UZM. DR. ALİ COŞKUN


Az Kaldı Türkiyem !


Avrupa ülkelerinin toplam nüfuslarından bazı örnekler verelim: Ülkemiz 85 milyondan fazla, Almanya 83, Birleşik krallık 68, Fransa 65, İtalya 59, İspanya 47, Polonya 41, Ukrayna 37 milyon, Romanya, Kazakistan 20’şermilyon, Hollanda 18, Belçika 12 milyon; 10 milyon civarındaki 5 ülke ise sırasıyla: İsveç, Çekya, Azerbaycan, Yunanistan, Portekiz; 9 milyon civarındaki ülkeler sırasıyla: Macaristan, Belarus, Avusturya, İsviçre; 6 milyon civarındaki ülkeler: Sırbistan, Bulgaristan, Danimarka, Finlandiya, Norveç, İrlanda; 3 milyon civarındaki ülkeler: Hırvatistan, Gürcistan, Moldova, Bosna – Hersek; 2 milyon civarındaki ülkeler: Arnavutluk, Ermenistan, Litvanya, Slovenya, Makedonya; Lüksemburg 500 000 civarında, İzlanda 300 000 civarında diye nüfus kıtlığı görülmektedir.

Ülkemizde ise 85 milyon nüfus’un 22 milyon’u çocuk nüfus. Yani hamur gibi yoğurulabilir, eğitilebilir, geleceğimizi emanet edebileceğimiz harika bir nüfus çokluğu olarak ortaya çıkmaktadır. Sadece çocuk nüfusumuz bile, ayrı ayrı 40 Avrupa ülkesinin genel nüfusundan bile fazla.

 

Çocuk nüfus demek ‘’ gelecek ‘’ demektir!

 

Nüfusları tükenme noktasına gelmiş tüm Avrupa ve batı ülkeleri, gelecek endişesi ile, doğunun yetişmiş ve kültürlü tüm meslek sahibi genç elemanlarına panik ile saldırarak, onları ülkelerine davet ederek, günü kurtarma hesapları yapmaktadırlar. Gelecekleri karanlıktır, çünkü nesilleri tükenme noktasına gelmişlerdir, çocuk nüfusları yoktur.

 

Türkiye, hazine buldu!

 

Batı ülkelerinin nüfuslarının iflas ettiği, var olan genç nüfuslarının da alkol ve uyuşturucu bataklığında can vermek üzere olduğu bir zamanda, çocuk nüfuslarının ise olmadığı bir zaman diliminde, ülkemizde 22 milyon çocuk nüfus hazinesi var. Hazine var ama işlenmesi gerek. Bunun için önce alt yapıyı hazırlamalıyız. Bunun için yol üzerinden tüm zararlı öğeleri kaldırmalıyız. Ondan da önce nasıl bir gençlik istiyoruz bunun adını koymalıyız.

Özetle; ahlaklı, Allah ( C.C. )’tan korkan ve O’nun emirlerine uyan, dinini çok iyi bilen, merhametli, vicdanlı, mücadeleden yılmayan, çok çalışan, annesinin - babasının hayır duasını alan, al bayrağının ve vatanının aşığı olan, bilimden asla ayrılmayan, hurafelerle savaşan, içinde bulunduğu topluma tertemiz geçmişi ve aydınlık düşünceleri ile yol gösteren bir gençliğimiz olsun istiyoruz.

 

Bunun için önce alt yapı olmalı. Ortam hazır olmalı.

 

Önce de hepimizi kuşatan tehlikeli TV programlarından başlamalıyız. Bunun için ‘’ Kimin eli kimin cebinde, mafyatik ‘’ dizi-film ve programların hepsi yasaklanmalıdır. Özellikle topluma yanlış yol gösteren, aile değerlerimizi tahrip eden, ahlaksızlığı normalmiş gibi gösteren yayınlar, programlar ve filmler yasaklanmalı veya gece saat 01.00’den sonra yayına konmalıdır.

TRT 1’in yayın akışı gibi, Türk ve islam tarihini öven, gençliğe Ata’sını anlatan, bu topraklarda yetişen Mevlana, Yunus Emre gibi tasavvuf değerlerimizi anlatan, İbni Sina, Refik Saydam, Aziz Sancar gibi bilim değerlerimizi anlatan, Fatih Sultan Mehmed Han, Yavuz Sultan Selim Han, Kanuni Sultan Süleyman Han, Malkoçoğlu, Battal Gazi, Fatihin Fedaisi kara Murat, Osman Gazi, Alparslan, Oğuz Han gibi diziler, programlar ve filmler, aile ile birlikte TV seyredilen reyting saatlerine yerleştirilmelidirler.

 

Böylece ailelerin evdeki zamanlarında, ahlaklı ve hedefleri olan çocukları yetiştirmeleri daha kolay bir ortam dizayn edilmiş olacaktır. Güzel ahlak, dürüstlük ve terbiyenin temelleri ailede atılmalı, Tv yayınları ile de bu evdeki eğitim desteklenmelidir.

Bu ülkenin geleceğinin mimarı çocuklarımızı orta okulda, önce Çanakkale şehitliği, daha sonra da 1071’de bizlere Anadolunun kapısını açan, Malazgirt savaşının yapıldığı Malazgirt ovası, en son olarak da Osmanlı imparatorluğunun kurucusu Osman gazi türbesi ve Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün aziz naaşının bulunduğu AnıtkabirDevletimizin bütçesiyle ziyaret ettirilmelidir. Ata’sını bilen, Vatan’ın müdafası için şehitlik mertebesine ulaşmaktan geri durmayan dedelerini, bizzat Çanakkale’de ve tarihi mekanlarda ziyaret edip tanımaları, Devletimizin organizasyonu ve imkanlarıyla sağlanmalıdır.

 

Bundan sonra da top yekün ülkece eğitim ve kültür seferberliği yapmalıyız. Ama herkes katılmalı.

 

Amerika Birleşik Devletlerinde MARYLAND ‘da BETHESDA diye 67 000 nüfuslu bir ilçe var. İşte eğitim düzeyi olarak örnek alacağımız ilçe. Bu ilçenin nüfusunun % 10’u çocuk ve okullarına giderken, % 90’ı üniversite mezunudur ( Bachelors Degree lisans derecesi ).Toplam nüfusun % 29’u sadece üniversite mezunu, % 59’u üniversite üzerine doktora yapmış ( graduate degree ), % 2’si ön lisans mezunudur. Bu ilçenin apartmanlarının ilk bodrum katında güzel kütüphaneler var. Daha da çok okusunlar diye. İşte eğitim ve kültürel seviyede örnek alınacak ilçe modeli. Eğer 22 milyon çocuğu bu bilinçle yoğurursak, gelecek tüm yüzyıllar bizim olur.

 

Okullarımızdaki müfredat da bu güzel gençliğin yetişmesine imkan verecek, bilim temelli, hurafe dışlayıcı olmalıdır.

Şu anda bu 22 milyon mücevheri iyi kullanabilirsek, gelecek Türklerin olacaktır.

 

Bu gelişime örnek model olarak, benim de içinde yaşadığım güzel ilçe ÜNYE model yapılarak başlanabilir. Zaferler, azim ve istekle sonuca ulaşır. Yeter ki kararlı ve sabırlı olalım.

Az kaldı Türkiyem !

 

28.04.2024

Uzm. Dr. Ali COŞKUN

Ordu tabip Odası Başkanı

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593