Ünye’nin Ayvaları Altın elma-ayva

Ünye’nin Ayvaları Altın elma-ayva

Yaşar KARADUMAN

Birçok tarihçiye göre, Adem ve Havva'nin cennet bahçesinde yedikleri yasak meyve elma degil, ayvadir (bazilari da Nar der)  'ayvayi yemek' deyimi buradan gelir.'

Osmanlica adi Sefercel, Ingilizce Quince, Almanca Quittegelb, Fransizca Coing, Isp. Membrillo Italy. Mela cotogna

 Dünyada ayva üretiminde yillik 100 bin tonla Türkiye birinci siradadir, ikinci Çin 85 bin ton, üçüncü Iran 36 bin ton, dördüncü sirada Fas 30 bin tondur (viki)

 

 

Ünye ve çevresinde mahalle aralarinda ve köylerinde de ayva agaçlarina sik rastlanir. Ünye’de çok bilinen ve yenen bir kis meyvesidir. Hatta ayvanin çok oldugu yillar kisin sert geçecegine inanilir. Tatlisi reçeli ve kompostosu Ünye yerel mutfaginda önemli yer tutar.

Ünye’deki üretimi yilda 60-70 tondur.

 Ayva yetistiriciliginin Anadolu'dan Yunanistan ve Italya'ya geçtigi, Milattan önce 650 yilinda Yunanistan'da yetistirildigi ve oradan diger Avrupa ülkelerine yayildigi tarihi arastirmalardan anlasilmistir. Dünyada ayva üretiminde Türkiye birinci siradadir. Yillik üretim 100 bin tondur. Ikinci Çin 85 bin ton, üçüncü Iran 36 bin ton, dördüncü sirada Fas 30 bin tondur (viki)

 

AYVANIN KÜLTÜR TARIHI

Ayvanin anavatani Iran, Kuzey Kafkasya, Hazar Denizi dolaylari ve Kuzey Anadolu’ dur. Yabanileri doguda Türkistan’ a kadar uzandigi gibi batida da Avrupa’nin Güney bölgelerine ve kuzey Afrika’ ya kadar genisler.

Bu yerlerde ayva yabani olarak yetismektedir. Ayva kültürü çok eski çaglardan beri bilinmektedir. Anadolu’dan milattan önceki yillarda Yunanistan ve Roma’ ya geçmistir. Milattan önce 650 yillarinda Yunanistan’ da yetistirildigi bilinmektedir. Sonradan orta ve dogu Avrupa’ya yayilmistir. Ayva bugün Avustralya hariç diger ülkelerin hepsinde yetistirilmektedir. Bununla birlikte, bu meyve türü öteki meyvelere göre ragbet görmemis ve üretimi sinirli kalmistir.

 

AYVA ÇESITLERI

Bardak Ayvasi; özellikle Kocaeli bölgesinde yetistirilen bir çesittir. Baglar arasinda bu ayvaya kirazlar ile birlikte rastlanir. Meyvelerin üzeri sik tüylü, eti gevrek, sulu ve mayhostur. Eylül sonlarinda toplanarak hevenk yapilir ve uzun bir süre kilerde saklanir.

Demir Ayvasi; bu çesidin meyveleri ekmek ayvasina göre küçük ve toparlaktir. Meyve eti çok siki oldugundan bu ad verilmis olsa gerektir. Yesilimtirak sari renkte, tüysüz, parlak, eti sert, sulu, mayhos ve bogucu degildir. Ekim ayinda olgunlasir.

Ekmek Ayvasi; Bu çesidin ayni ad altinda taninan birçok tipleri vardir. Bu tipler de gerek tat ve gerekte büyüklük bakimindan farklilik gösterir. Kocaeli bölgesinde Eylül sonlarinda toplanan meyveler Subat ayina kadar saklanabilir.

Limon Ayvasi; Piyasalarda aranan bir çesittir. Meyveler toparlak, sap tarafina dogru uzunca, kabuk limon sarisi renginde, kalin ve sert, eti; sarimtirak, gevrek, bol sulu ve mayhostur. Eylül sonlarinda olgunlasan meyveler Aralik ayina kadar saklanabilir. (Özbek, 1979).


Ayva meyvelerinde olgunluk meyve kabugu yesil rengin sariya dönmeye

baslamasi ile anlasilir. Erken toplanan meyveler çogunlukla susuz, tatsiz ve bogucu olur.

Roma uygarliginda parfüm yapiminda meyve ve çiçekleri kullanilan ayva, agacindan meyvesine kadar simgesel anlamlar da üstlendi. Kimi zaman bagliligi, kimi zaman da aski simgeledigine inanildi. Solon'un evlilik öncesi genç kizlara ayva yemeleri gerektigini söylemesi de belki bundandi. Gülgiller familyasindan, elma ve armudun yakin akrabasi olan ayvanin Latince ismi Cydonia oblonga ya da Cydonia vulgaris. Adini Girit'teki Cydonia kasabasindan aldigi söyleniyor. Bazi kaynaklar Anadolu, Yunanistan ve Kirim'i ayvanin anayurdu olarak gösteriyor. (Tarim com tr.)

 

Ilk kez Mezopotamya'da Yunanlilar tarafindan asilanarak üretilen bazi ayva cinsleri ülkemizde yaygin olarak bulunuyor.

Çekici altin sarisi görünümünün altinda yatan buruk, eksi ve sert dokusu nedeniyle, çig tüketimi pek tercih edilmeyen bir meyve. Ancak ayvanin uzun süre pisirildikten sonra hiçbir ilave malzeme kullanilmadan, adeta sihirle kirmiziya dönüsmesi ve bas döndürücü rayihasinin etrafa yayilmasi, onu her asçi için heyecan verici bir malzeme kiliyor

 

Ilk marmelat, ayvayla yapilmistir.  Marmelat sözcügü, Portekizce'de ayva anlamina gelen marmelo sözcügünden türer. Diger Avrupa ülkelerinde de ayva, reçel ve jöle yapiminda sikça kullanilir..

Türk mutfaginin en özgün tatlilarindan biri olan firinda kaymakli ayva tatlisinin ve 'hos-ab' yani 'hos kokulu su' anlamina gelen hosafin da ana malzemesi ayvadir.

Osmanli mutfaginda ayva, kuzu eti, badem ve kayisi ile yapilan sefercelliye yemegi ve bademli ayva pilavi ile anilir..
Ayvanin tarihi elmaninkinden çok öncesine dayandigi için eski kaynaklarda geçen ve 'altin elma' olarak anilan meyvenin aslinda ayva oldugu düsünülüyor. Anavatani birçok meyve gibi Kafkasya ve Hazar Denizi çevresi olan ayvanin izleri 4000 yil öncesine dayaniyor. Dügünlerde gelin ve damada, odalarina çekilmeden önce yemeleri için hos kokulu ayva hediye etmek, hâlâ devam eden bir gelenek.

Halk arasinda hamilelikte bol ayva yenirse çocugun güzel olacagina inanlir. Ayvanin bol oldugu yil, kis mevsiminin agir geçecegi inanci da hâlâ yaygindir. Dünya ayva üretimi siralamasinda birinci olan Türkiye dünya tüketiminin de ortalama yüzde 25'ine sahiptir.
Ülkemizde hemen her çesidi yetisen ayva, sekli, rengi, et dokusu, agirligi ve asit oranina göre, bencikli, limon, ekmek, Istanbul, Midilli, söbü limon, esme gibi yöresel isimler almistir.
Ayva çekirdeklerinin ilik suda bekletilmesiyle elde edilen sivi, Dogu

sifaciliginda etkili bir öksürük surubu olarak biliniyor. Ayrica dudak çatlamalarini önlüyor. Ayva yapraginin, çay gibi ya da ihlamurla birlikte demlenip içilmesinin sakinlestirici etkisi oldugu ve uykusuzluga iyi geldigi biliniyor.(foodanadtravel) Canik Dergisi sayi 18
Daha önce Canik Dergisinde yayinlanan bu yazi güncellenmistir.