ARİF TAKICI


Bir Yaz Dönemine Daha Üstelik Koronayı da Azaltmış Olarak Girdik


 Fakat ben Mayıs ve Haziran ayını rahat ve ferah geçirdiğim için daha çok seviyorum. Nedeni… Yaşadığımız bu bölgede Mayıs ve Haziran ayları sıcak ve soğuk değildir. Böyle olduğu için de rahat hareket ediyor,  üşümüyor ve terlemiyorsunuz.

  Bu bakımdan, çok rahat bir iklim şartlarının hâkim olduğu ve yeşilin her tonunun görülebildiği bu cennet şehirde yaşadığım için şükürler olsun.

  Cennet demişken,   bu güzel şehri kaldırımlarından tutun da başta çamlık olmak üzere mesire yerlerini, ormanlarını kirletenler hiçbir yaptırımla karşılaşmadan rahatça arsızlıklarını sergiliyorlar.

Eğitilene kadar onlar kendilerine uygun olanı yapıyorlar…  O zaman ilgili kurumlar da kendilerine uygun olanı yapmalıdırlar.

 Yani, Belediye ve Kaymakamlık işbirliği yapmak suretiyle ilgili kanunları işleterek, çevreyi kirletenlere müeyyideler uygulamalı, caydırıcı cezaları gündemlerine almalıdırlar. Bu işte bilhassa Belediye’ye önemli iş düşmektedir. Geçenlerde ulusal basında okumuştum, İstanbul Belgrat ormanlarında bırakılan çöp yığınlarından bahseden bir haberdi. Ee bizim çamlığın da bundan geri kalır tarafı yok. Piknikçiler çöplerini bırakıp gitmekten utanmıyor, arlanmıyorlar. Bu nasıl bir ahlaktır, hayâsızlıktır?

   Ya eşek oğlu eşeklerin bıraktıkları eşek yolları! Bu eşek yollarını şehrin bütün parklarında, Devlet hastanesinin yeşil alanlarında bile görürsünüz.

 Adam geçiş yerleri dururken, illa çimenlerin üzerinden yürüyüp eşek yolu yapıyor, başkaları da koyun kültürünün gereği aynı yerden geçiyor.  Bu lümpenleri uyarsan üzerine yürüyüp kavgada ederler ha. Maazallah bıçak falan da çekerler… Üstelik bunu da haddini bildirdim ayağına keyifle yaparlar. Çünkü cahillik ve görgüsüzlük paçalarından akar bunların. Bu türler başta insanları rahatsız etmek olmak üzere her cahilliği mubah görüp, uyarılmayı haybeden bir iş ve gıcıklık olarak düşünürler. Çünkü ufukları kısa, çapları dardır.

  Şayet mesire alanlarında zabıtalar ve Turizm polisleri görevlendirilip caydırıcı güçlerini kullanarak yükümlülüklerini yerine getirebilirlerse,  kamuya ait sosyal alanlarda sorumsuzca davrananların sayısı (biter demiyorum) azalabilir.

  Bakın yakında kaldırımlarda çekirdek çitletip kabuklarını yere atanların yüzünden kaldırımlar gökten yağmışçasına çekirdek kabuğu dolacaktır… Yazık değil mi o temizlik işçileri kardeşlerimize?

  İlgili kurumların görevlileri kabahatler kanununa göre yazsınlar bunlara cezayı kardeşim!

     Ee etliye sütlüye dokunmazsan bu rezaletler de yıllarca yaşanacaktır.  Her rezaleti yapıp Müslümanız dememizi hiç anlamıyorum bili yormuşunuz? Neremiz Müslüman bizim? Bir kere Müslüman temiz olur! Temizliği imanın yarısı kabul eden bir dinin mensuplarıyız, ama buna göre hareket etmiyoruz.

  Öncelikle ailede, sonrasında ise okullarda değerler eğitimi kapsamında iyi yurttaşlık, sosyal hayatın kuralları iyi öğretilmelidir. Görevini yapan öğretmenleri tenzih ederim, öğretmenin görevi ders saatini doldurmak değildir.

   Gerçekten görevini kutsal addeden ve eğitimde farkındalığı ve çıtayı yükseltmeyi sevda edinen eğitimcilerimiz çoktur elbette.  Örneğin İkizce yoğunoluk Çok programlı Anadolu Lisesi Müdürü İsa Yıldırım… Kendisi kırsal kesimde bir Lisenin Müdürü olduğu halde,  ortaya koyduğu performansla Müdürlüğünü yaptığı okulu sporda, kültürel etkinlik ve birçok farkındalıkta, ama bilhassa eğitimde zirveye taşımıştır. Bu bakımdan, değerli hocamı içtenlikle tebrik ediyorum… İsa Bey başarılara doymuyor, başarı üstüne başarı ekliyor.

 Daha geçenlerde İkizce Kaymakamlığı’ndan eğitimde gösterdiği performans dolayısıyla başarı belgesi almışken, şimdi de İl Milli eğitim Müdürlüğü münakaşa değil münazara sloganıyla Liseler arası yarışmada Müdürlüğünü yaptığı okulun gösterdiği performans ve farkındalık sebebiyle Büyük Şehir Belediye Başkanı Hilmi gülerden ödül aldı.

Bu manada başka başarılı Müdürlerimiz eğitimcilerimiz elbette vardır…  Yeri geldikçe onlardan da bahsetmek borcumuzdur.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593