MUSTAFA ÇAKMAKÇI


ALGI SAHTEKARLIĞI SIYASETİN SİLAHI OLDU...


Artik siyaset yapmanin en önemli yan faktörü “algi ve yalan mühendisligi”...

Siyasetçiler ve ya yandaslari, bunun için profesyönel merkezler kuruyor. Hem yalan ve komplo senaryolari ile algi saldirisi düzenliyorlar “, hem de kendilerine yapilacak bu saldirilara savunma hatti kuruyorlar...

Kullandiklari tek sey, mobil cihazlarda bile yüklü olan yazilim uygulamalar...

Dijital uygulamalarla; sahte antetli, kaseli imzali evraklar düzenliyorlar, fotomontaj uygulamalar ile gerçekmis gibi fotograflar ve baska konusmalardan sesli kelimeler alip sahte konusma tapeleri üretiyorlar...

Hatta sosyal iletisim uygulamalarinda kafayi taktiklari kisilerin fotograflarini kullanarak sahte profiller olusturup, bu sahte profillerden paylasimlar yaparak, bu paylasimlarin ekran resimleri üzerinden çok igrenç noktalara gidecek algi paylasimlari yapmalari da bu isin en basiti...

Bu teknoloji artik herkes için korkulacak noktaya geldi.

Ama siyasi partilerin en önemli silahi bu dijital uygulamalar...

Önceden özellikle terör örgütleri ve bazi sebekeler kullanip sosyal medyayi, sosyal paylasim sitelerini, mesajlasma uygulamalarini hallaç pamugu gibi dagitiyorlardi.

ABD nin Irak a saldirmadan önce uydu görüntüsü imis gibi ürettigi o kimyasal silah ve terör kamplari olduguna dair sahte fotograflarla baslayan süreç, bu gün istihbarat örgütlerinin kurdugu sebekelerin dijital sahteliklerle, ülke iktidarlarina yaptiklari komplolarla devam etti.

FETÖ nun ürettigi sahte ürünler ise en profesyonel noktaya ulasti. Sadece Türkiyede degil, sizdigi bütün ülkelerde, rötoryan örgütlenmelerle  gerek siyasi ve gerekse ticari anlamda karsilastiklari bütün rakiplerini bu dijital kurgularla, gerek tehdit unsuru olarak ve gerekse yayarak alt ettiler.

Bu dijital uygulamalar, artik tek basina bir ferdin bile kullanabilecegi silahlara dönüstü. Isin ilginci ise, bu fertlerin gerçek olmasina gerek yok. Sahte profiller üretip bu profiller üzerinden de yayilabiliyor.

 

Çok kolay hazirlanabilen bu dijital kurgularin dagitimini ise sosyal medya ve mesaj paylasim uygulamalari yapiyor.

Sahtelik üretim teknolojisi o kadar büyüdü ki artik medya ve televizyon stüdyolarinda bu teknoloji çerez... Yani televizyon ve medya kuruluslari da muhalif olduklari olusumlar için çok kolay yalan ve algi kurgulayabiliyorlar.

Bugün bu teknoloji, siyasi partilerin rakipleri ile savasirken “savasta hersey mübahtir” mantigi ile  en çok kullandigi silah.

Hatta buna siyasetin kimyasal silahi diyebiliriz.

Ancak vurdugu sey insan bedeni degil, bedenden aldigi da can degil...  Vurdugu haysiyet, aldigi ise itibar...

"Dogru ayaga kalkana kadar, yalan dünyayi dolasir "

Bu sekilde hazirlanmis bir fotografin bir görüntünün bir ses kaydinin dogru olmadigini ispatlayana kadar ise olan oluyor. Olusturulan gerçek disi algi dünyayi dolasiyor.

Zaten bunu yapanlar için gerçegin ortaya çikmasinin da hiç bir anlami yok.

"Çamur at, izi kalsin" onlar için tek amaç...

 

Simdi yeni bir "balistik yazilim programi" icat edilmeli. Bir fotograf, bir konusma, bir görüntü, her neyse bu uygulamaya yüklendiginde aninda monte edilen her bir "parça izi" tespit edilebilmeli...

Ve ya bu "balistik yazilim" her tür bilgisayar ve mobil cihazlarin isletim sistemi genetiginde var olmali. Orjinal olmayan bir yüklemeyi aninda tanimali ve izin vermemeli... Izin verse de tanimlanmis bir kurgu numarasi istemeli... Devlet bu yazilimi bütün isletim sisteminde zorunlu tutmali...

Bu yazilim, uygulama programi olarak da insanlarin kolayca edinebilecegi sekilde mobil cihazlara yüklenebilmeli.

En azindan yalan dünyayi dolassa da gerçek hemen ardindan gidebilmeli...

Bu arada biz de medyada, özellikle sosyal medyada paylasilan herseye hemen inanmamaliyiz...

Saygi ile...

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593