Youtube, Tik tok, ınstagram ve Facebook gibi erişim ağlarına sahip Amerikalı şirketler mahremiyet kapılarımızı tıklamadan ve saklamadan açıyor.
Birileri bizi gözetliyor.
Ben bu mecraların pek bilgilisi değilim. Âcizane gazetecilik yapmam dolayısıyla kısmen öğrendim.
Bununla birlikte tatbikî müptelası değilim, olmamda… Zira özgürlüğüme müdahale edilmesine çocukluğumdan beri karşı olmuşumdur.
Sadece bizim ülkemizde değil, dünya genelinde ciddi derecede internet bağımlılığından söz edebiliriz.
Dünyada şu anda 5 milyardan fazla insan sosyal medya kullanıcısı haline geldi… Bu küresel nüfusun yüzde 62,6’sı anlamına geliyor. Her yıl yüzde 5,4 büyüme oranıyla 259 milyon yeni kullanıcı sayısına ulaşılıyor.
Yetişkinlerin yüzde 84’den fazlası sosyal medya kullanıyor. Her gün 2 saat civarı sosyal medya başında geçiriliyor… Tabi tam bağımlılar için bu durum daha uzun zamanları içeriyor
Böylesine erişkinlerin başlarını sosyal mecralardan kaldırmadığı dünyada çocuklarımız için ne yapıyoruz?
Sosyal medyada mütemadiyen çocuk istismarı, cinsel istismarlar, sosyal medya zorbalığı gibi konularda her gün yeni sorunlar meydana geliyor.
Bu konuda ebeveynlerin sivil toplum örgütlerinin harekete geçmesi, Devletin önlem alması gerekiyor.
Tabi ki devlet bir şey yapmıyor değil… Ama daha fazla ve çeşitli önlemler gerekiyor.
Çoğu anne baba kendi rahatlarını düşünerek tablet, bilgisayar ve cep telefonlarına dadılık yaptırıyorlar. Sonrada oğlum sen neden konuşmuyorsun diyorlar.
Geçenlerde İstanbul’la gittiğim de hanımla bir boğaz tutu attık.
Karşımdaki bayanın yanımda oturan oğlu boğazın o eşsiz güzelliğine bir defa bile bakmadan tur sonuna kadar istisnasız hiç duraksamadan telefonuyla oynadı.
Bu çocuğa daha hangi değer yargılarını ve hayatın gerçeğini anlatacaksınız?
Şayet eğitimde köklü adımlar atacaksak internet bağımlılığı hususunda geç kalmamak şart.
Çocuklar bilgisayar başında hareketsiz kalarak sosyal olmaktan uzak kalıyorlar, kitap okumadıkları için yorum kıyaslama kabiliyetleri gelişmiyor, hem de hareketsizlik sebebiyle genç yaşta kalp krizi, tansiyon, diyabet gibi çeşitli hastalıklarla karşılaşıyorlar.
Çocuklar koşmalı, oynamalı, zıplamalı, sokak oyunlarını da bilmeli oynamalı. Aksi takdirde sosyal bir varlık olmaktan uzak tuhaf davranışlı bireyler olup çıkıyorlar.
Bir dövme modası başladı yayıldı. Yanlış anlaşılmasın, bu yüzden kimseyi hakir gördüğümüz yok.
Herkesin kendi tercihidir. Ancak diğer taraftan şunu söylemekten geçemeyeceğim: Yapmayın gençler! Bir arkadaşınız yaptırdı diye sizin de yaptırmanız gerekmez. İstikbaliniz var. Sağınız solunuz döğmeli olarak kim sizi işe alır? Bu yüzden fırsatların kaçmasına sebep olursunuz. İnsan kendi doğallığıyla güzeldir. Hadi şimdi gençsiniz yaptırdınız… Yaşlandığınızda o dövmelerle tuhaf görülmez misiniz?
Dövme ustaları bu sözlerime alınmasınlar tabi… Onlar bir iş kurmuşlar, para kazanmanın derdindeler.
Ama diğer taraftan her tarafı damgalı bu gençlerin istikbaline yazık değil mi?
Yaz geldi… Çekirdek kabukları kaldırımların dekoru olacak malum. Bu konuda cesur belediye Başkanlarına ihtiyaç var. Var mı şöyle gelecek seçimlerde oy kaybederim diye düşünmeden, kaygılanmadan, kaldırımlara kuru yemiş kabuğu atanların önce uyarılması, sonra ceza kesilmesi yöntemiyle bu yazın kaldırımların çağdaş insanlara ve şehre yakışır şekilde olmasını sağlayacak yiğit belediye başkanları?
Bunu başarsın belediye başkanı… Bütün Ünye’ye deniz kenarında mangal partisi vereceğim. Deniz, kum, güneş, benden… Etler sizden
