Tabakhane Deresi’ne yaz sicaklari vurdu, kokmaya basladi.
“Ünye’de sehrin orta yerinde her yaz yasanan bu kötü kokuyu daha kaç yaz çekecegiz?”
Bu soruyu dere kenarina yakin oturan, kokuyu en çok hisseden Liseler Mahallesi, Saraçli Mahallesi, Yunus Emre Mahallesi, Bayramca ve Ipekyolu Mahallesi sakinleri soruyor.
Biliyoruz ki Büyüksehir Belediyesi dere bakim ve düzenleme çalismasi yapiyor.
Sorunun cevabini asil onlarin vermesi lazim…
Altinordu’da, Fatsa’da, Gölköy’de…
Velhasil ilimizin dere geçen ilçe merkezlerinde dere bakim ve düzenlemesi yapan Büyüksehir, bu çalismayi neden Ünye’de de yapmiyor?
Tabakhane Deresinde çalisma yapilmasini istiyoruz… Hem de acilen.
Burasi Ünye’nin Haliç’i olacakti!
Hiç unutmam yil 1986…
Sükrü Yürür Bakan, Sanayi ve Ticaret Bakani…
Siyasette bölgemizin güçlü/kudretli ismi…
Ismail Cerrahoglu ise Belediye Baskani…
Ünye’yi kasaba görünümünden sehir görünümüne döndürme mücadelesinin mimari gayretli Baskan…
O yillarin sorunlari konusuluyor…
Yapilmasi gerekenler yatiriliyor masaya…
Tabakhane Deresi de sorun…
O yil sel olmus, dere tasmis, sehir merkezini su basmisti.
Yasanan sel ve taskinlari önlemek için DSI devreye sokulmus çalisma baslatilmisti dere yataginda.
Siyasetin o günkü karargahi Ünye Çimento Tesisleri idi.
Orada oturulur… Toplanilir… Yer, içilir…
Orada konaklanilirdi.
Gazeteci abimiz Ahmet Yenin de o yillarda Çimento’da çalisiyordu.
Dolayisiyla orada yapilan toplantilari… Görüsülen konulari yakindan takip edebiliyordu.
Bir gün isyerime geldi.
Daha içeri girer girmez;
“Dün aksam Tabakhane Deresi ile ilgili bir sey duydum, çok heyecanlandim.” dedi.
Ben de;
“Abi beni de heyecanlandirdin, ne duydun?” diye sordum.
“Denizin suyu Tabakhane Deresi’ne akitilacak… Dere, Ünye’nin Haliç’i olacakmis.”
Ahmet Abi’nin sözlerinin bende sok etkisi yaptigini hala hatirlarim.
Ayrica sunu da çok iyi hatirliyorum…
Gözlerimin önüne Tabakhane Deresini getirdim… Gereken çalisma yapilmis, dere yatagi Çatalpinar, Kale’ye dogru deniz suyu ile dolmus…
Üzerinde küçük kayiklar, yelkenliler…
Nasil heyecanlandirmisti beni bu hayal.
Sonra ne oldu?
Olmadi.
Sebebi ne derseniz?
Sn. Yürür’le, Sn. Cerrahoglu baslangiçta birlikte uyum içinde çalistilar.
Ama çok kalmadi aralarindaki birlik/uyum bozuldu.
Bu da hizmetlere olumsuz yansidi.
Ünye’de olmasi gereken ya da olabilecek birçok is geri kaldi.
Peki, 1986’dan bu yana ne yapildi Tabakhane Deresi’nde?
Kiyi duvarlari yapildi. Taskinlara karsi tedbir alindi.
Bitti mi?
Bitmedi, is hala sürüyor. Duydugumuza göre isi yapan müteahhit birakip kaçmis.
Ünye’de Haliç düsüncesi ne kadar dogruymus…
Bizim çocukluk yillarimizda Tabakhane Deresinin suyu güldür güldür akardi.
Ama su anda neredeyse akan su kalmamis dere yataginda.
Her tarafta suyu kuruyan derelere kervanina Tabakhane Deresi de katilir çok kalmaz.
Ancak suyu kurudu diye dere yatagini iptal edemeyiz.
Dere yatagi aynen kalmali.
Çünkü asiri yagislarda Inkur’dan asagi sular sel olup akiyor, buradan denize ulasiyor.
Kalmasina kalmali da o dere yatagi sehrin orta yerinde bu haliyle sikinti.
Görüntüsü sikinti… Kokusu sikinti… Saglikta sikinti kaynagi…
Ya ne olmali?
Anladiniz degil mi, bundan 35 yil önce denizin suyunu Tabakhane Deresi’ne akitmak isteyenlerin ne kadar dogru düsündügünü…
Bu dere yatagi sorun olmaktan ancak böyle kurtarilir; Denizin suyu dere yatagina akitilarak.
Mümkün mü dür böyle bir sey?
35 yil önce olabilecegi konusulan bu is, teknigin çok daha ilerledigi günümüzde artik ufak bir istir.
Özetle; Tabakhane Deresi’nde yasanan sorunlari bu sehir sirtina kambur edip tasimamali.
Sorun çözülmeli…
Hem de firsata dönüstürerek, Haliç benzeri muhtesem bir güzellik yaratarak çözülmeli.