ARİF TAKICI


Ahlakı Temel Alan Eğitim Şart


Dünyanın birçok bölgesinde kültür değişimi ve etkilenişimi yaşanır kuşkusuz. Ancak tarihe ve günümüze baktığımızda bu durumun Türkiye’de daha fazla gerçekleştiği görülür.

Oturduğumuz Anadolu topraklarının son derece stratejik ve jeopolitik olmasından kaynaklanmaz sadece bu… Türk milletinin cesur savaşçı lider ruhlu olması ve mazlum milletlerin hamisi olma karakterine sahip olmasından da kaynaklanır.

Ülkemizde milli damarlara tutkun kültür yapısının olumsuzluğa evirilmesi için, ahlak ve düşünce yapısının erozyona uğratılması, daha doğrusu felç edilmesi için her devirde batı tarafından çok gayret gösterilmiştir. Bunu iyi eğitim almış ajanları vasıtasıyla, basın medya, kültür emperyalizmi vasıtasıyla, batı hayranı asker ve sivil bürokratlar ve iş adamları kanallarıyla başarırlar. 

Bu etkenler dolayısıyla günümüzde ahlak ve düşünce ekseninde ciddi erozyon baş göstermiştir.

Durup düşünme, anlama, kavrama, meseleyi mukayese etme, analiz etme, mantığın süzgecinden geçirme kavramı zayıflamıştır.

İnternet çöplüğü zayıf karakterli olanları daha çok olumsuz etkileyebilmekte, durup düşünme reflekslerini dumura uğratmakta, dolayısıyla bu da olur mu şaşkınlığına sebebiyet verecek bir sürü hatalara meyletmelerine yol açmaktadır.

İnsan olan yerde hatalar olur kuşkusuz… Allah bizi bu karakterde yarattı zaten. Bu konuda sevgili Peygamberimiz Mealen şöyle buyurmuştur: Beni yaratan Allah’a an dolsun ki, siz hiç hata yapmamış olsaydınız, Cenabı Allah sizi yok eder, yerinize hata yapıp da istiğfar eden topluluklar getirir, sonrada onları bağışlardı. 

Bu hadisten de anlaşılacağı üzere, demek ki insanlar hataya meyilli, iyilik ve kötülük yapabilecek karakterde yaratılmışlardır. Ancak bu asgari bireysel ve toplumsal yaşam reflekslerin korunması görevinin ihmal edilmesini normal göstermez.

İnsan eşrefi mahlûk olarak düşünen bir varlıktır. Dolayısıyla hatalarından ders çıkarmakla mükelleftir.

Bir insan olmaması gereken hataları mütemadiyen yapıyorsa, işte burada bir sıkıntı vardır, düşünme refleksinin ıslaha ihtiyaç olduğunun ön işaretleri vardır… Bu durum o kişinin hem klinik, hem eğitim hem de ahlak eksikliği sorunsalında olduğuna işaret eder.

Böyle kişiler ya bildiklerini zannederler, ya da bilmediklerini de bilip biliyormuş rolü yaparlar. Bunu da çok konuşarak perdelemeye çalışırlar… Cahil ve aptal insanlar çok konuşurlar. Adeta filozofturlar. Ama ne yazık ki bu filozofların sokağa tükürdüğüne,  deniz kenarında olur orta hacet giderdiklerine,  kaldırımlara, mesire yerlerine, velhasıl ortak alanlara çöp attıklarına, trafikte ya da başka bir yerde magandalık yaptıklarına şahit olursunuz.

Bu filozoflar serseri mayın gibidir. Yan baktın yun baktın kavgasından trafikte ya da herhangi yerde bıçak çekmek ya da sopayla saldırmak ortak karakterleridir.  Çünkü aynı yerden, ahmaklar çeşmesinden su içiyorlar. Aynı membadan, edepsizliği mubah sayan savruk sistemden besleniyorlar.

Çok rahatlar. Hayat onlar için güzel. Dertleri tasaları yok. Çünkü onlar için her yol normal kavşağına gidiyor.

Demlenmesi gerek insan ruhunun. Olmadan meyve, demlenmeden çay, pişmeden aş neye gerek.

Pişmeyen insan da demlenmemiş, kişiliği gelişmemiştir. Böyle kişilerden zarar gelir.

Nitekim cahil insan davul gibidir, yani sesi çoktur, ama içi boştur.

     

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593