Kıbrıs adası stratejik ve jeopolitik konumuyla Anadolu topraklarını vatan bildiğimizden bu yana milletimiz için hep önemli bir toprak parçası olmuştur.
Kıbrıs’ın bu konumu sadece bizler için değil, bölgeyle ilgili olan bütün kavimler ve devletler için de önemli görülmüştür. Kıbrıs’ a Hz Osman tarafından fetih seferi düzenlenmiş olup, bu sefere peygamberimizin süt halası olan Ümmü haram da katılmış, şehit olmuştur. Türbesi Rum kesiminde Larnaka şehri dışında tuzla gölünün yanında bulunmaktadır.
Kıbrıs’a yine Muaviye zamanında komutan Ömer 647 yılında ordusuyla sefer düzenlemiş, ancak bu savaşta altı askeriyle beraber şehit olmuş, Girne yakınlarında Çatal köyün deniz kenarında bir mağarada defnedilmiştir. Osmanlının 1571 yılında adayı fethetmesiyle naaşları bulunmuş ve türbeleri yapılmıştır.
Kıbrıs adası Sicilya ve Sardunya adalarından sonra Akdeniz’in üçüncü büyük adasıdır.
Ada doğu batı istikametinde 224 km, kuzey güney istikametinde ise 96 kilometredir.
Yüzölçümü olarak 9250 kilometre karedir.
Adanın KKTC topraklarında kalan kısmında Beşparmak dağları bulunmaktadır.
Beş parmak dağlarının güney kısmında Magosa’dan Güzelyurt’a kadar meserya ovası uzanır.
Kıbrıs adası Osmanlı devleti için önem arz eden bir konuma sahip olmasının yanında, adada yerleşik olan Venedikliler ve korsanların zaman zaman ticari gemilere saldırmaları baş ağrıtan bir sorun olarak çözüm bekliyordu. Yavuz Sultan Selim’in daha şehzadeliği zamanında Fatihin İstanbul hayali gibi Kıbrıs’ı fethetme hayali vardı.
Yavuz Sultan Selim bu hayalini Padişah olduğunda 1571 Yılında gerçekleştirdi. Kıbrıs adası Türklerin hâkimiyetine geçmişti artık. Kıbrıs’ın fethiyle beraber adaya Anadolu topraklarının birçok yerinden Türkler yerleştirildi, iskân edildi.
Osmanlının hâkimiyetindeki Adada 1571’den 1878 senesine kadar huzur hâkim oldu.
Rumlar ile Türkler arasında her hangi bir sorun yaşanmaksızın yıllar aktı gitti.
Fakat 1878 Rus Osmanlı savaşında Gazi Osman Paşanın o ünlü savunma savaşı yapmasına rağmen Osmanlıların Ruslar karşısında yenik düşmesiyle olaya İngiltere müdahil oldu. İngilizler Ruslara karşı Osmanlıya yardım etmek karşılığında Kıbrıs adasını yılda yüz bin altına kiralık istediler.
Abdülhamit adayı İngiltere’ye kiraya vermesiyle birlikte artık ada İngiltere valisi tarafından idare edilmeye başlanmıştı.
İngilizler kendi idarelerindeki adada kendi kanunlarını işletmeye başlamışlardı.
İngilizler ikici dünya savaşının başlamışıyla birlikte 1914 yılında adayı tamamen ilhak ettiğini ilan etti.
Her taraftan sırtlanlar gibi sarılmış olan Osmanlının adayla uğraşacak baş edecek durumu yoktu. Dolayısıyla ada hukuken de artık bir İngiltere müstemlekesi olmuştu.
1930 yıllarda; İngilizler Türklere okullarda Atatürk’ün resimlerinin asılmasını bile yasaklamıştı, İngiliz Kraliçesinin resmini asmak, okullarda kraliçe adına ant içmek zorunluluğu getirildi.
Yıl 1960. İngiltere, Yunanistan ve Türkiye’nin garantörlüğünde Kıbrıs cumhuriyeti kuruldu.
Başpiskopos Makrios, yani papaz Cumhurbaşkanı, Dr. Fazıl Küçük Cumhurbaşkanı yardımcısı oldu.
Yıl 1963, üç yıl geçmeden Kıbrıs cumhuriyeti çatırdamaya başladı. Çünkü Yunanistan Ve Kıbrıs Rumları adanın Yunanistan’a ilhakını gerçekleştirmek için Türklere saldırmaya başlamışlardı.
Amaç, Türklerin adadan kaçmasını sağlamak, azınlığa düşürmek, sonrada bir referandumla adayı ilhak etmekti. Ancak Türkler Rumların kurdu EOK örgütü karşısında Türkiye’nin desteğiyle kurdukları Türk mukavemet teşkilatıyla baskınlara silahla karşı koymaya, kendilerini ve topraklarını savunmaya başladılar. Rum zulmü 20 Temmuz 1974 yılına kadar sürdü..
20 Temmuz 1974 yılında Yunan cuntasının adada askeri darbe yaparak adanın ilhakını hızlandırmaya kalkmasıyla Türkiye adaya çıkarma yapmak zorunda kaldı.
20 Temmuz 1974 sabahı Kıbrıs’a hürriyet güneşi doğdu ve adayı aydınlattı, Türkleri özgürlüğüne ve insanca yaşama hakkına kavuşturdu.
Bu vesileyle, Kıbrıs harekâtlarında şüheda olmuş tüm şehitlerimizi ve vefat eden gazilerinizi rahmetle anıyorum. Yaşayan Gazilerimize sağlıklı ömürler diliyorum.
