Patoz findigi yesil dis kabugundan ayirmak Için kullanilan tarim makinesi demektir.
Bu makine daha önceleri pirinç ve baska ürünler için yapilmis makinalardan yola çikilarak bulunmustur.
Patoz etmek, Patozlamak kelimesi halk arasinda bir ürünü kabugundan ayirmak temizlemek anlaminda kullanilir. Eskiden ve bugün de biçilip demet haline getirilen basaklardan bugday ve samani ayirmak için yapilan isleme de patoz çikarmak denir.
Findiklari yesil kabugundan ayirip temizleyen ve tane haline getiren bir makine icat edilince adini bu islemden alan PATOZ veya FINDIK PATOZU koymuslar.
Patoz muhtemelen Fransizca Harman Makinesi anlamina gelen Battuse (okunusu Batöz) kelimesinden gelmektedir.
Patoz’un Bulunusu
Patozun bulunusuna geçmeden önce findigin harmandan kaldirilip tüccara götürülüsü ile ilgili bilgilerimizi tazeleyelim.
Findik dalinda olgunlasirken önce yesil, sonra sararan bir kabuk ile kaplidir.
Bu haliyle toplanip harmana serilen findik olgunlasmaya baslayinca bu yesil kabuk kurur ve findik onun içinden disari çikar. Findigin disinda önce yesil, sonra sari olan kismina yöremizde kavsak veya kavsak denilmektedir.
Findikla ilgili genis bir arastirma yapip ortaya güzel bir kitap çikaran Dr. Mustafa Duman bu kabugu söyle tanimlamaktadir: ”Sert kabuklu findik meyvesinin disini saran yesil kisim, zuruf, zuluf, kavsul ya da culuf olarak adlandirilir.” Kabuktan ayrilan findiga da “çec” denildigini gene bilmeyenler için açiklayalim. Çec; findigin satisa sunulmaya hazir halidir. Ancak sert olan dis kabugu içi çikarildiktan sonra tüketime hazir hale gelecektir. Findigin kavsagindan ayrilmasi için harmanda belirli bir süre günesli havada kurumasi gerekir. Yoksa kavsagindan ayrilmaz.
HARMAN
Kabugundan ayrilmaya hazir hale gelinceye kadar kurutulan findigi kabugundan-kavsagindan ayirma isi eskiden nasil yapilirdi?
Havanin yagmurlu olmadigi bir günde sabah, daha gün dogmadan erken saatte kalkilirdi. Erken kalkmanin amaci zamandan kazanmak oldugu gibi sabah düsen çigse den de yararlanmakti. Findik kuru halde darbe alinca kavsagi da parçalanirdi. Öyleyse bu parçalanmayi en aza indirmek gerekiyordu. Sabahleyin çigse findigin kavsagini islattigi için parçalanma isi azalirdi.
Harmanda serili kurumus olan findiklara uzun çubuklarla dikkatlice vurularak ayrilmasi saglanirdi. Insan gücüyle, findigin miktarina göre saatler hatta günler alan bir çalisma baslardi.
RÜZGÂR BEKLENIRDI
Her ne kadar kavsagindan kolay ayrilsa da findigin içinde gene de kurumus kavsak kirintilari olurdu. Bunlardan kurtulmanin yolu da; tahta küreklerle rüzgâra karsi firlatilarak ve tenekelerden bas hizasindan dökülerek rüzgar tesiriyle kirintilarin bir tarafa, findigin da bir tarafa ayrilmasini saglamakti.
Böylece saatlerce ve günlerce süren çalismadan sonra findigin tamami kavsagindan ayrilmazdi. Iste bundan sonra kavsak ayiklama isi basliyordu bu daha da uzun sürüyordu.
BIR TAMIRCI DÜKKÂNINDAN
15 BIN METREKARELIK FABRIKAYA
GIDEN YOLUN YOLCUSU
YASAR POLATCAN
Tonlarca findigi birkaç saat içinde kavsagindan ayiran patozu ilk yapan kisiyi bulmak için çiktigimiz yolculuk bizi Terme’ye götürdü.
Yasar Makine Sanayi kurucusu ve sahibi olan kisiyi bulduk ve kendisiyle bir söylesi gerçeklestirdik.
Yasar Polatcan 1947 yilinda Terme’nin Bagsaray köyünde dogmus. Ilkokulu kendi köyünde bitirdikten sonra ortaokulu okumak için Terme’ye gelmis ve 1962 yilinda bitirmis. Demir dograma isine özel bir ilgi duymaktaymis. Daha o yasta bisikletini söküp yeniden yapmak gibi bir beceri sergilermis.
Sonunda ilgi alaninda çirakliga baslamis ve demir döküm ustasi olmus. 1970 yilina kadar çiraklik, kalfalik, ustalik dönemini tamamlayip askerligi de aradan çikardiktan sonra, kendi dükkânini açmis.
“ILK PATOZU 1973’TE YAPTIM “
Bundan sonra, patozu bulan kisi olarak tarihe geçecek olan Yasar Polatcan’in bu makinenin ortaya çikis öyküsünü onun agzindan dinleyelim:
“Dükkânimin karsisinda Mustafa Sahane adinda sicak demirci bir arkadasim vardi. O arkadas kendi findigini ayiklamak için bir makine yapmayi düsündügünü söyledi. Agaçtan, degirmen tasi gibi bir düzenek yapti.. Ancak etrafi açik oldugu için her tarafa savurdu findigi.
Ben de böyle bir makine yapilabiliyormus diye düsündükten sonra, silindir biçiminde baska bir tip yaptim ve 1973 yilinda ilk patozu icat etmis oldum.
O yil çok da findik oldu. Ancak Terme’nin findigi biraz yanik, Fatsa’nin findigi buna daha uygun dediler. Üzerine benzinli bir motor da takip traktörle Fatsa’ ya götürdüm.
Ancak bekledigimiz randimani alamadik, motoruyla birlikte o ilk patozu sattim.
Diger arkadasim da benim gibi soba silindiri seklinde yapti. Ama ilk denemede findigin yarisindan fazlasini kirdi. Yani basarisiz oldu alti tane yapmisti. Hepsi ziyan oldu, zarar etti, ayni yil daha findik bitmeden ilk sekline döndü.
Benim makine de basarili olamamisti, ben de ayni modele dönmeyi düsündüm, yeni bir tane yaptim, bu günkü modellere yüzde elli benziyordu ve çalisti.
O yil hiçte küçümsenmeyecek bir para kazandim. O yil findik patozu bir tane bende, bir de o arkadasta vardi. Sonra bir tane daha yaptim son yaptigim yüzde doksan rayina oturdu. Böylece basarili olduk.
Ama artik traktörle çalistiriyoruz. Traktörü olan bir arkadasla ortak olduk. Patoz benden traktör ondan. O yil büyük para kazandim. Findigini patoza verebilmek için millet siraya giriyordu bir dakika bos durmuyorduk..
SERI ÜRETIM BASLIYOR
“ Bundan sonra ben seri imalata basladim. 1974 yilinda 6 tane yaptim ve sattim. Bir patoz, bir findik sezonunda maliyetinin çok fazlasini kazaniyordu.
Daha sonralari çesitli yenilikler yapildi. Önceleri yukaridan sepetlere dökülen findigi harmandan vakumlama yöntemiyle çeken hortumlar eklendi. Findigi istediginiz yere, isterseniz üçüncü kattaki bir alana döken veya orada çuvallayan hortumlar takildi. Böylece is biraz daha pratik hale geldi.
AZERBAYCAN AÇILIMI
“Azerbaycan’dan biri geldi, fakir biri oldugu belli idi. “Findik ayiklayan bir makine varmis, ben bunun eskisinden bir tane almak istiyorum” dedi.
“Sana bir makine vereyim, senden de para almayayim .” dedim. Amacim orada bir pazar olusturmakti. Burada 15 gün kaldi, tamirini, inceliklerini ögrendi, Sonra gitti, biz oraya makine göndermeye basladik. Bugüne kadar 200’den fazla makine verdik Azerbaycan’a
AZERBAYCAN’DA PATOZ
“YASAR“ OLMUS
Azerbaycan’a gönderdigimiz ilk findik patozunun üzerinde markasi yani “Yasar Makine” yazili oldugu için orada adi patoz yerine Yasar olmus.
Dolayisiyla bugünkü Azerbaycan dilinde patoz sözcügü yok, Yasar var.
Iste böyle ilginç bir öyküsü daha var Yasar Polatcan’nin.
Yasar Makine Sanayi birkaç bölümde üretim yapiyor.
Itfaiye, çöp arabasi, damper, dorse, mikser gibi araba üst ekipmanlari yapan bir bölüm var.
Kaynak: Fatsa Harman Dergisi