ARİF TAKICI


İsrail Gazze Suriye ve Dürzi Meselesi


İsrail kendisini durdurulamaz addederek sınırsız hareket edebilme refleksi ve iradesine sahip olduğunu düşünüyor. Tabiatıyla hukuk adalet tanımazlık şımarıklığı içerisindeki terörist devlet anlayışıyla bölgede her tarafa saldırıyor. 

 Kabadayılığın bile bir raconu vardır. Haksız yere hareket edene, sen bir dur bakalım denir, durmazsa gereken yapılır. Ama İsrail ne racondan, ne uluslar kuruluşlarca tesis edilmiş hukuktan, ne laftan anlamıyor. Güçlü ülkeler ise sahaya hâkim bir kabadayı kadar bile hareket edemeyerek İsrail’e haddini bildiremiyor… İslam ülkeleri birlik sağlayamıyor… Sonuçta olan Gazze’de yaşayanlara, kadınlar ve çocuklara oluyor.

   Gazze’de insanlar aç, perişan, hasta, susuz. Gıda erişimine izin verilmiyor. Yazıklar olsun Amerika ve Avrupa ülkelerine. Orada dünyanın gözünün önünde her gün bebekler ya bombadan ya da açlıktan ölüyor, hala seyrediyorlar. Sen İsrail’i ya ıslah et ya da kahret Allah’ım.

  Siyonist İsrail ve Amerika’daki Yahudi lobisiyle Avangelist gruplar armagedon savaşları çıkartarak dünyanın sonunun geleceğini tayin etmek istiyorlar.

 Amerika yönetimi perde arkasında bu grupların elindedir. Bunlara aykırı hareket edenin sonu eski Amerika başkanlardan suikastla öldürülen Kennedey gibi olur. Bu bakımdan bu grupların desteğiyle seçilen Amerika Başkanları İsrail yönetimlerine söz geçirir gibi olur, ama İsrail bildiğini okur. 

  İsrail ile bir gün karşı karşıya gelme ihtimalimiz var mıdır? Evet, bu ihtimal dâhilindedir.

     Kaldı ki Suriye’de zaten savaşmasak ta bir anlamda karşı karşıyayız. Allah ülkemizi savaştan korusun…  Bir Gazi olarak söylüyorum, savaş zor bir şeydir, galip de gelseniz sizi büyük güçlükler bekler. Biz ola ki İsrail ile sıcak çatışmaya girersek sonuç ne olur? Ben askeri stratejist değilim, bu bakımdan bu konuda teknik bilgiler sunamam. Ama şunu söyleyebilirim: Biz savaşı uzatmayız, yıldırım harekâtıyla ani baskın yapar İsrail’i felç ederiz. Gerisi ne mi olur? Ona ondan sonra bakarız.

   İsrail Gazze’de kendi kontrolünde ezik, silik, parçalanmış ve muktedir olmayan bir Suriye yaratmak peşinde. Bu bakımdan PKK, YPG, PYD Nusayri ve Dürziler ile müttefik olmak ve onları kendi yanında tutmak suretiyle Suriye’yi birkaç parçaya bölerek sahanın hâkimi olmak istiyor. Bunları başarabilirse sonrasında Türkiye’nin sınırlarına dayanarak, uzun vadede sınırları Fırat’a dayanan bir İsrail yaratmayı hedefliyor.

 Son zamanlarda Suriye’de gündem olan, Şia mezhebinin bir kolu İsmailiye grubundan köken almış olan Dürzi’ler İsrail’in Suriye’de en yakın müttefikidir. Gerçi Bazı Dürzi akil adamlar Şam yönetimini destekliyor tek Suriye diyorlar, ancak İsrail onları saf dışı edecektir.

   Dürziler Golon tepelerinde ve İsrail’de de yaşamakta, hatta İsrail ordusunda askerlik yapmaktadırlar. Dolayısıyla bunlar Suriye içerisindeki Dürzilerle bir olarak merkezi Şam yönetimine karşı İsrail’e destek veriyorlar. Akil Dürzi’ler istemese de bu böyle.

 Diğer taraftan Esat yanlısı olan Nusayri’ler İsrail ile iş birliği yaparak özerklik kazanacaklarını umuyorlar. Ya İsrail ve Amerika’nın binlerce tır silah verdiği PKK’nın Suriye’deki uzantısı olan PYD ve YPG ne olacak? Bunlar şu an için Abdullah Öcalan’ın silah bırakma kararını uyguluyor ya da uygulayacak gözükmüyorlar. İsrail ve Amerika’nın aparatı olmaya devam edecekler mi, ya da Suriye Hükümetine entegre olacaklar mı? Bu konu netlik kazanmadı.

  Bu kavram kargaşası içerisinde İsrail Suriye ‘yede saha hâkimiyeti sağlamaya çalışırken, dış İşleri Bakanı Hakan Fidan’dan Suriye’ de bir oldubitti ve bölünmeye yönelik olarak, müdahale ederiz açıklaması geldi.

 Fidan’ın açıklamasından, Türkiye’nin Suriye’nin istikrarı ve toprak bütünlüğüne son derece önem verdiği ve bunun bozulması durumunda fiziki müdahale edileceği manasını çıkarabiliriz

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593