Birlesmis Milleter Taskilati tarafindan 10 Aralik 1948 tarihinde insan haklari evrensel beyennamesi kabul edilmistir… Resmi gazetede ise 27 Mayis 1949 yilinda yayinlanmistir.
Yayinlanmistir da dünya’da kaç devlet bu karara uymustur? Belki iki elin parmaklari kadar!
Cumhurbaskanimiz dünya besten büyüktür diyerek Birlesmis Milletlerin istikrarsizlik ve teslimiyeti ile yapilan haksizliklara dikkat çekmistir… Ancak, basta Amerika olmak üzere adaleti kendi menfaatlerine dönük olarak sentezleyen ülke yöneticileri ve derin devletleri, Erdogan’i iktidardan uzaklastirilmasi gereken biri olarak görmüsler ve çizmislerdir.
BM Güvenlik konseyi daimi üyesi bes ülke hiçbir uyariyi dikkate almadiklari gibi, onlarla aralarini iyi tutmak isteyen ülkeler kendileri de haksizliklara ugramalari ve insan haklari ayaklar altina alinmasina ragmen Cumhurbaskaninin çagrisina kulak tikamislardir.
Dünya insan haklari gününün kabul edilis tarihi içersinde oldugumuz su günlerde, su çagda, Sadece devletler degil, her ülkede yasayan halklarin yüksek orani, yani sivil vatandaslarda günlük hayatlarinda insan haklarinin korunmasina riayet etmekten ve merhametten uzak yasamaktadirlar.
Bir an için devletlerin insan haklarina saygi politikalarini bir kenara birakin… Bizler, bireysel olarak insan haklarina ne kadar riayet ediyoruz?
Öfke bizde, kin bizde, intikam duygusu bizde, komsuyu rahatsiz etmek bizde, vurma kirma kesme dograma bizde, hile bizde, yalan bizde, nefsimizi öncelemek bizde!!! Eee biz ne kadar insan haklarina saygi gösteriyoruz ki devletlerin insan haklarini tartisalim?
Biz eskinden hiristiyan tabeamizla, gayri müslim komsularimizla bile insan haklarina saygi kaidesi içersinde komsuluk yapardik. Simdi ise komsuyu ses yapmamasi için uyaran kisi o komsusu tarafindan katlediliyor.
Bir baba 3 yasindaki çocugunun dövererek ölümüne sebep oluyor. Bir anne dogurdugu çocugunu çöp konteynerinin içersine atiyor… Velhasil, evlat annesini, anne yavrusunu, yavrusu anne babasini, koca karsini ya da kadin kocasini katlediyor.
Hani bazen patron çoldirdi diye alisveris yerlerine reklam asiliyor ya… Iste insanlik çildirdi!
Dünya da su anda gidaya ulasimda, daha korkuncu asiya ulasimda insan haklari çignenmeye devam ediliyor.
Zengin ülkeler çikarlari için savaslar çikarip insanlarin açlik, ölüm korkusu içersinde yasamak zorunda kalmalarina, daha da önemlisi dogduklari yerlerden göç etmelerine sebep oluyorlar.
Göç konusu 21’ci asirda insanligin karsilastigi en büyük trajedidir. Dünya da su anda 500 milyona yakin insan göçmen olarak yasamak zorunda kalmistir.
Dünyada adil bir gida ve adalet paylasimi olmazsa savaslar ve açlik yüzünden meydana gelen göçler giderek dahada artacak ve önü alinamaz bir duruma gelecektir… Iste bu tüm devletleri yakacak bir yangin halini alir.
Zengin Avrupa ülkeleri daha önce sömürdükleri ülkelerden açlik ve ölüm korkusundan kaçarak sinirlarina dayanan göçmenleri ülkelerine kabul etmedikleri gibi, sinirlarda o insanlara acimasizca davraniyorlar, adeta böcek muamelesi yapiyorlar. Avrupa ülkelerinin medeniyetin besigi gördükleri Yunanistan, Ege Denizinde göçmenlerin botlarini sivri demirlerle Türkiye tarafina iteliyerek batirirken, insanlik hamisi görülen Avrupa ülkelerinden maalesef ses çikmiyor.
Insan haklari günü ha! Yirmi birinci asirda insanlik insan haklari konusunda yeterli medeniyete ulasamamis olup, sinifta kalmistir.


