sürerek karsi koymuslardi. Ilmiye sinifi sarikli fes, tarikattan olanlar türlü biçimde külahlar, halktan bazi kimseler de fes kalpak, keçe külah kullaniyorlardi. 
1903 yilinda Abdülhamit süvari ve topçu askerlerine kalpak giydirmek istedigi vakit, ulema bu defa da kalp aslinda bütün bunlarin dinle hiç bir ilgisi yoktu.

 

 

Atatürk’e Minnettariz

Atatürk gerçeklestirdigi inkilâplara bizzat kendisi öncülük etmis, sik kiyafetleri ile topluma örnek olmustur. Yurt disindan veya Türkiye’nin en iyi terzilerinden giyinen Atatürk’ün kiyafetleri devrin ileri gelenleri tarafindan örnek alinmis ve ölümünden sonra Anitkabir’deki müzeye kaldirilmistir.

Atatürk’ün sivil kiyafetlerini ele alan bir arastirmaya göre,  O, dönemin Avrupa modasini yakindan takip etmis ve kendisine yakisani kullanmistir. Kendisi renk olarak kahverengi ve siyahi tercih etmistir. Giydigi her giysisi ayakkabisindan sapkasina, kol dügmesinden bastonuna büyük bir bütünlük içinde olmus ve aksesuar olarak sapka, mendil ve ahsap baston kullanmistir.

 

 

Eski Türklerdeki giyim. Ibrahim Kafesoglu,

Ayten Sezer Arig

i

Emre Gül- Dünya Bülteni-Tarih Dosyasi

 

 

  • Çarşamba 21.9 ° / 12.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 21 ° / 11.8 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 21.5 ° / 11.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9134,68%0,25
  • DOLAR

    38,64% 0,05
  • EURO

    43,90% -0,06
  • GRAM ALTIN

    4205,16% -1,40
  • Ç. ALTIN

    6814,90% 0,00

Ordu

07.05.2025

  • İMSAK 03:30
  • GÜNEŞ 05:12
  • ÖĞLE 12:30
  • İKİNDİ 16:23
  • AKŞAM 19:38
  • YATSI 21:13
https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593