“Ünye, kültür kenti olmalı!”

Dernek olarak Yunus Emre Vakfı kurmak için çalışma başlattıklarını belirten Argan, “Bu yetmiyor, vakıftan sonra en önemlisi burada Yunus Emre Müzesi yapmak istiyoruz.” diyerek Ünye’ye Yunus Emre Müzesi kazandırmayı hedeflediklerini söyledi.

Ünye’nin kültür kenti olması gerektiğini vurgulayan Yaşar Argan, “Çünkü bizim 5 bin yıllık tarihimiz var. Bu tarihi ortaya koymamız lazım. Türkiye’de ve Dünyada pazarlamamız lazım. Halen daha çok yeterli çalışma yapamıyoruz.” dedi.

Ünye Yunus Emre Derneği Başkanı Yaşar Argan, 91.1 frekansında Şahane Radyo’da Gazeteci ve Radyo Programcısı Ali Öztürk’ün hazırlayıp sunduğu “Kentin Sesi” programında açıklamalar yaptı. 

Gazeteci Ali Öztürk’ün “Yunus Emre Derneği Başkanlığı görevini sürdürüyorsunuz. Yunus Emre kimdir? Ünye ile ilgisi nedir? Yunus Emre’yi Ünye’miz Ordu’muz anlayabildi mi?” sorusuna Argan, “Yunus Emre’nin Ünye’deki mezarı ile ilgili birçok edebiyat tarihçisi kitaplarında bunu işlemişler. Ünye halkı zaten burayı Şeyh Yunus olarak ifade ediyor.  Burası bugünümüze kadar bir şekilde korunmuş. Yunus Emre, Anadolu’da Danişmentler döneminde yaşamış, bütün Kültür Merkezlerine gitmiş, Konya’ya, Bursa’ya, Erzurum’a, Hacı Bektaşi Veli’ye, Şam’a gitmiş. Tokat Danişmentlerin 1 yıl Başkenti olmuş. Hatta Niksar ‘Biz Danişmetlerin Başkentiyiz’ derler. Dolayısı ile Yunus Emre’nin Niksar’a geldiği ve oradan sahile indiği söylenir. Niksar’dan sahile inen en kısa yol Ünye Niksar Yolu. 1900’lü yılların başında bile burası Şeyh Yunus olarak anılıyor. Bizim küçüklüğümüzde de yaz aylarında Ünye’de kurak olurdu. İnsanlar Şeyh Yunus’a gider, dualar yapardı. Kurbanlar keserdi ve zaman zaman yağmur yağardı.” yanıtını verdi. 

 Ali Öztürk’ün, “Derneğin Yönetim Kurulunu da alıp Yunus Emre’nin mezarı ve türbeleri olan yerleri gezmiştiniz. Türkiye’de kaç yerde mezarı var ve bu kadar sahiplenilen bir başka yer var mı?” sorusuna Yaşar Argan, Yunus Emre’nin mezarının birçok yerde olduğunun ifade edildiğini, ama Yunus’un asıl gönüllerde olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

-“Bizde gönülden gönüle gelen konuşmalar ve söylemler Yunus’un burada olduğunu ifade ediyor” -

“Ben Yunus Emre Derneği Başkanıyım. Ünye’de Yunus var mı, yok mu? Bu mücadeleyi verdik ve sonuçta Yunus Emre’nin Ünye’de mezarını tescil ettik. Mücadele etmesek, bu konuda elimizden gelen gayreti göstermesek yoktu. Sempozyumlar yaptık ve bu sempozyumlarda Ünye’de Yunus’un varlığını pek çok üniversiteye duyurduk. Tanıtım çok önemli. 

Yunus Emre gezgin bir derviş. Birçok yerde Yunus Emre’nin mezarı, dağ başında ıssız yerlerde. Gidiş-geliş ziyaretleri çok zor. Kırşehir ile Çankırı ve bir ilin daha tam sınırında. Orada anma yerleri yapmışlar. Bir yıl bir il anıyor, bir yıl başka bir il anıyor. Böyle şeyler gördük. Yunus Emre’nin mezarının güçlü olduğu yerlerden biri Eskişehir, birisi Manisa. Manisa, Büyükşehir olduktan sonra da bir tane Yunus Emre ilçesi oluşturdular. 

Biz Yunus Emre’nin türbelerini gezerken bizim bölgemizdeki türbenin şehre yakınlığı, güzel bir yerde olması nedeniyle daha çok ziyaretçinin geldiğini gördük bizim buraya. Ayrıca biz orada koyduğumuz bir çay ocağı ile gelen misafirlere çay ikram etmeye başladık. Aynı şeyi bizden sonra Eskişehir’de yapmaya başladı. Birçok yerde Yunus’un mezarı var, ‘Yunus Emre burada’ diye Cumhuriyet tapuları çıkarmışlar. Sahte bunlar. Bizim böyle bir şeye ihtiyacımız yok. Bizde gönülden gönüle gelen konuşmalar ve söylemler Yunus’un burada olduğunu ifade ediyor. 

-“Herkes Ünye’deki Yunus Emre’yi çok iyi biliyor” -

Yunus Emre’yi 700. yılında anarken UNESCO zoom üzerinden toplantı yaptı. O toplantıya bende katıldım. O toplantıda birçok profesörde vardı ve herkes Ünye’deki Yunus Emre’yi çok iyi biliyor. Buradaki çalışmaları biliyor. Hatta mahallenin adını neden değiştirdiniz, dediler bana. Halk istedi, onun için değiştirdik dedim. Biz Yunus Emre ile ilgili belirli bir seviyeye geldik.”

-“Yunus Emre Vakfı olmak istiyoruz. Bu konuda çalışmalarımız var” -

Gazeteci Öztürk’ün Ünye’de Yunus Emre için çok önemli gördükleri bir çalışma olup olmadığı sorusuna Yaşar Argan, “Öncelikle Yunus Emre Vakfı olmak istiyoruz. Vakıfla ilgili bir hayli çalışma yaptık. Ünye’deki vakıflarla konuştuk. Ünye sevdası ve Ünye sevdalı insanları görüyorsunuz ama üzerlerine iş düştüğü zaman görüyorsun ki o sevda ölmüş.  Ama biz vakfı kurabiliriz yönetim kurulumuzla beraber.

-“Yunus Emre Müzesi yapmak istiyoruz” -

Bu yetmiyor, vakıftan sonra orada bir tane müzemiz kesinlikle olmalı. En önemlisi burada Yunus Emre Müzesi yapmak istiyoruz. Ayrıca orada sosyal tesisimiz çok küçük, yetmiyor. Orayı büyütmek istiyoruz.”

-“Karadeniz’de Yunus’un izi tek Ünye’de, başka yerde yok” -

Gazeteci Ali Öztürk, turizmde son yıllarda inanç turizminin öne çıktığını, Yunus Emre ile Ünye’nin inanç turizminde öne çıkarılıp çıkarılamayacağını ve inanç turizmi için Ünye’ni hazır olup olmadığı sorusuna Ünye Yunus Emre Derneği Başkanı Yaşar Argan, şu yanıtı verdi: 

“Geçen yıl ‘Karadeniz’de Yunus’un izi’ adıyla bir sempozyum yapmıştık. Karadeniz’de Yunus’un izi tek Ünye’de, başka yerde yok. Bu önemli bir donedir, bunu işlemek lazım.

-“Bu bölgede şehitliklerde meşhur mezarlar var” -

Bir diğeri gerçekten Milattan önce 5 bin yılına kadar dayanan bir tarihe sahip. Danişmentler Niksar’ı Başkent yaptıktan sonra Niksar üzerinden bu bölgeye akınlar yapmışlar ve bu bölgede şehitler vermişler. Bu şehitliklerde de meşhur mezarlar var; Yunus Emre diyoruz, onun altında Veli Dede diyoruz, Menteşe Evliyası diyoruz. Çakırtepe Mezarlığında Hacı Yusuf Bahri Efendi var. Yine orada Kıbrıs’taki Peygamberimizin halasının mezarında görev yapmış Hala Sultanla, soy ismi Türk olan çok değerli bir zatımız var. Tekkiraz’da çok büyük tarihi kalıntılar var. Yağbasan Evliyası var. Akkuş’un Tuzak Köyü’nde çok değerli bir zat var. 

Belediyecilik artık sadece su akıtmak, altyapı yapmaktan çıkmıştır. Şehirlerin kültürel zenginliklerini ortaya çıkaran ve yaşanılabilir bir şehir haline gelmesini sağlamak noktasında hizmet üreten bir kurum olmalıdır. Bu noktaya geldiğimizde bunlar çok kolay. 

-“Ünye’nin kültür kenti olmasından yanayım” -

Ünye’nin kültür kenti olmasından yanayım; çünkü bizim 5 bin yıllık tarihimiz var. Bu tarihi ortaya koymamız lazım. Türkiye’de ve Dünyada pazarlamamız lazım. Halen daha çok yeterli çalışma yapamıyoruz.”

Ünye Kent / Yücel Arslanteke