Birinci dünya savasinin Avusturya Macaristan veliahti ferdinand’in bir sirp suikastçi tarafindan öldürülmesiyle basladigi söylenir. Aslinda böyle olmasaydi da bu savas baslayacakti.
Bu savas bir veliahtin öldürülmesinin rövansi degildir… Orta dogunun petrol bölgelerinin paylasilmasi savasidir… Bu savas aslinda yirminci asrin basinda baslamistir… Velhasil son yüz yil petrol sahalarinin sekillenmesi ve paylasilmasi kavgasi ile baslamis, hala da devam etmektedir.
Ingiltere’nin, Osmanli Imparatorlugu’na savas ilan ettikten hemen sonra Basra’yi ve Monros ateskesinden sonra da Musul Vilayetini isgali, petrol pilanlarinin adimlaridir.
Kumas için Hind terzilerin parmaklarini kesen Ingiltere, bu defa pertol için müttefikleriyle birlikte petrol için Osmanli’yi hedef tahtasina oturtmus, onun tüm varligini yok etmeye kalkismisti.
Ikinci dünya savasi da aslinda Birinci dünya savasinin teyid edilmesidir. Ikinci Dünya savasi hem paylasimin henüz bitmemesi, hem de Almanyanin birinci dünya savasinin rövansini almak istemesi sebebiyle çikarilmistir.
Birinci dünya savasinda Galip devletler ates kes sonrasi görüsmeleri Paris’in ormanlik bir alaninda bir tiren vagonunda yapmislaridir. O vagonda saatlerce direndikten sonra aglayarak imza atmak zorunda kalan alman subayi, daha sonra ülkesinde alman subaylarca vatan haini kabul edilerek öldürülmüstür.
Imzalarin atildigi o vagondan ayrilinirken, Galip devletlerce imzaci Alman subayinin eli sikilmamis, küçümsenmistir.
Ancak, ikinci dünya savasinda yildirim hiziyla Firansa’yi ezip geçen Hitler, Paris ‘te o vagonu buldurtmus, Fransa Basbakani ile ayni vagonda görüsmüs, onu azarlamis ve elini sikmadan ayrilmistir.
Petrol 1900 yili itbariyla sadece Ingiltere, Amerika ve Fransa için önemli degildi, Almanya, Avusturya Macaristan ve tarih sahnesine çikan Amerika içinde önemliydi. Ama paylasimda hirhirlar, kavgalar baslamisti. Ne varki birbirleriyle kavga etseler de, herkesin amaci Osmanli’yi tarihten silmek, egemen oldugu topraklari, daha dogrusu petrol sahalarini cetvelle çizerek paylasmak, oralarda uydu devletçikler kurmakti.
Ingiltere, Osmanlidan önce petrol konusunda Iran’i çok kolay yola getirmisti… 1901 yilinda Iran Sahi olan Sah Muzaffer,20 bin sterlin nakit para hediye ve 20 bin sterlinlik de hisse ile tam 60 yil, yani 1960 yilina kadar Iran petrol sahalarini Ingiliz sirketine kullanim hakki verdi.
Iran Sahinin peskes çektigi bu sahalar, Osmanli Vilayeti olan ve petrol yataklarina sahip olan Musul’a yakindi. Iste Ingilterenin istahini kabartan bu bölgeler için hasta adam denilen Osmanli tarih sahnesinden silinmeli, hep yok edilmesede, güçsüz tagatsiz birakilmaliydi.
Aslinda Osmanli çok daha önce çökertilmeye çalisiliyordu, ancak iyi bir istihbarata ve siyasi zekâya sahip olan sultan Abdulhamid, yaptigi diplomatik ve siyasi manevralarla Osmanlinin çöküsünü geciktirdi.
Simdi ise Amerika’nin simarttigi komsumuz Yunanistan habira silahlanmakta, Türkiye’nin gözünü korktma siyaseti gütmekte, Amerika’ya çok sayida üst kurma imkâni sunmaktadir.
Birinci dünya savasinda Ingiltere’nin gaziyla Venizelos (Megali idea)hahallerini gerçeklestirmek, Izmir basta olmak üzere ülkemizden toprak koparmak için ülkemize saldirmisti… Ancak Türk milleti Mustafa Kemal gibi bir lider çikarmisti, o lider orduyu yoktan var etmis ve hayalci Yunan’i denize dökmüs, komuta heyeti ve sancagini da esir almisti.
Venizelos Atatürk dostlugundan bahsedilir ya… Atatürk ülkesini savunan dünya çapinda bir liderdir… Venizelos ise Ingiltere’nin masasi ve simarttigi hayalperesttir. Çünkü Megali idea onun tarafindan tarih sahnesine konulmus, amaç ve emeli Istanbul, Marmara, Ege, Karadeniz gibi yerleri Megali idea denilen hayellerin gerçeklesmesiyle Yunanistana katmaya çalismak olmustur. Ama bu hayaller ham hayaller oldugu için, hem anadolu topraklarinda, hem de Kibris’da tarihe gömülmüstür.
