Ismail daha küçücükken ilk dondurmasini 19 Mayis Gençlik Ve Spor Bayrami’nda, Ünye Cumhuriyet Meydani’nda yerdi…
O zaman bayramlar, son yillardaki gibi; sehrin meydanlarinda, halkla iç içe, coskuyla, tam da olmasi gerektigi gibi kutlanirdi…
Biz de hem güzel bayram gösterilerini, bandolari ve Avcilar Ve Aticilar Dernegi’nin “resmî geçitte” havaya tüfek atisini beklerdik! Ama en çok da, o seneki ilk dondurmamizi yemeyi!
Bu bayramlarda, bizim Çataltepe Gazuzlarini da bizzat satip harçlik kazanirdik, bol bol gazoz da içerdik… Ama dondurmanin yeri baskaydi!
Ünye’de o tarihe kadar havalar serin gittigi için, Babam Gazozcu Canbula Muharrem merhum, benim ve kardeslerimin 19 Mayis’tan önce dondurma yemesine müsaade etmezdi.
19 MAYIS’TAN ÖNCE DONDURMA YEDIGIMIZDE GENELDE HASTA OLURDUK BIZ CANBULA KARDESLER…
Bovazciklarimiz, sovuk dondurmaya karsi oldukça hassasti zaar ki, sevgili babamiz sagligimizi korumak için böyle bir tarih belirlemisti senenin ilk dondurmasini yememiz için…
Ünye Meydani’nda bu samimi bayrami-senligi seyretmek ve ilk dondurmami yiyebilmek; benim 19 Mayislarimin “masalsi anlari” olarak kaldi aklimda…
Ama acuk büyüyünce, “ilk dondurma yeme izni” 23 Nisan’a kadar düstü. Ki, zaten 23 Nisan’dan önce Ünye'de dondurma yapilmaya-satilmaya baslanmazdi. (Ya da ben öyle hatirliiim, bilmiiim:)
U zamanlar, 4 mevsim satilan hazir dondurmalar nerdeee!?
BENIM ÇOCUKLUGUMDAN HATIRLADIGIM DONDURMACILAR;
Asçi Hamit (Suyabatmaz) Emminin, 1960’li yillarin ortasinda ilk makineli imalata geçerek imalatina basladigi ROMA DONDURMASI,
Hüseyin Diktepe (Topçu) Emminin, Önceki adi Hacibekir Dondurma olan TOPÇU DONDURMA, (Seyyar arabasiyla da satardi…)
Ve yine, dogru hatirliyorsam, yazin seyyar dondurmacilik yapan, PAMUK SEKERCI CEMAL YILDIRIM EMMININ DONDURMASI idi…. (Elma sekeri ve çam isi seker, rengarenk macun da satardi o di mi?)
DONDURMADAN SONRA EN ÇOK AKLIMDA KALAN; “AKROBATIK ELIT JIMNASTIK GRUBU”…
70’li yillarda, Efsane Ali Kayadelen Hocamizin yönetiminde; Alpaslan Öz, Nedim Sider, Ismet Küçükoglu, Necmi Kocaoglu ve diger abilerin oldugu “AKROBATIK ELIT JIMNASTIK GRUBU”NUN gösterileri bizi bizden alir, bütün meydani coskuya bogardi.
Bi de minik bir sporcu vardi sari gafali, hareketli… Bizden anca bikaç yas büyük!
Delüriyduk biz una! Hayrandi bütün Ünye! O takla atarken, alkislarla yikardik ortaligi!
Gösterinin en sonunda kurulan insan kulesinin en üstüne de o çikardi. Gögsünden Türk Bayragini çikartip salladiginda ise kendimizden geçer, Türklügümüzle, vatanimizla ve o küçük adamla bir kez daha gurur duyardik!
O zor hareketleri sanki kendim yapmisim gibi, tepelere ben çikmisim gibi sevinirdim.
KIMDI O KÜÇÜK JIMNASTIKÇI?
Her sene iple çekerdim o yüzden hem 23 Nisan'i hem 19 Mayis'i…
O BIDILIGIN INANILMAZ BIR “IMZA HAREKETI” VARDI; Gavakdibi’nden Cücür’ün uriya kadar bütün Ünye Meydani’ni hiç duraksamadan geriye dogru parendeler atarak geçerdi! Bütün Meydan; 1-2-3! … 32-33-34! diye sayardi yüksek sesle!
Her seferinde müthis bir basariyla hiçbir hata yapmadan tamamlardi bu hareketi!
Peki kimdi o çocuk biliyor musunuz?
Daha sonra hisim oldugumuzu da ögrendigim, benim gazetecilik ve matbaacilik Üstadim olan Eski Milletvekilimiz Mustafa Hasan Öz’den baskasi degildi “o bidilik jimnastikçi!”
Hasan abi uzun yillar akrobatligi sürdürdü, tipki abisi Alparslan abi gibi…
Iste böyleydi benim çocukluk 19 Mayislarim sevgili dostlar!
Bayramimiz kutlu olsun!
(“MAYIS YEDIMIZ” VE “20 MAYIS DÜNYA ÜNYELILER GÜNÜ”MÜZ DE KUTLU OLSUN!
Bu arada; Gavakdibi Grubumuzun ve Grubun kurucusu Onur Simsek abimizin yillardir teklif ettigi; “20 MAYIS (Mayis Yedisi) DÜNYA ÜNYELILER GÜNÜ” olsun, teklifini ve kampanyasini da gönülden destekliim!
Siz de destekleyin de, “olsun!” taa gaymaaam…)
