Tarih: 01.10.2024 16:33

Yaşlı yoksulluğunda 2. sıradayız!

Facebook Twitter Linked-in

Nüfusun yüzde 10’undan fazlasını oluşturan yaşlıların adete hükümet tarafından gider kalemi olarak görüldüğü vurgulanan açıklamada, emekli aylıklarının sistematik olarak düşürülmesinin yaşlı yoksulluğunun artışındaki en büyük etken olduğu vurgulandı. 

DİSK Emekli-Sen Ünye Şube Temsilcisi Ufuk Çiloğlu, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla basına açıklama yaptı.

Türkiye'de yaşlıların temel haklarının tanınmadığını ve emekli maaşlarının yetersiz olduğunu vurgulayan Çiloğlu, yaşlı yoksulluğunun artırdığına dikkat çekti. 

Çiloğlu, sendika olarak yaşlıların ekonomik ve sosyal haklarının iyileştirilmesi için mücadeleyi sürdürmeye devam edeceklerini ifade ederek, şu açıklamayı yaptı: 

-“Bugün, yaşlıların gasp edilen haklarını geri isteyerek geçirmek zorundayız” -

“Bugün 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü. Ancak ne yazık ki yaşlıların hayatın olağan akışı içerisinde edindiği deneyimleri, yurttaş olma bilinciyle geçirdikleri yılların hayata ve kendilerine kattıklarını kutlayacakları günlerden geçmiyoruz. Bunun yerine, mücadele ederek, yaşlıların gasp edilen haklarını geri isteyerek geçirmek zorundayız. Ve herhalde, Dünya Yaşlılar Gününde, yaşlıların ve emeklilerin sokaklara dökülüp haklarını yüksek sesle haykırmak zorunda kaldığı tek ülkede yaşıyoruz.

-Nüfusun yüzde 10’undan fazlasını yaşlılar oluşturuyor -

Dünya ve Türkiye nüfusunun yüzde 10’undan fazlasını yaşlılar oluşturuyor ve bu oran giderek artıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına göre, yaşlı nüfus sayısı 8 milyon 722 bin 806’ya yükseldi. 9 milyona yakın yaşlının en temel hak ve özgürlükleri ise ısrarla tanınmamaya devam ediyor. Yaşlıların “yaşlılık” çatısı altında tek ve muhtaç bir kesim olarak ele alınması, yaşlılara yönelik sosyal politikaların da “yardımlardan” ileriye gidememesine neden oluyor. 

-“Yaşlılar adeta bütçede bir gider kalemi olarak görülüyor” -

Yaşlılar, sosyal politikaların yetersizliği nedeniyle ekonomik olarak güçsüzleşiyor, sosyal yaşamın dışına itiliyor, ulaşım ve sağlık hizmetleri başta olmak üzere kamusal hizmetlere erişimi engelleniyor. Yaşlılığın, yaşamın doğal bir evresi olduğu gerçeği göz ardı ediliyor; yaşlılar adeta bütçede bir gider kalemi olarak görülüyor. 

-“Emeklilikte gelirler insan onuruna yakışır bir düzeyde belirlenmeli” - 

Yaşlılığa dönük sosyal politikaların başında gelen emeklilik hakkı, on yıllar boyunca alın teri dökerek çalışan insanların, ömürlerinin geri kalanında yaşamak için çalışmak zorunda kalmamalarını sağlamayı amaçlıyor. Bu hakkın tam ve etkin kullanılmasının yolu, yaşlıların emeklilik döneminde yurttaşlık haklarının tümüyle korunması ve gelirlerinin insan onuruna yakışır bir düzeyde belirlenmesinden geçiyor. 

-Yaşlı nüfus yoksulluk oranını 2023 yılında yüzde 21,7’ye kadar tırmandı -

Bugün dünya genelinde yaşlı insanlar için gelir korumasında bölgesel farklılıklar dikkat çekmeye devam ediyor. OECD ülkelerinin yarısından fazlası, emeklileri enflasyonun etkilerinden tümüyle korurken, Türkiye’de memur emeklileri resmi enflasyonun dahi altında zam alırken; kök aylığı belirli bir seviyenin altında olanlar işçi emeklileri her zam döneminde sıfır zamma mahkûm ediliyor. Sıfır zamma mahkûm edilen emekliler ve hak sahibi yaşlılar açlık, yoksulluk ve sefalet üçgenine hapsediliyor. Türkiye’de 2019 yılında yüzde 14,2 olan yaşlı nüfus yoksulluk oranının, 2023 yılında yüzde 21,7’ye kadar tırmandığı TÜİK verilerinde görülüyor. Dahası, 65 yaş üstü kadınlarda yoksulluk oranı 2021’de yüzde 12,6 iken 2023 yılında yüzde 22,4 seviyesine yükseldiği de yine TÜİK verilerinden anlaşılıyor. 

-“Emekli aylıklarının sistematik olarak düşürülmesi, yaşlı yoksulluğunun artışındaki en büyük etkendir” -

Emekli aylıklarının sistematik olarak düşürülmesi, yaşlı yoksulluğunun artışındaki en büyük etkendir. 2012’de Türkiye’den daha düşük emekli ve hak sahibi aylığına sahip ülke sayısı 9 iken, bu sayı 2021’de 1’e düşmüştür.

-“Türkiye, en düşük emekli ve hak sahibi aylığına sahip 2. ülkedir!”

 Türkiye, en düşük emekli ve hak sahibi aylığına sahip 2. ülkedir! Emekli aylığı ve hak sahiplerine yapılan ödemelerin milli gelire oranında Avrupa ülkeleri ortalaması yüzde 9,5 iken, Türkiye’de bu oran yalnızca yüzde 4,1’dir. 

-“Emekliler çalışmaya mecbur kalıyor” -.

Emekli ve hak sahipleri ekonomik büyümeden pay alamamakta; bölüşüm ilişkileri emekli ve yaşlılar aleyhine hızla bozulmaktadır. Bu bozulma ise beraberinde emeklilerin çalışmaya devam etmelerine ya da iş başvurusu kuyruklarında beklemelerine neden olmaktadır.

DİSK Emekli-Sen olarak tüm bunları görüyor, yaşlıların sesi olmaya devam ediyoruz. Yaşlılıkta insan onuruna yaraşır bir yaşam için, yaşlıların ekonomik olarak yaşam standartlarının iyileştirilmesi, adil ve yaşanabilir ekonomik koşullar için, nitelikli ve ücretsiz sağlık hizmetinin, evde bakım hizmetlerinin etkin biçimde sağlanması için, yaşlıların kent hakkının ve barınma sorununun çözülmesi için, kültürel ve sosyal yaşama katılmalarının önündeki tüm engellerin kaldırılması için, yaş ayrımcılığının son bulması için mücadelemizi sürdürüyoruz. 

-DİSK’ten TBMM’ye çağrı! -

1 Ekim Dünya Yaşlılar Gününde açılan meclise, 9 milyona yakın yaşlı yurttaşı da temsil ettiklerini hatırlatıyor ve sesleniyoruz. Hayvanların katledilmesine, halkın iradesiyle mecliste olmaya hak kazananların vekilliğinin düşürülmesine, sermayeye teşvik; tarikatlara bütçe sağlamaya kaldırılan ellerin ne çocuklar, ne gençler, ne kadınlar, ne yaşlılar için kalkmadığını biliyoruz.  Meclisteki ellerin yaşam için; daha iyi, daha mutlu, daha eşit bir yaşam için kalkacağı günlerin mutlaka geleceğini bildiriyoruz.”

Ünye Kent Haber

Yücel ARSLANTEKE




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —