Başlığa bakıp ta, “hayırdır” demeyin. Konuyu az sonra paylaşacağım.
Geçen hafta Samsun’dan gelirken, dikkatimi çekti
Bir yerde terslik var. Hissettim..
Gölevi Mahallesi’ni henüz geçmiş, şehre doğru gelirken fark ettim.
Merkeze gidiş yönünde bir hafriyat kamyonunun hem tekerleği hem de kasasından dökülen toprak, yolda sapsarı, çamursu bir tabaka oluşturmuştu.
Ani fren yapmamaya özen göstererek trafik ışıklarına kadar geldim.
Önümde belirdi. Hafriyattan aldığı toprağı taşıyan kamyon vardı
Döke saça gidiyordu.
Kime ne?.
Çamlık önüne kadar çamurla kaplı yolda ilerledim ve anladım ki, sadece bu değil, birçok kamyon bu yolu kullandığı için asfaltta tabaka oluşmuştu.
Tabi ki bana göre…
Eminim ki kimseden ses çıkmadı. Kendince homurdandı o kadar.
Duyarsız olduk çünkü…
İnşaat kimindi.
Hafriyatı yapan kimdi? Ben bilmem. Bakmadım da..
Ancak bildiğim şu ki; Böyle bir temel kazısı nakliyesi olmaz, olmamalı.
İnşaat kazısı mı olacak, mutlaka kamyonlar için su havuzu yapılmalı ve çamurlu hiçbir araç trafiğe çıkmamalı.
Bunun alt yapısı hazırlanmalı ve mecbur tutulmalı.
Hafriyattan bu şekilde çıkana da ağır cezalar getirilmeli.
Yıl olmuş 2024
Yollar çamur olmuş, çamur tabakası asfaltta tehlike yaratıyormuş, kuruyunca toz olacakmış.
Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin umurunda bile değil.
Şikâyet eden de yok.
Büyük ihtimalle milyonlarca liraya satılacak bir site için bu kazı.
Haydi diyelim ki bir apartman.
Sonuçta para kazanmayacak mı yapan. Asla gözümüz de yok.
O halde birileri kazanacak, halk çamuru çekecek öyle mi?
Adil değil.
Ben yanlış buluyorum.
Hafriyat kamyonlarından dökülen çamurda seyir halinde olan ve az bir yağmurda, yeni yıkatmış olsa da aracı berbat olan otomobil sürücülerinin, hafriyat yapılan mahallenin ulaşımını sağlayan yolda, çamur ve tozdan kurtulamayan ikamet edenlerin, turizm açısından önde diye övündüğümüz Ünye’nin suçu ne?
Nerede bu belediye?
Ve dostlar.. Uzmanlar bas bas bağırıyor.
Dünyada kuraldır, bizde pek uygulanmaz, dere içlerine evler yapılmamalı.
Yapılırsa ve süreç böyle devam ederse, sohbet cümleleri her yaz aynı…
Yazın bir kenara;
Bir şey değişmeyecek.
Seneye yine yazacağız.
Her aşırı sağanakta olduğu gibi, gözümüz havada, taşkın olacak diye derede, ellerimiz semada, diyeceğiz ki;
“Allah’ım sen koru”