ARİF TAKICI


Akıl Tutulması Olduğunda Aile ya da Ülke Mahremiyeti Anlaşılamıyor


Hz Lokman hikmet sahibi ve tıbbın her inceliklerini bilen mahir bir hekimdi. Yanında çalıştığı mülk sahibi bir gün bir koyun getirdi ve ona, ‘’şu koyunu kesiver’’ dedi. Hz Lokman da koyunu kesti.

Efendisi, şimdi o koyunun en iyi iki organını getir’’ dedi.  Hz. Lokman da kestiği koyunun dil ile kalbini çıkarıp getirdi. Efendisi. Bu koyunun içerisinde bunlardan daha iyi parçası olan yok mu? Diye sordu.

Lokman Hekim, hayır diye cevap verdi.

Efendisi bir müddet sustuktan sonra yine bir koyun getirdi ve’’ şu koyunu bizim için kesiver’’ dedi.

Hz Lokman o koyunu da kesti. Efendisi bu kez, şimdide bu koyunun en kötü en işe yaramaz iki organını getir’’ diye emretti. Hz Lokman yine dil ve kalbi çıkarıp getirdi.

Bu duruma şaşıran efendisi merakla sordu: Sana koyunun en kötü iki organını getir, dedim. Çıkarıp kalp ve dilini getirdin. Diğer kestiğin koyunun en kötü iki organını getir, dedim. Bu defa yine kalp ve dili çıkarıp getirdin. Bunun anlamı nedir? Diye sordu. Lokman Hekim şu hikmet dolu cevabı verdi:

İyi oldukları iyi kullanıldıkları vakit, dil ve kalpten daha iyi, kötü kullandıkları vakit onlardan daha kötü organ yoktur.

Ana muhalefet partisi liderine bakıyorum da, riskli olacağına ve provokatörlere fırsat yaratacağına aldırış etmeden halkı sokağa davet etmesi kesmeyip, hızını alamayarak Dünyanın tüm kıtalarına yayılan şikâyetlerini okyanusları aşarak hükümetlere ve dahi dünyanın önde gelen basın dünyasına şikâyet etme seanslarına dönüştürdü.

Kalbini bilmem de,  Özgür Özel’in yaptığı, Lokman hekimin dil için kötü kullanıldığı vakit en kötü organ diye izah ettiği tarife uyuyor.

BBC’den başlayıp Amerikan basınına, oradan Taa dünyanın öbür ucundaki Japon basını olmak üzere dünyanın tanınmış medya gruplarına ulaştırdığı Türkiye Hükümeti ile ilgili şikâyetlerine bayram mesaisi de yaparak devam etti. Bu tutum Ana muhalefet partisi liderine bir katma değer katmadığı gibi komik duruma düşmesine de sebep olmuştur.

Ana muhalefet partisi lideri olduğunda eski İngiltere Başbakanı Çorçil’e bir yabancı ülkede basın mensupları işbaşındaki İngiliz başbakanı ile ilgili eleştiriye açık soru sorduklarında Çorçil: Ben yabancı bir ülkede ya da ülkemde, yabancı basına ülkemi yöneten hükümetle ilgili eleştiri anlamı taşıyan açıklamalarda bulunmam, cevabını vermişti. 

Ama bizim Ana muhalefet liderinde maalesef öyle bir devlet kültürü bulunmamaktadır.

Ülkesini başka ülkelere şikâyet etme alışkanlığı bazı zihniyetlerde ne yazık ki Osmanlı döneminden beri müzminleşmiş, hatta bağımlılık ihtiva eden bir argümana bürünmüş vaziyette devam edegelmektedir. Bu durum Jön Türkler ve Selanik Sabutay Yahudilerinin Osmanlı Padişahlarını, örneğin sultan Abdülhamid’i dış ülkelere şikâyet ederek zayıflatma siyasetlerini hatırlatmaktadır.

Özgür Özel ülkesini dış ülkelere şikâyet etme seanslarından beklediği karşılığı bulamanın travmasını hafiflettiğinde halkı ülkemizdeki firmaların ürünlerini boykot çağrısına çağırdı.

Neyi boykot ediyorsun? Hedefi Türkiye’nin ekonomisini durdurmak. Bu sakat bir davranıştır. Bu demokrasi değil suçtur. Zaten birçok firma zarara uğradıklarını ifade ederek suç duyurusunda bulundular. Özer’in bu yaptığı ne demokrasi ne hak aramak, tam olarak vatan hainliğidir.

Yüksel Aktuğ’un dediği gibi:  Hani siz halkın emekçinin yanındaydınız? Protesto ettiğiniz firmaların çalıştırdığı işçilerin mağduriyeti niçin aklına gelmiyor? Kimin ne zaman nereden alışveriş yapacağına siz mi karar vereceksiniz? Ülkenizi dış ülkelere şikâyet ederken onların Türkiye’ye parmak sallamasını mı umdunuz? Boş gayretler bunlar. Türkiye öyle sizin demeçlerinizle iç işlerimize karışılacak eski Türkiye değil artık. Fransa da kimse kendi zimmetine para geçirdiği için değil, Avrupa Birliği fonlarını kötüye kullandığı iddiasıyla Siyasetçi ve gelecek seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olacak olan Le Pen’e verilen 5 yıl siyaset yasağı ve iki yıl ev hapsi cezası için halkı sokağa çağırmadı. Orada kimse demokrasi ayaklar altına alındı diyerek sokaklara dökülmedi.

Ama siz yolsuzluk iddiasıyla Ülkemizde soruşturma sonucu gözaltına alınan bir Belediye başkanı için sokakları ateşe vermekten, ülkenizi dış ülkelere şikâyet edip onların ülkemizi cezalandırmasını ummaktan geri durmayacak, buna da demokrasi diyeceksiniz öylemi?

Sizin yaptığınız demokrasi arayışınıza da zıttır.

 

 

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593