ÜNLÜ PROF. GAZI YASARGIL’I NASIL “MIZMIZ BIR IHTIYAR” SANDIM?
1995 Yilinda Istanbul Cihangir’de bulunan Zümrüt Fotografçilik’ta çalisiyorum. Görevim negatif film üzerinde rötus yapmak.
(Simdiki usaklar bilmez bu “rötus”u tabii; Fotografi, “negatif kopyasi” üzerinden özel bir kalemle resim gibi taramak-ince dokunuslar yapmak, isik yansimalarini yok etmek, çirkinlikleri güzellestirmek demek!) Henüz bilgisayarin bu ise bulasmadigi bir zaman dilimi yani...
Zümrüt o zamanlar bayagi isim yapmis bir isletme. Güzel bir müsteri profiline sahip. Eee Cihangir gibi, memleketin kalburüstü kesimlerin tam kalbinde bide...
Biraz elit kesime hitap ediyor burasi... Fotograf stüdyosunun içinde müzik yayini da var. Gün boyu müzik çaliyor.
IHTIYAR BIR ADAM TAM KARSIMDA DURDU... BEN GIRISTE AYAKTA DURUYORUM...
Bir gün tam stüdyonun girisindeyim. Içeri 70'li yaslarda bir müsteri girdi. Vesikalik çekilmek için gelmis. O arada da, “IZEL-ÇELIK-ERCAN”IN Çelik’inin mensur parçasi Hercai, hoparlörden tüm stüdyoya bangirdiyor!
Arka tarafimda ise rötus yapan Yavuz usta var.
Ihtiyar adam, 'evladim, bu müzik sesi çok fazla, isitme duyunuza zarar verir, ilerde sagir olursunuz Allah muhafaza' dedi.
Içimden bir 'hadi len ihtiyar sende!' dedim.
Bazi yaslilar her konuda sikayetçi olacagi bir mevzu bulur. “Bu da onlardan biridir” gözüyle baktim yasli adama...
Içeri girip vesikalik çekilip çikti gitti ihtiyar amca...
Bir süre sonra negatif filmler çikti. Negatifleri özellikle Yavuz Usta’ya verdiler çünküt “yasli adam negatifini” rötuslamak zordur. Demek ki çok aciip özen gösterilmesi gereken bir sahsiyetti bu kisi! (Kimdi acep?)
NEGATIFLERI KOYDUGUMUZ KÜÇÜK ZARFIN ÜZERINDEKI ISME BAKTIM; ZARFTA 'GAZI YASARGIL' YAZIYORDU...
Isim pek de yabanci gelmedi bana...
Yavuz abiye sordum, 'kimdi bu yasli adam?'
Yavuz abi 'dünyaca ünlü beyin cerrahimiz o' dedi. Vayy anam! Benim sekizgen jeton yeni düstü!
Allah’tan ters felan konusmamistim Bey amcayla, pardon profesörle...
Iki gün sonra gazetede resmini gördüm Gazi Yasargil'in.. Cihangir-Siraselviler'in girisinde bulunan Alman Hastanesi ile anlasmis. Genelde yurtdisinda, Amerika’da bulunan dünyaca meshur Gazi Yasargil'e ulasmak ve beyin ameliyati yaptirmak her Babayigit’in harci degil! Destursuz odasina giremezsiniz!
Biz bedavadan bir sihhî tavsiye almisiz da haberimiz yok! Disardan bakinca, benim boylarda, siradan bir ihtiyar gibi görünüyordu vallahi!
Birakin dünyaca ünlü beyin cerrahini, siradan bir pratisyen hekim demezsiniz; Öyle saygili, öyle mütevazi ve kibirsizdi.
Hiç bir sey disardan göründügü gibi degilmis. Buna bizzat gözümle sahit olmustum.
Yakin dostu Can Yücel babanin, ‘‘Beynin Pîrî Reis’i’’ dedigi ve ‘Rengârenk’ adli kitabini ithaf ettigi, DÜNYADA MODERN BEYIN VE SINIR CERRAHISININ (NÖROSIRURJI) KURUCUSU OLAN, 'YÜZYILIN CERRAHI' OLARAK DA TANIMLANAN DUAYEN ISIM ORDINARYUS PROF. DR. GAZI YASARGIL, bu Temmuzda 95. yas gününü kutladi.
Dünyadaki büyük gururumuz hocamiza hayirli ömürler diliyor, insanliga yaptigi katkilardan dolayi kendisine tesekkür ediyorum...
Iyi ki var böyle büyük bilim adamlarimiz...
KOMPOSIZYON ZULMÜ!
1981 YILI.. Ünye Lisesi. Edebiyat ögretmenimiz Istanbul’dan gelen genç bir hoca. Hatirladigim kadariyla ismi Gülay’di...
Ortaokulda kompozisyon ödevlerinden notum yedi-sekizden asagi düsmezdi. Ama Gülay hocanin dersinde dökülüyoruz lan sinifça! Benim notumda iki ve üçten yukari çikmiyor!
Sebebi ne mi? Anlatiim de dinleyin u zaman;
Bir gün hocamiz çantasindan, bes-alti tane yazilmis kompozisyon çikardi; 'Bunlar Istanbul’daki ögrencilerimden örnek olarak getirdigim kompozisyon ödevleri. Hepsi de 10'luk yazilar!' dedi ve iki-üç tanesini okudu. 'Sizden hiç böyle seyler çikmiyor' dedi!
Simdi Gülay hocam, bizden hayatta böyle bir kompozisyon çikamaz! Niye? Ünye nireee Istanbul nireee! Refah, ortam farki var! (Maalesef...) Böyle kiyaslamami olur Hocam yaa!?
Ben öglene kadar canim çikana kadar bahçe isinde çalisip, yevmiye için ugrasiyorum. Öglene yakin“siidesiide”(kosarak) eve gelerek sipsak giyiniyor ve evden de kosturarak okula anca yetisiyorum... Istanbul’u Türk filmlerinde ancak görüyoruz biz yaa!
O zaman bu kiyaslamaya çok kizmistim...
Gülay hocamiz zaten Failatün-Mefailün’lerde bogmus bizi... Bi de basimiza bu kompozisyon belasini sardi... Bir türlü de istedigi kompozisyon yazilarini bizden alamadi!
Bu yaziyi da görmüs olsan, yine geçerli not verecegini sanmiyorum muhterem hocam!
CAMA TAS ATMAK...
DÜNYADA, GÜÇLÜ DEVLETLERIN GÜÇSÜZ DEVLETLERI SÖMÜRMEK, SINDIRMEK IÇIN BÜYÜK ZULÜMLERINE, SALDIRILARINA SAHIT OLUYORUZ!
“Direkt sehirlere-sivillere bombalarla-füzelerle saldiri!”, “inançlara-kutsallara-inanilan degerlere saldiri”, “irkçilik üzerine saldiri”, “ekonomik yaptirimlar üzerinden milletlere, halka saldiri” diye bunlarin birçok saldiri yöntemini sayabiliriz...
Bu zulümleri görüp de bir sey yapamamak kadar insanin agrina giden baska bir sey yoktur!
Hele bu saldirilarda günahsiz çocuklarin hedef olmasi ise insani daha çok kahrediyor!
Bir dostumun yakin arkadasi, bu zulümlere karsi gelememenin acisini su sekilde dile getirmisti: 'Su zalim Gâvurun camina bir tas atamadan bu dünyadan göçecegime yanarim en çok da!'
Haksizda sayilmaz; Günübirlik dünya yasantisinin akisina kendimizi kaptirmisiz.
'Bize dokunmayan yilan bin yasasin!' diyoruz. Ne elimizle, ne dilimizle (kalemimizle-klavyemizle), ne de kalbimizle tepki göstermiyoruz...
Oysa “Haksizliklar karsisinda susan dilsiz seytandir.” Diye bir kelam-i kibar vardi öyle degil mi?
DÜNYA GAILESI!
BU KORONA ILLETI EN ÇOK DA ERKEKLER ÜZERINDE HASARA SEBEP OLDU...
(Gültepe. 07 Aralik 2020. 16:06)
Ulan arkadas!
Pandemili günler bizi ne hale soktu yaa!? Vallahi billahi...
Tam olduk bir ev hanimi gibi! Barbun ayikla, dolma sar! Yufka al börek yap! Bu is en çok evde galan hanimlara yaradi! Az biraz nefes aldilar vallahi bu pandemiden dolayi. Artik erkekler her yerde! En çok da mutfakta! Oturma odasinda fazla vakit geçiremiilar artukun! Ya da oturup barbunya fasile ayikliilaar!
Bu arada, Barbun da güzelmis haa!
2021 ASGARI ÜCRET TESPIT KOMISYONU TOPLANIYORMUS...
DÜNYA TÜRK KAHVESI GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN!
UNESCO'NUN Türk Kahvesini “Insanligin Somut Olmayan Kültürel Mirasi” Olarak Tanimladigi Gün Olan 5 Aralik, Dünya Türk Kahvesi Günü Olarak Kutlaniyor!
ALISKANLIK, EN IYI ADAMI BILE SIDDETLI BIÇIMDE KABALASTIRIR VE APTALLASTIRIR...
(DOSTOYEVSKI / Ölüler Evinden Anilar)
GECE 21:00 ILE 05:00 ARASI NEDEN SOKAGA ÇIKMIYORUZ?
ÜNYE’NIN DEGERLI SANATÇISI, EFSANE “GURUP SEBBOY” INSANI, BATERININ DUAYENI, GITARIN HÜZÜNLÜ SESI, GÜZEL INSAN AYHAN KÖSEOGLU, SANA 'NICE SAGLIKLI UZUN ÖMÜRLER DILER IKSAN ABIN!'(Eyy gidi gençlik! Ne çabuk geçiisun!)
SESSIZ YIGINLARDAN OLMAYALIM...
