Fazla miktarda yenildiginde bas dönmesi, sarhosluk, daha yüksek miktarlarda ise zehirlenme belirtileri gösteren Dogu Karadeniz’e özgü bal türü.
Deli bal, hem ilaç hem zehir, acimsi buruk tadi olan bu bal çok az yenildiginde sinir bozukluklarina iyi gelmekte, çok yenildiginde ise, merkezi sinir sisteminde felçlere neden olmaktadir.
Buna arinin sari renkte çiçek açan Azelea Pontica ve kirmizi çiçekli Rhoderon Ponticum bitkilerinden topladigi özler neden olmaktadir.
Arilar akasya çiçegi ile bal yapmaya basliyor, sonra kestane bali topluyor. Kestane bittikten sonra orman gülü bali basliyor. Ari bu bali alinca deli bal oluyor.
Deli bal her derde devadir. Dogadan gelen neyse o olmasi, saf olmasi gerekir. Bal çok olsun diye seker koyuluyor ve balin faydasi azaliyor.
Deli bal yiyen birinde etkili olursa adami komaya bile sokabilir. Uyusturucu ve ilaç sanayi malzemelerinde deli bal kullaniliyor.
Deli bal hem ilaç hem zehir ..
Arilarin, özellikle Karadeniz Bölgesi'nde dogal olarak yetisen “dag gülü” adli bitkinin nektarindan ürettikleri ve tarihte kimyasal silah olarak kullanildigi bilinen “deli bal”in 1 çay kasigindan fazla yenilmesinin zehirlenmeye neden olabildigi bildirildi.
Türkiye'de Karadeniz bölgesinde bin
“Deli bal”in alternatif tipta mide agrilarinda, bagirsak hastaliklarinda, seker hastaliginda ve hipertansiyon tedavisinde kullanildigi “dag gülü”nün yapisinda bulunan, iskelet ve kalp kasi hücrelerinde, merkezi sinir sistemini etkileyen
“Grayanotoksinin” adli maddenin “deli bal hastaligi” denilen rahatsizliklara neden oldugu bilinmektedir. Günümüzde deli bal, Karadeniz Bölgesi'nde alternatif tip ilaci olarak kullanilmaktadir. Bu balin 1 çay kasigindan fazla yenilmesinin zehirlenmelere neden oldugu da bir gerçektir. Bu zehirlenme, bal yendikten birkaç dakika veya saat sonra ortaya çikmaktadir.
Deli Bal Nedir?
Acimsi buruk tadi olan bu bal çok az yenildiginde sinir bozukluklarina iyi gelmekte, çok yenildiginde ise, merkezi sinir sisteminde felçlere neden olmaktadir. Zehirlenme, bulanti, kusma ile kendini göstermektedir. Buna arinin sari renkte çiçek açan Azelea pontica L. ve kirmizi çiçekli Rdonderon ponticum L. bitkilerinden topladigi öz neden olmaktadir.
“Bir çifini çiçegi vardir, sari renkte olan bu çiçek agaçta olur arinin bu çiçekten yaptigi bal tutar. Ayrica bu çiçegi yiyen koyun zehirlenir ölür”
Ilk olarak MÖ 401 yilinda yazar-tarihçi Ksenophon’un notlarinda, yolu Trabzon’a düsen
Yunan askerlerinin bu baldan yemeleriyle literatüre girmistir:
“Bu köylerde onlari sasirtan bir tek seyle karsilastilar: birçok kovan vardi ve bu kovanlardaki peteklerden bal yiyen askerler kustular, ishal oldular ve içlerinden hiç biri ayakta duramiyordu; az yiyenler körkütük sarhos olmus insanlara, çok yiyenlerse azgin çilginlara, hatta can çekisen insanlara benziyorlardi.
Bu durumda birçogu bir bozgun sonrasindaymis gibi yere serilmis büyük bir umutsuzluk baslamisti. Ertesi gün kimsenin ölmedigi görüldü ve sarhosluk yaklasik olarak bir gün önce basladigi saatte geçti. Üçüncü ve dördüncü gün müshil almis gibi bitkin düsmüs halde ayaklandilar”.
Daha sonra Plinius’un (MS 77) notlarinda bu baldan bahsedilmektedir:
“Arilarin yiyecegi o kadar önemlidir ki bu yüzden ballari bile zehirli olabilir. Pontus’ta (Karadeniz’de)
Bir çesit bal daha vardir ki, ayni Pontus (Karadeniz) bölgesindeki insanlar arasinda yaygindir ve meydana getirdigi çilginliga maenomenon denir”.
Yine yazar- tarihçi Strabon’un notlarinda deli balin Karadeniz’li Heptakometler tarafindan düsmani altetmek amaçli kullanildigini okumaktayiz:
“Heptakometler, Pompeus’un ordusu daglik ülkeden geçerken, üç Roma bölügünü imha etmistir. Bunlar, agaç sürgünlerinden elde edilen deli bali kaselerle yol üzerine biraktilar ve askerler bunu yiyip te bilinçlerini kaybedince, onlara saldirarak kolayca hepsini saf disi ettiler.
1844 yilinda Rize’yi ziyaret eden Alman bilim adami Karl Koch’da deli bal konusunda eski yazarlarin notlarini ilettikten sonra, bal tutmasina sebep olarak çesitli yazarlarca öne sürülen simsir, karayemis ve komar (orman gülü) bitkilerini tartismis ve en muhtemel adayin komar bitkisi olduguna kanaat getirmistir.
Orman gülünün sahil kesiminde mor, yüksek kesimlerde beyaz çiçek açan tür-lerinin yani sira ?ifin adi verilen sari çiçek açan bir türü daha bulunmaktadir. Zehirli bir bitki oldugu için “agu” olarak da bilinen komar çesitlerini, özellikle çifini yiyen hayvanlar zehirlenmektedirler. Bununla birlikte aricilik yapan pek çok köylü arilarinin çifin çiçegine konmadigi iddiasindadir.
Canik Dergisi sayi 19
9333,42%0,61
39,32% 0,40
44,85% -0,16
4253,88% 0,17
6744,07% 0,00
Ordu
05.06.2025