ÇÖP, LİMAN, ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ, İKİ TEMEL, BİR YOL…
Yıllardır tartışılan konular. Hala dedikoduları ile birlikte konuşulup duruyor.
Neden Ordunun çöpü, ulaşımın oldukça zor olduğu İlküvez denilen bir mahallenin tepesindeki doğanın içine boca ediliyor. Çöplerin toplandığı noktalar ile İlküvez arasındaki ulaşım güzergahına bakıldığında bırakın doğa katliamını, harcanan onca mazot ve nakliyede kullanılan kamyonlarda oluşan onca yıpranma giderlerine bakıldığında hiç de fizıbıl olmadığı ortada.
BU NAKLİYEYİ YAPAN FİRMA KİM? BU NAKLİYEYİ BU FİRMAYA YAPTIRAN KİM?
Hani çöpün çoğu yakılacaktı. Diğer kısmı da ayrıştırılıp ekonomiye kazandırılacaktı.
NE OLDU DA BU ÇÖP İŞİ, YAKILMA VE EKONOMİYE DÖNÜŞME NOKTASINDAN DOĞANIN İÇİNE BOCA EDİLME NOKTASINA GELDİ?..
Ya liman... Limanla ilgili onca yatırım yapılması ilan edilmişken, yapılana bakıyorum da hiç de ilan edilen yatırımı karşılamış gibi gözükmüyor.
Bu dolgu işini yapan firma nereden nasıl bu işe sokuldu merak ediyorum.
Bir dedikodu var tabi... Ancak bu dedikoduyu kimse kale almıyor.
Dedikodusu bile olmasın denilen günlerden “boş ver, dedikodu olsa ne yazar, olmasa ne yazar... kale almayalım”, noktasına nasıl geldik?..
BU İŞİ YAPAN FİRMA KİM?
HELE PİYASADA DANIŞMANIM DİYE GEZEN BEYAZ SAÇLI ADAMLA BAĞLANTISI VAR MI?
Limanda bir de şu yükleme meseleleri var. Yine bir dedikodu. Daha öncekiler çekildi, yenisi geldi. Daha öncekiler niye çekildi? Yenisini getirenler kim?... Bu getirenlerle bağlantısı olan kim?.,
Ben soruyorum da dedikodusu da var tabi!..,
ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ’ne bakıp bakıp duruyoruz. Hep çalışmalar devam ediyor. İyi güzel de kardeşim, millet organize sanayi bölgelerini bir yılda hazırlayıp yatırımcıya sunarken, “otuz yıllık geçmişi olan” bizimkinin işi, araziyi yatırımcı kendi almasının üzerinden dört yıldır bitmedi. Bu ataleti anlamak mümkün değil…
Ünye Kültür Merkezi ayrı bir dert. Hala nasıl yapılamadığını anlayamadım gitti. Siyasi itibarı yerle yeksan eden bir duruma getirmiş olmasına rağmen bu ne pişkinlik anlayamıyorum... Bu pişkinliğin seçmeni olumsuz etkilediğinin görülmemesini hele hiç anlamıyorum...
Üniversite için tahsis edilen alana bir temel atıldı. O da öylece duruyor. Hiç bir ilerleme yok!
Huzur evi yapılacaktı. Arsası edinildi. Projesi hazırlandı. Devamı yok!..
ÜNYE-NİKSAR YOLU 1.000 TL İLE YOLA ÇIKAMIYOR... Oysa yirmi yıldır, Orta Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan bir yol olması hasebiyle öyle önem yüklemiştik ki... Hatta, ta Akdeniz’e iniyorduk... Şimdi ise ne yazık ki, sıradan bir yol muamelesi görüyor.
ÜNYE DEVLET HASTANEMİZDE önemli birimlerde doktor olmadığı ve ya gelen doktorun da bir süre sonra gittiği mevzusu aşikar değil mi? Tek çözüm var, otuz ilden fazla ili geride bırakan ve il olma iddiasında bulunan bir ilçe olarak, en azından hastanemizi bari il statüsü sınıfına sokmak. Gayet basit. Sadece bir imza işi…
TÜİK verilerine göre; son beş yılda altmışlı sıralardan, en sonunculuğa “en geri kalmış bir şehir” olduğumuz tespiti ise şöyle dursun…
Bahanemiz ne acaba? Pandemi, ekonomik kriz mi?... Krizin sadece Ordu için olmadığı aşikar... Reis gittiği illerde açılışlar yapıyor. Her bir açılış bir kaç milyarlık yatırımları kapsıyor.
Demek ki, her şeye rağmen diğer iller iyi çalışıyor. Devlet yatırımlarını şehirlerine getirmeyi bilmişler. E bunun için “yatırım isteme derdinde” olmak lazım. Bu derdi taşırken de, inatla ve hırsla yatırıma takipçi olmak lazım. Bir de sözde değil, gerçekte “muktedir” olmak lazım tabi...
Bütün yatırım beklentilerimiz boş çıktığına göre, sanırım, yerel siyasetten Ankara siyasetine kadar uzanan bir itibar sorunu yaşıyoruz...
En basiti bu itibar sorununu, yerelde Kamuda çalışan memurların vatandaşa yaklaşımında görüyoruz. Eskiden bir otokontrol ve disiplin vardı. Memur artık yerel siyasete itibar etmiyor. Vatandaşa saygısızlık son noktada. Bu da vatandaşın gözünden kaçmıyor...
Bu ayrı konu...
Şimdi reis Ordu’ya gelse ne açılışı yapacak? 15-20 milyonluk yerel imkanlarla yapılan ucuz binalar mı?
BARİ ORDU ÇEVRE YOLUNU SAHİL YOLU İLE BİRLEŞTİREN ON YILDIR BEKLEYEN TÜNELLERİ BİTİRMİŞ OLSAYDIK…
YALARKEN, YALLANIRKEN, BİR BEŞ YILIMIZ DAHA BOŞA GİTTİ YA, BUNA YANIYORUM...