Bütün siyasetçilere sanki özel bir merkezden şu söyleniyor;
“Sakın hiçbir şey için –olmaz- demeyin. “
Siyaset yaptığım yıllardan da bilirim.
Siyasetçi asla –olmaz- kelimesi kullanmaz.
Kullanan var ise de siyasette çok kalamaz… Tez zamanda “Abbas” olur.
Siyasetçilerle işi olan herkes bunu bilir. Ya da bilmek zorundadır.
-Olmaz- kelimesi çok yorar iş takip eden insanları.
Bu yüzden aşındırılır siyasetçilerin kapısı… Siyasi makamlar bu yüzden suyolu edilir.
İşi kolay kılan ise arkanda güçlü siyasetçi olmasıdır.
Eğer Ankara’da siyasette sözü geçen… Açtığı telefon –talimat- kabul edilen siyasetçi varsa arkanda, işlerin daha kolay görülür.
Böyle siyasetçileri oldu Ünye’nin.
Şükrü Yürür siyasette güçlü isimdi.
Telefonu açıp karşı tarafa “Emaneti boynuna” dediğinde akan sular dururdu.
Rahmetli Refaittin Şahin de…
İdris Naim Şahin de güçlü siyasi adlardı Ankara’da.
Havale ettikleri işler geri kalmazdı.
Bugün Ro Ro seferleri yapılan ve konteynır limanı olması için çalışılan Ünye Limanı varsa…
Ünye Üniversitesi kurulmasının yolunu açan İktisadi İdari Bilimler Fakültesi varsa…
Ünye Çevre Yolu varsa…
Bu gibi büyük işler, o üç siyasetçinin eseridir.
Ama şimdi artık öyle değil.
Ünye’nin güçlü siyasetçisi yok Ankara’da…
Bazıları –var- diyebilir, Numan Kurtulmuş adını söyleyebilir.
Doğru, AK Parti Genel Başkan Vekilliği gibi iktidar partisinde 2. adam gücünde Numan Kurtulmuş var…
Var olmasına var…
Var da, bu gücün Ünye’ye ne kadar faydası var?
Sn. Kurtulmuş’un gücünden Ünye ne kadar faydalanabiliyor?
Bırakalım gücünden yararlanmayı şuna bir bakalım… Sn. Kurtulmuş bizzat Ünye için verdiği sözleri ne kadar yerine getirdi?
Ünye Akkuş Niksar Yolu sözünü verdi seçim meydanlarında…
Ünye Konteynır Limanı sözünü verdi.
Ünye Üniversitesi sözünü verdi.
7 yıl geçti Numan Kurtulmuş’un verdiği bu sözlerin üzerinden.
Yapıldı mı bu işler?
Yapılmadı.
Çok daha önemlisi Sn. Kurtulmuş Kültür-Turizm Bakanlığı yaptı.
Ve bu şehrin kültür merkezi yok.
Bakanlığı döneminde küçük bir talimatıyla yapılabilecek kültür merkezimiz için aldırışsız kaldı.
Bu şehrin yapılmayıp yılan hikayesine dönen bir çok işi gibi kültür merkezi de yılan hikayesine döndü.
Şehrin merkezindeki temelini ot kök kapladı… Demirleri pas tuttu.
İşi takip eden siyasetçilerimizin gücü bir yere kadar yetebiliyor.
Başta da belirttiğim gibi hiçbir şeye –olmaz- demeyen siyasi makamların perde gerisi engellerinin önü alınamıyor maalesef.
Geçen hafta Ordu’ya Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy geldi…
Altınordu ilçesinde konuştu… Ordu’nun turizm potansiyeline dikkat çekti. Övdü, övdü durdu.
O sırada bir gazeteci Ünye Kültür Merkezi inşaatını sordu Bakana…
Bakan tek cümle cevap verdi; projeyi yeni açılacak ihaleyle hızlı şekilde tamamlamayı hedeflediklerini söyledi.
Dedim ya siyasetçiler hiçbir şeye –olmaz- cevabı vermez.
Bakanın bu tek cümlelik cevabı da bana öyle geldi.
-Olmaz- denmeyen, ama topun taca atıldığı bir cevap…
Niye derseniz?
Kültür merkezi inşaatını yapan müteahhit iş bıraktı.
Sonraki süreçte gereken bütün işler yapıldı.
Geçtiğimiz ay Maliye Bakanlığından, Kültür Turizm Bakanlığına yeni ihale için –olur- yazısı gönderildi.
Şu anda iş ihalenin yapılmasında…
Bakan diyor ki; “Yeni açılacak ihaleyle proje hızla tamamlanacak.”
İyi de Sn. Bakan ne duruyorsunuz yaptırsanıza ihaleyi… Bitirseniz ya şu işi, dediğiniz gibi hızla…
Bakanın tek cümlelik cevabı bana “garip” bir cevap gibi geldi.
–Olmaz- denmeyen, ama olması için aldırış edilmeyen bir cevap gibi algıladım.
Anlaşılan bizim Belediye Başkanımız, İlçe Başkanımız kültür merkezi için daha çok aşındıracaklar Kültür Bakanlığı kapısını.
Dedim ya, Ankara’da arkanda siyasi gücün yoksa zor bu işler.
Kalın sağlıcakla…


