Şu Laz’lar Dedikleri

Tarihi süreçten başlarsak, kısaca, Lazlar, Hint –Avrupa dil ailesine bağlı Kafkas halklarındandır.

Canik Dergisi 18.01.2021 08:30:19 2400 1
Şu Laz’lar  Dedikleri

 Kafkas  halklari bilimsel literatürde Çerkesler, Ubihlar- Dagistanlilar .olarak  kuzey-yukari ve  Lazlar-Mengreller-Gürcüler-Ermeniler-Kürtler . olarak güney- asagi  Kafkas halklari olarak ikiye ayrilirlar.

Ezc. Dr. Turgay GÜVEN

 Tarihi süreçten baslarsak, kisaca,  Lazlar, Hint –Avrupa dil ailesine bagli Kafkas  halklarindandir. Kafkas  halklari bilimsel literatürde Çerkesler, Ubihlar- Dagistanlilar- ..vb.olarak  kuzey-yukari ve  Lazlar-Mengreller-Gürcüler-Ermeniler-Kürtler -.. vb. olarak güney- asagi  Kafkas halklari olarak ikiye ayrilirlar.

            Lazlar-Mengreller ve Gürcüler ayni kökten ayrilmadir.   Dil olarak Gürcüce-Lazca ve Mengrelce çok yakindir. Kullanilan gramer ve kelimeler aynidir. Yukarida verdigimiz  kiz-oglan atismasi Mengrelce’ dir. Yüz-yüzelli yil önceki bozulmamis haliyle kaldigi için, örnek olarak onu gösterdim. Bu diller, özellikle Lazca, büyük ölçüde uzun süre bölgeye hakim olan Roma kültüründen  dolayi içlerinde bolca Latince kelime içerirler ve bu nedenle sik sik Romaca-Rumca ile karistirilirlar.

               Bugün bu uluslarin bulundugu alan, tarihte, Kolheti kralligi olarak geçer. Bölgenin tarihteki önemi, gerek-Avrupa-Tuna’dan, gerek  Roma ve Bizans’tan ve gerekse, Avrasya-Kirim tarafindan, deniz ve kara yoluyla Iran topraklarina açilan ticaret yollari-Ipek Yolu-nin kapisi olmasidir. Tarih sahnesinde ilk  taninmalari da, ünlü Yunanli Arganot denizcilerinin bölgeye ulasmak için yaptiklari efsanevi deniz macerasiyla olmustur. Ms. ki yüz yillarda,  bölge de, Lazika kralligi kurulur. Zengin kent yerlesimleri, askeri teskilat ve  güçlü kalelerle ticaret koruma altina alinir. Lazika kralligi yüzyillarca, bölgede tam hakimiyet kurmak isteyen Roma-Bizans ve Iran’ in güç çekismelerine sahne olur. Lazika krallari içerisinde en ünlüsü, kral Gubaz’dir. Kimmerlerden , Bati Hunlari  ve Attila’ya kadar  bir çok Avrasya kavmi de bölgeye sefer düzenlemisler, zaman zaman egemen olmuslardir.

            Bölge, 5. yüzyildan itibaren Hristiyanlasir. Onuncu yüzyildan itibaren, kuzeyden gelen ve  zamanla Karadeniz’de Trabzon daglarina kadar yayilan Kipçaklar da, bölge kavimleriyle karisir ve Hristiyanlasirlar. Günümüzdeki Gürcü kelimesi, 12. Yüzyildan baslayip birkaç yüzyil boyunca,  bölgede  hüküm süren, Kral Georgi’lerin hakimiyetine girmis olan,  halklari anlatmak için kullanilmistir. 

             

                Batum,  eski Laz-Mengrel yerlesimidir, ancak,  zamanla Gürcülerin denize çikis noktasi olmustur.   Bir zamanlar, sehir diye Batum bilinirdi. Karadeniz’in en güneydogu kiyi kösesinde küçücük bir Osmanli liman kentiydi. Türküsü bile var.  “Atmaca ayi ( eylül ayi) gelen de Batum’a giderim…”  Azgin-deli Çoruh nehri, Türk sinirindan çikip, büyük bir delta yaptiktan sonra, orada denize dökülür. Batum’la beraber, kuzeydoguya dogru,  Mengrel dedigimiz Hristiyan Lazlar, güneydoguya dogru,  Hristiyan Gürcüler baslar.  Batum’da büyük nüfus Hristiyan Gürcü, Hristiyan  Mengrel, bir miktar Müslüman Gürcü  ve Müslüman Laz ile bunlarin yaninda, tek tük  Azeri’de mevcut, 

 

                   Biz eskiden beri, kendi yöremize, memleketimize gider, geliriz, tatili bayrami orda yapar, hisim akrabayi, yerimizi- arazimizi görür, döneriz. Orada kendi hayatimizi, burada kendi hayatimizi yasar, güzelliklerimizi ve zenginliklerimizi herkesle paylasir, hiçbir zaman, farkliliklari, ayriliklari göze batirircasina ortaya dökmeyiz. Herkes hayatini, Türkiye’nin genel ekonomik çerçevesi  içerisinde, bir sekillerde kazanir, Lazlar’in yoksul’u pek olmaz,  hayat öyle devam eder.

               Türkiye, geçte olsa, bugün, Dogu Karadeniz’e büyük önem vermekte. Karadeniz yolu, bugünkü durumuna, yaklasik 40-50 yil içinde, ancak gelebildi. Sinir kapisi açildiktan sonra, 20-30 yildir  düzgün yollar yapildi. Önce Gürcü asillilar, sonralari meraklilar, sonra keyfine günübirlik gezmeciler,  Ayder, Uzungöl, Iyidere kaplicasi filan derken, bizim taraflara, giden gelen çogaldi. Karadeniz yaylalari kesfedildi. Herkes o bölgeleri tanimaya basladi. Simdi, kimse, Batum’a, Tiflis’e ugramadan dahi dönmüyor.

             Lazlar Türk müdür? Anlatmistik, Lazlar da, Çerkesler,  Gürcüler gibi   Kafkas halklarindandirlar. Dogu Karadeniz’in otantik, yani yerlesik halklarindandir.   Türkiye Türkleri olarak Türklesmislerdir

               Benim dededen kalma vatan topragim, Findikli’dir. Eski adi ; Viçe. Çok eski antik çaglardan kalma bir ad, orijinal kanaatimce, eski iyon-latin dillerinde ki, vita-yasam kelimesinin kökeninden, yasam kaynagi-yasanacak yer-yerlesilecek yer gibi bir anlama geliyor.  Findikli-Aksu mahallesi.   

               Önce Aksu’yu anlatayim. Bir nevi denizle birlesik olan mahalle,  güçlü Abu Irmagi-yeni adi Çaglayan irmagi’nin, dogu kiyisi boyunca uzanir. Asil adi Abu Noga’d ir. Farsça ab-su, noga-lazca deniz, Ab-u Noga, su ve deniz, yani, suyun- irmakin denizle birlestigi yer demektir.                               

                   Ortasindan,   taslardan kayalardan dolana dolana, yarlardan çaglayanlardan köpüklene köpüklene, deli dolu akan bir irmagin geçtigi,  henüz, sehirlesme ile bozulmamis,  denizden baslayip, çogu zaman,  doruklari yaz boyu bile karla kapli Kaçkar daglarina dogru, onlarca km. boyunca uzanan, findik bahçeleri ve karaagaç koruluklari ile dolu vadi, belki,  dünyanin en güzel vadilerinden biridir.

               Yakin zamanlara kadar, hep dünyanin en temiz sularinda yasadigi bilinen, kirmizi noktali-benekli alabalik türlerinin selelerle toplandigi, akarken içilebilecek derece de temiz, Abu-Çaglayan- irmaginin suyu ise, bilimsel tesbitlerle, Türkiye’nin en kaliteli sulari arasindadir.                   

                  Çevresi boyunca uzanan, alçaklardan baslayip, denizden gitgide uzaklastikça yükselen tepelerin yamaçlarinda, findik bahçelerinin arasinda, Karadeniz tipi, herkesin kendi bahçesine hakim, tek tük dagilmis 2-3 katli, beyaz badana evler dizilidir. Daha yükseklerde ise   gür çam, ladin, karaagaç  ormanlari daglara dogru uzar gider.

              Ben, memleketime, gezmeye tozmaya degil, hisim akrabayi görmeye, anamin babamin mezar  ziyaretine gidiyorum. Hayatimda bir kez Anzer  yaylasi’na, bir kez Uzungöl’e gittim. Bizim Findikli’da kaldigimiz yerler, oralardan farkli degil. Bir seferde Batum’a gittim. Herkesin nefes nefese çiktigi Sümela’ya ise, hiç niyetim yok.

               

                  Lazlar için, varsa yoksa atmaca, meraklisi çok.  Güz mevsiminde henüz yavru iken, Rusya’dan dönerken yakalanip, bir   kis boyu   yakalanan atmaca,  bildircin avinda kullanilmakta. Avare olan herkesin kolunda bir atmaca, her toplanti, her sohbet   atmacasiz olmuyor.Söyle daldi, böyle yakaladi filan.

              Otantik müzik aleti tulumdur. Dügünde, senlikte, tulum- kemençe esliginde büyük halaylar çekilir, yöresel Lazca- Türkçe karisik maniler-türkiler söylenir.

              Yedigim, içtigime gelince, favorilerim,  agirlikli olarak dible pirinçli lahana,  alabalik, muhlama , laz böregi ve henüz pek kimsenin adini duymadigi termoni-asurenin pekmezle yapilmisi- gibi spesial memleket yemekleri, içtigimde malum, her evde bol bol akan, dogal kaynak suyu.

              Onlarin disinda hayat, baska yerlerden çokta farkli degil.

              Saygilarimla.Turgay Güven

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Can
18.07.2023 02:38:08
Kürtler Mezopotamya’mı kafkas ne alaka ?

  • Pazartesi 15.7 ° / 8.8 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 12.5 ° / 8.7 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Çarşamba 15.2 ° / 6.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9678,16%3,06
  • DOLAR

    38,77% 0,03
  • EURO

    43,10% -1,25
  • GRAM ALTIN

    4015,28% -3,08
  • Ç. ALTIN

    6510,12% -3,08

Ordu

12.05.2025

  • İMSAK 03:22
  • GÜNEŞ 05:07
  • ÖĞLE 12:30
  • İKİNDİ 16:24
  • AKŞAM 19:43
  • YATSI 21:20
https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593