Evimizin çiçegi, gönlümüzün nesesi, duamiz, göz aydinligimiz çocuklarimiz bizim en büyük yasam sevincimizdir. Onlarsiz bir gün bile bize hasret olur. Onlar bizim mutluluk kaynagimizdir. Bazen acimiz, bazen üzüntümüzdür. Onlar bizim en büyük imtihanimizdir
Onlarla hayat güzellesir ve anlam kazanir. Evlatlarimiza karsi en büyük vazifemiz onlari Kur’an ve Peygamber ahlaki ile yetistirebilmektir. Onlara en güzel mirasi birakabilmektir.
Miras deyince aklimiza, mal-mülk gelir. Servet gelir. Hâlbuki en büyük serveti, en büyük mirasi Sevgili Peygamberimiz (as) söyle açikliyor “Bir anne babanin evladina birakacagi en büyük miras/servet edeptir. Güzel ahlaktir”. ( Tirmizî, Birr, 33; Ibn Hanbel, IV, 77.)
Bu gün, buna ne kadar da ihtiyacimiz vardir. Gözümüzden sakindigimiz çocuklarimiz ileri de istemedigimiz bir kisi olsun arzular miyiz? Insanlara saygisiz olsun, büyük-küçük tanimasin, yanlis kisilerle arkadaslik etsin, yanlis yollara sapsin… Bütün bunlari ister miyiz? Bunlarin hiç birini asla istemeyiz, tahammül bile edemeyiz.
Onlarin hayirli bir evlat olarak yetismeleri her anne–babanin en önemli arzusu ve görevidir. Onlari Peygamber ahlaki ile donatmak, onlari yanlistan uzak tutmak önemli bir sorumluluktur. Günün ilmi, fenni, teknigi ile donatmak gelecegimizin de insasi demektir. Insan geçmisine, tarihine bakarak bunu fevkalade görebilir/ögrenebilir.
Hem dogunun hem batinin kabul ettigi ve kitaplarinin bati üniversitelerinde yillarca okutuldugu sadece bir örnekten bahsetmek isterim.
Ibn-i SINA
On yasindayken Kur’an-i ezberledigini, fizik, metafizik ve tipta uzmanlastigini, onbes yaslarinda baska hekimlere danismanlik yapacak düzeye geldigini kaynaklardan ögreniyoruz.
Bizim asil dikkatimizi çeken konu, daha yedi-sekiz yasinda Kur’an-i ögrenmis olmasidir. Sonra hafiz olmasi, Kur’an-i Kerimi bastan sona ezbere bilmesidir. Kur’an egitimi zekânin açilmasi demektir. Kur’an-i anlamak yaratilis gayesini, ögrenmek demektir. Kur’an egitimi disiplin ve basari demektir. Kur’an olmazsa olmaz hayat rehberidir.
Iste din egitiminin gerekliligi bir ihtiyaçtan öte, fitri bir zorunluluktur. Kisilerin tercihleri farkli farkli olabilir. Çünkü yaratilis gayemizde kendimizi tanimamiz ve bizi yaratan Allah’i bilmemiz vardir. Çünkü yaratilis gayemizde, iyiyi-kötüyü, dogruyu-yanlisi, helali-harami, günahi-sevabi bilmek, ögrenmek ve dogrusunu tatbik etmek, yasamak vardir.
Bu da ancak daha küçük yaslarda alacagimiz egitimle ögretimle mümkün olur. Aslinda her anne –baba bu ihtiyaci görmekte ve zaman zaman bunun eksikligini hissetmektedir.
Bu ihtiyaç dünya kuruldugundan bu yana oldugu gibi, kiyamete kadarda devam edecektir.
Bu gün bu ihtiyaca cevap verecek, Diyanet Isleri Baskanligimizin uhdesinde il ve ilçelerde açilan 4-6 Yas Kur’an Kurslari ve diger Kur’an kurslaridir.
Bu kapsamda Ünye ilçemizde de her mahallede 4-6 Yas Kur’an Kurslari açilmistir. ‘’Mahalleler Senleniyor’’ basligi altinda yapilan çalismalara destek veren bütün kardeslerimize tesekkür ediyoruz.
Anne-Babalarin talepleri halinde en yakinindaki kursa basvurduklarinda çocuklari buralarda egitim ve ögretim görebileceklerdir.
Bu maksatla Ilçe müftülügü olarak hazirladigimiz tanitim kitapçiklarimiz, insanimizin hizmetine sunulmustur. Velimiz kendisine en yakin Kur’an Kursunu buradan takip ederek istedigi hocamiza çocugunu emanet edebilecektir.
Müftülük veli isbirligi ile çocuklarimizin degerler egitiminden geçerek hayata baslamalarini temin edelim. Onlarin donanimli, akliselim gençler olarak yetismelerine hep birlikte katki saglayalim.
Bu hizmetler dün oldugu gibi bu gün de olmali ve artarak devam etmelidir. Bizde ilçe müftülügü olarak insanimiza, yarinlarimiz olan yavrularimiza, gençlerimize yararli/faydali olmayi umuyor, bir baska yazimizda tekrar bulusmak üzere Allah’a emanet olunuz diyorum.


