“Ünye Çamlığı’na Dokunma” çağrısı Çamlık’ta yükseldi

Platform adına basın açıklamasını okuyan Ünye Çevre Platformu Basın Sözcüsü Serap Ersöz, Çamlık’ta yaklaşık 450 ağacın kesileceğine yönelik iddialara dikkat çekerek, kesimin gerekçelerine dair kamuoyuna net ve şeffaf bir bilgilendirme yapılmadığını söyledi. 

Ersöz, belediyenin süreçte şeffaf davranmadığını belirterek, Çamlık’la ilgili farklı niyetlerin olabileceği yönünde endişe taşıdıklarını ifade etti.

“Peyzaj düzenlemesine değil, betonlaşmaya karşıyız”

Açıklamasında teknik bilgilere de yer veren Ersöz, Ünye Çevre Platformu’nun Çamlık’ta yapılacak peyzaj düzenlemelerine kategorik olarak karşı olmadığını, ancak “Yap-İşlet-Devret” modeli gibi uygulamalarla alanın geleceğinin tehdit altına girmesinden ciddi kaygı duyduklarını vurguladı.

Ünye Çamlığı’nın Doğu Karadeniz sahil bandı boyunca, şehir içinde kalabilmiş neredeyse tek bütüncül doğal yeşil alan olduğuna dikkat çeken Ersöz, “Çam ağaçları, toprak zemini, falezleri, mağaraları ve doğal yapısıyla Ünye Çamlığı yalnızca bir manzara değil, yaşayan bir ekosistemdir. Bu yönüyle yalnızca Ünye’nin değil, tüm bölgenin ortak doğal mirasıdır” dedi.

“Halkın bilgisi ve talebi yok”

Büyükşehir Belediyesi tarafından kaldırım genişletme ve bisiklet yolu yapımı gerekçesiyle başlatılan çalışmaların, alanı betonlaşma tehdidiyle karşı karşıya bıraktığını savunan Ersöz, bu yönde halktan gelen açık ve yaygın bir talep bulunmadığını söyledi. Projenin detaylarının, çizimlerinin ve etki analizlerinin kamuoyuyla paylaşılmadığını belirten Ersöz, “Ne olduğunu bilmediğimiz, görmediğimiz ve bu haliyle istemediğimiz bir projeyle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

“Beton iklim krizini derinleştirir”

Ünye Çamlığı ile ilgili kaygıların 2015 yılından bu yana defalarca dile getirildiğini hatırlatan Ersöz, beton ve asfalt uygulamalarının toprağın nefes almasını engellediğini, ısı adası etkisi yarattığını ve ekosistemi parçaladığını vurguladı. “Dökülen her metrekare beton, iklim değişikliğine olumsuz katkıdır” diyen Ersöz, Çamlık’ın kuşlar, böcekler ve pek çok canlı için önemli bir yaşam alanı olduğunu söyledi.

“Belediyelerin görevi betonlamak değil, korumaktır”

Anayasa’nın 56. maddesini hatırlatan Ersöz, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı bulunduğunu, kamu kurumlarının da çevreyi korumakla yükümlü olduğunu ifade etti. Kent hakkının, kentlilerin yaşadıkları çevreyle ilgili kararlara katılma ve bilgi alma hakkını içerdiğini belirten Ersöz, şeffaf ve katılımcı olmayan projelerin meşru olmadığını dile getirdi.

“Çalışmalar durdurulsun” çağrısı

Ünye Çevre Platformu adına taleplerini sıralayan Ersöz, Çamlık’taki çalışmaların derhal durdurulmasını, projenin tüm detaylarının kamuoyuyla paylaşılmasını, bağımsız ve bilimsel bir ekolojik etki değerlendirmesi yapılmasını istedi. Beton ve asfalt ağırlıklı uygulamalardan vazgeçilerek, alanın doğal yapısını koruyan yöntemlerin benimsenmesi gerektiğini vurguladı.

“Ünye Çamlığı bir yatırım, rant ya da düzenleme alanı değildir” diyen Ersöz, “Ünye Çamlığı yaşayan bir doğadır. Doğa süslenmez, betonlaştırılmaz; korunur. Bu alan yalnızca bugünün değil, gelecek kuşakların da hakkıdır” ifadelerini kullandı.

Hukuki süreç vurgusu

Açıklamanın sonunda, projede dahli bulunan, karar alan ve uygulayan tüm kişi ve kurumlar hakkında hukuki süreçlerin işletileceğini belirten Ersöz, “Bu yalnızca bir çevre meselesi değil; kent hakkı, gelecek kuşakların hakkı ve hukukun üstünlüğü meselesidir. Ünye Çamlığı’nı savunmak bir tercih değil, bir sorumluluktur” diyerek kararlılık mesajı verdi.