Ilimizde geçtigimiz hafta siddetli yagis vardi. Öyle ki bazi ilçelerimizde taskinlar yasandi, seller oldu.
Önceki gün Büyüksehir Belediyesi açikladi; yagisla birlikte Ordu’nun özellikle arka ilçelerinde 671 noktada heyelan meydan gelmis.
13 ilçede yasanmis bu heyelanlar…
Soruyorum; 671 heyelanda ne kadar toprak uçup yok olmustur?
Kimse böyle bir hesaplama yapmamistir eminim.
Ama söyle asgariden bir hesap yapalim… Her heyelan noktasinda 10 metreküp toprak kaybi olsun.
Bu kayip 671 noktada 6 bin 710 metreküp toprak kaybi demektir.
Bu da yaklasik 270 kamyon toprak kaybidir.
Dedigim gibi, bu en asgariden bir hesap. Aslinda kayip çok daha fazladir.
Aslinda bu konuyu sorgulamak, irdelemek gerek… Bu kadar heyelan neyin nesi…
Heyelan ki topragin bas düsmani…
Milyonlarca yilda olusan, bitkisel özellik kazanan toprak bir bakmissin heyelanla birlikte dereye dolmus… Dereden denize sürüklenmis…Yok olup gitmis.
Hiç unutmam 1960’li yillardi. Babam, yeni satin alip bahçemize kattigimiz bir arazinin bakimini yaptirmis… O yerin kenar bölgelerindeki kas, yamaç bölgelerinin sik agaçli, dibi diken baglamis kisimlarini temizletmis… Buralari findik dikmeye hazir hale getirmisti.
O siralarda yagan siddetli yagmurlardan olusan su akintilari bu kas, yamaç yerin topragini siyirmis, asagisindaki dereye… Oradan da denize sürüklemisti.
Bahçedeki bu durumu gören babamin yanindaydim. Bakti, bakti gözlerinden yas geldi; “Affet Allah’im, yanlis yaptim.” dedi.
Merak ettim, babama neyi yanlis yaptigini sordum.
Döndü bana bakti, gözlerindeki yasi kollariyla sildi; o kas, yamaç yerlerin agaçlarla, dikenlerle Allah tarafindan korumaya alindigini… Ama bunu, kendisinin bozdugunu, bu yüzden topragin uçup gittigini söyledi.
Hemen ayni gün babam, baska yerlerden söktügü çok sayida akasya ve kizilagaç fidaninin getirdi, bu alanlara dikti.
Akasya ve kizilagaç fidanlari çabuk büyüdü, oralar yeniden orman oldu. Agaçlarin kökleri topragi sardi sarmaladi, uçmayi önledi.
Demem o ki; bu kadar heyelan oluyorsa bunun tek sebebi bizleriz…
Bizlerin yaptiklari hatalardan, kusurlardan oluyor bu heyelanlar.
Findik alanlarimizi büyütmek için orman açiyor, dikenlik temizliyoruz ha bire…
Bir de çok daha önemlisi yol açiyoruz kasin, yamacin bögründe.
Yamaçta olusan, suyun toprak yüzeyinden akmasini saglayan sevleri bozuyoruz.
Yagan yagmurlardan akan sular yarilmis, bozulmus o sevlerde parçalanmalar yapiyor… Parçalanan toprak sulara kapilip sürükleniyor.
Bir de su oluyor… Belediyeler özellikle kirsal mahallelerde yol yapiyor.Bu yollarin kenarlarina su akisini düzenleyecek kanal yapmiyor. Yapsa da birçogu yeterli ya da dayanikli olmuyor… Sular bahçelere akiyor.
Ayrica vatandaslar bagindan bahçesinden topladigi çer-çöpü bu kanallara dolduruyor. Yagis oluyor, sular geliyor… Önünde bent olusturan bu çer-çöp yüzünden arazilere tasiyor… Bahçelerde heyelan meydana geliyor.
Evet, hata bizde, yanlisi biz yapiyoruz…
Sonra da hangi yagista kaç heyelan olmus, onlari sayiyoruz.
Toprak en kiymetli varlik. Canli hayatin yasama nedeni.
Ona yapilan kötülük insanin kendine yaptigi kötülükten baska bir sey degil.
Her taraf illa findik bahçesi olacak diye bir durum yok.
Istedigimiz yerden yol açariz, diye de bir durum olamaz.
Biz böyle diyoruz diye, yanlis yapanlar yanlislarindan vaz mi geçecekler?
Hadi bazilari anladi, vaz geçti. Yanlis yapanlara yenileri eklenmeyecek mi?
Bu isi takip eden, kontrol eden… Yanlis yapiliyorsa “dur” diyecek bir kurumu, kurulusu yok mu bu devletin.
Sordum, sorusturdum yokmus.
Diyelim ki bir yerde heyelan oldu, yüzlerce metreküp toprak uçtu gitti. Denize doldu, yok oldu.
Buna sebep olan kisi de belli. Gidip; su kisi arazisinde findik alanini büyütmek için orman açti, heyelana sebep oldu…
Ya da; su kurum yamaç alanda yol açti, bu yüzden toprak kaydi, dereye doldu, diyebileceginiz… Sikayet edebileceginiz bir kurum yok.
Kisacasi bu ülkenin böyle bir yasasi yok.
Ancak su oluyormus; heyelana yol açan kisi baskasina zarar vermis… Can, mal kaybina yol açmissa suç islemis sayiliyormus.
Yani, önemli olan toprak kaybi degil de kisinin ugradigi magduriyetmis.
Toprak hayattir…
Toprak canlilar için olmazsa olmazdir.
Toprak ülkelerin milli degerleridir.
Dogadaki bir avuç bitkisel toprak milyonlarca yilda olusmaktadir.
O halde korunmali… Yasalarla koruma altina alinmalidir.
Topraga yanlis yapanlar… Toprak kaybina yol açanlar cezalandirilmalidir. Hem de az, buz degil… Can yakan agir cezalara çarptirilmalidirlar.
Bunun için kamuoyu olusmasi çok önemli.
Bu arada çevreci kurum ve kuruluslara da ayrica seslenmek istiyorum… Heyelan konusunda… Heyelanlarin yol açtigi toprak kayiplari konusunda sizlerin de yüksek sesini duymak istiyoruz.
Kalin saglicakla…


