Ünye, Osmanlı döneminde 1864’lı yılında il olmuş… Bir süre sonra ise 1869’da Samsun’a ilçe yapılmıştı.
TBMM, 1921 yılında yeni idari yapılanmayı görüşüyorken bizim bölgede Samsun, Giresun, Trabzon ve Rize’nin il yapılması kararlaştırıldı.
Giresun il yapılınca, o sırada ilçe olan Ordu da, ilçe olarak Giresun’a bağlanacaktı.
Ancak Ordu buna itiraz etti.
Bu itiraz öylesine büyüdü, öylesine gerildi, gerginleşti ki Giresunlu vekiller ile Ordulu vekiller arasında TBMM’de işin içine silahların da girdiği kavgalara dönüştü.
Bu kavgaların belgeleri TBMM kayıtlarında yer alıyor. Ben o kayıtları okuduğumda hayretler içinde kalmıştım.
Kavgaların daha da büyümesi endişesiyle TBMM’de hem Giresun’un hem de Ordu’nun il olması kararlaştırıldı.
Üstelik iller arası en az 100 km olmasından hareket eden TBMM, aralarında 40 km mesafe olan bu iki şehri istisnai olarak ister istemez il yapmak durumunda kaldı.
Ancak bir sorun vardı; Ordu’nun il olacak kadar ilçesi yoktu.
Bunun da tek çaresi vardı, Samsun’a bağlı olan Ünye’yi ve aynı şekilde Samsun’a bağlı olan Fatsa’yı Ordu’ya bağlamaktı.
Buna Ünye’de itiraz edildi, “Kabul etmiyoruz” denildi.
Bunun üzerine Ünyelilere, “Ordu il olana kadar kabul edin. Sonra ayrılırsınız.” sözü verildi.
Ünyeliler de bu söze inandı, “Emanet ilçe” olarak Ordu’ya katılmayı kerhen kabul etti.
Peki, söz tutuldu da sonrasında Ünye, Ordu’nun ilçesi olmaktan kurtuldu mu?
1921’den geldik ta bugünlere… Bir asır geçti, Ünye hala Ordu ilinde “emanet ilçe” olarak kalmaya devam ediyor maalesef.
Bu nasıl emanetse böyle… Sanki ”Katolik nikahı” kıyıldı aramızda, Ordu ile ayrılmak zinhar mümkün olmadı!
Bakalım tarihe, 1921 yılında Ünye, Ordu’ya ilçe yapılıyorken itiraz edenlerin içinde rahmetli dedem ve kuşağı yer almıştı.
Rahmetli dedem ve kuşağı, Ordu’ya ilçe olmaya karşı çıktıkları gibi, ilçe olmanın ardından bir süre sonra “Artık il oldunuz, bırakın yakamızı biz Ünye ilini kuracağız” diyen ilk kuşak olarak geçti tarihe.
Ardından babam ve kuşağı… Ordu’dan kurtulmak için mücadele eden, Ünye’nin il olmasının mücadelesini veren 2. kuşak oldular.
Sonra bizim kuşağın mücadelesi… İl olmanın siyasi mücadelesini de başlatan… 1980’lerde, 90’larda Ankara’da bu işin siyasi mücadelesini veren 3. kuşak olarak biz girdik devreye.
Şu anda da bizden sonraki kuşak… Arkasına kocaman bir Ünye şehri ve bölgesini alan… Bu iş için, “Olmazsa olmazımız” noktasından hareket eden 4. kuşak…
Bugünkü kuşak artık Ünye’nin il olmasını gerçekleştiren son kuşak olacak inşallah.
Niye derseniz?
Bu işin mücadelesini veren dedem ve babam kuşağının eli zayıftı… Karşı taraf güçlü ve bu işi önlemeye muktedirdi.
Bizim kuşakla birlikte elimiz güçlendi. Ankara’da Ünyeli güçlü siyasilerimiz oldu. Ancak olay siyasi görüldü. Ünyeliler, bu işi siyasetçilerin kullandığını düşünerek yürütülen çalışmalara şüpheyle baktı.
Dolayısıyla bizim kuşağın mücadelesi de başarısızlıkla sonuçlandı.
Gelelim bugüne, 4. kuşağın mücadelesine…
Bu dönemde çok önemli bir gelişme var, artık devlet bu işe “Olur” verdi.
Devletin resmi kurumu olan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yaptığı çalışmalar sonucunda il olacak ilçeler arasında Ünye’yi de gösteriyor.
Nitekim geçtiğimiz yıl Aralık ayında yaptığı açıklamasında ülkemizde il olmaya müsait 25 ilçe arasında Ünye’de yer aldı.
Biz bu TÜİK haberini geçtiğimiz yıl Aralık ayında Ünye Kent Gazetesi’nde yayımladık.
Haberle birlikte Ünye’de herkeste bir heyecan patlaması oldu.
ÜTSO Başkanı İrfan Akar’ın deyimiyle, “Ünyelilerin içindeki il canavarı kendini dışarı attı.”
Nitekim ÜTSO öncülüğünde STK’lar bir araya geldi, “İl olmak için çalışma” başlattı.
Bu çalışma son derece önemli…
Niye önemli?
Devlet, yeni il çalışması yapıyor. TÜİK’in bu konudaki çalışması ise bunu çok açık ortaya koyuyor.
Ayrıca, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Cumhuriyet’in 100. Yılı 2023’te 100 il, 1000 ilçe” söylemi bu konuda çok önemli bir işaret.
Ancak şu var… TÜİK il olacak 25 aday ilçe belirlemiş. Bunun içinden ise 19 ilçe, il olabilecek.
İşte bu yüzden önemli yapılan çalışma. Bu 19 ilçe arasına girebilmemiz için Ünye’de, Ankara’da… İlgili her yerde, her kurum ve birimde çalışma yapmamız gerekiyor.
Çok iyi hazırlanmalıyız. Tarihten gelen ve uğradığımız haksızlıktan doğan hakkımızı bu sefer kesinlikle almalıyız.
Bu konuda içimizden ve dışımızdan yükselen bazı olumsuz kanaatler, söylemler bizi hiç ilgilendirmemeli… Kulak asmamalı, işimize bakmalıyız.
Ünye, 1 asır önce “emanet ilçe” olarak katıldığı Ordu’dan emanetini artık geri çekmeli… Böylece, başkası için değil de artık kendisi için çalışan, kendisi için üreten bir şehir olmalı.
Kalın sağlıcakla…


