İSMAİL CANBULAT


BAHARIN BEDELİ


 

Öyle mi sandin?

Bedelsiz mi gelir sandin bahari?

 

Öylesine!?

Olur mu cancagizim olur mu gaymaam…

Hiçbir sey bedelsiz olmadigi gibi bahar da bedelsiz gelmiyor. Bedel ödemeden yasanmiyor.

Bahar kelimesinin papatyali bir söyleyisi var; “Bahar geldi” derken, insanin agzindan, önce, o, ‘hayret ve sevinci ayni anda kisiliginde tasiyan’b” harfi degil, beyaz papatyalar dökülüyor…

 

BEDEL NE KI?

 

O bedel; bir güzellige, her gerçek güzellige, günesli güzel günlere ulasirken yasanan, ödenen sey!

Özlemeden, sabretmeden, çile çekmeden gelmiyor bak bahar da!

Soguklarla eziliyor önce insan ve tabiat… Karlar altinda kaliyor belki… Donuyor belki bir kismi, bedel ödüyor bahara ulasirken tabiat ve insan!

 

Ama her zaman sifali-besleyici bir kisin ardindan geliyor, günes ve çiçek doluyor hayat!

 

TABIAT VE INSANIN SIIRINI NE GÜZEL YAZMISTI ECE AYHAN!

 

Bahar yaklasirken “Yort Savul”daki siirleri geldi aklima… Bahar kokulu ama oldukça sert, insanin cigerine isleyen ne güzel siirlerdir onlar! Üsküdar geçer içlerinden, Istanbul geçer! Insanlar bambaskadir o siirlerde...

 

BAK SU MOR SU EFLÂTUN SU SARI SU BEYAZ BAHARA SEN!

 

Ufaktan ufaktan gösteriyor kendini simdilerde bahar…

 

Ali al, moru mor, lekesiz beyazi ve yesilinin yüzlerce çesidiyle!

 

Nasil da caka satiyor, nasil da saliniyor, nasil da pehpehleniyor indirilirken yeryüzüne…

 

Gel!

 

Artik hayatimizdaki her seyin bahar olmasi, ödenmis bunca zor bedelin ardindan, çokça ve her anlamda zor geçen bir karanlik kisin ardindan yasantimiza da baharin gelmesi umuduyla gel!

 

AMA O, BIR GELMIS GIBI YAPIYOR BIR GELECEKMIS GIBI!

 

Tam da gülümseyerek ona dogru kosarken biz, küüt! diye bir kar-kis esintisi daha!

 

Diyor ki aslinda bahar, lisan-i hâl ile; “Kolay gelmem öyle. Nazliyim. Öyle pat! diye gelemem. Hak etmen gerekir benim iklimimi…”

 

Çok bas agrilari da çektirir bazisina bahar daha gelmeden…

 

Savurdugu kokulari ve çiçeklerinin görünmez tozlariyla hayata küstürür bazen insani… Hapsu hapsu hapsuuu! 

 

Sonu güzeldir lakin bu hengâmenin…

 

Günessizligin ve soguk sert rüzgarlarin soldurdugu tenin ve ruhun birden bir çiçege asik olur!

 

Artik bedel ödenmis, sadece tabiatin degil, insan tabiatinin da iklimi degismistir…

 

BAHAR GELMISTIR ARTIK! ZORLUKLARDAN GEÇEREK GELMISTIR. O YÜZDEN DE TADINDAN YENMEZ!

 

O yüzden sevinçle sarar bedenini, ruhunu…

 

O yüzden kokusu degisir hayatinin….

 

Bu kadar beklentinin, bu kadar karanlik günlerin ardindan geliverdigi için de çok tatlidir.

 

Çok sirin, çok güzeldir; tipki güzel zorluklarin ardindan cosku ile gelen bayramlar gibi!

 

Bahar bayramdir.

 

Bayram gibi kokar.

Bütün bayramlarin “bahar gibi” koktugu gibi.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593