HAKAN ŞAŞMAZ


ÇOCUKTA BEYİN &ZEKA GELİŞİMİ VE HER YÖNÜYLE ÇOCUK VE AİLE EĞİTİMİ “EMPATİK HİKAYELER VE EĞİTİME BAKIŞ AÇISI”(31)


b. İyot minerali, sinir sistemi açısından çok önemlidir. Çünkü iyot yetersizliği olan gebelerin çocuklarında zeka; geriliği görülme riski çok yüksektir. Bebeğin beyin gelişiminin, gebeliğin ilk üç ayında büyük bir kısmı tamamlandığından dolayı da, bu süreden sonra uygulanan tedavinin veya yanlış beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesinin bir anlamı yoktur. Zeka geriliğinin yanı sıra, iyot yetersizliği düşük ve ölü doğumlarla da ilişkilidir. İyodun en iyi kaynakları, deniz ürünleri ve iyotlu tuzdur. İyotlu tuzun iyot içeriğinin zarar görmemesi için, karanlık ve serin bir ortamda ışık geçirmez şişelerde veya kutularda saklanması gerekir.

c. Çinko, beyinde yer alan beyaz ve gri maddede bulunduğundan ötürü sinir sistemi için önemlidir. Yetersizliğinde, beyin gelişiminde gerilik oluşabilir. Çinkonun en iyi kaynakları, et ürünleri ve deniz ürünleridir.           

Anne sütünün çinko içeriği yüksek olduğundan dolayı bebekler için iyi bir kaynaktır.

DİKKAT: Beyin gelişiminde deniz ürünleri ve ceviz gibi gıdalarda bulunan ÖZELLİKLE Omega 3 ve Omega 6 yağlarının çok önemlidir.(Semiz otunda hatırı değer bir miktarda Omega 3 vardır.)

 British Columbia Üniversitesi'nden epidemiyolojistler ve Amerikan Psikoloji Derneği'nin yaptığı çalışmalar, çocuk eğitiminde yeni fikirler doğurmuştur:   

Bu çalışmalara göre, beyin ve beyindeki sinir bağlantıları, çocukluğun ilk yıllarında anne-baba ilgisine göre şekillenmektedir
       Hatta; bizim için önemli olmayan küçük bir oyun, bazen çocuğun entelektüel gelişimini sağlayan, beyin sinir ağlarının gelişimini artıran önemli bir faktör olabilir.

Anneler bebeklerine bilişsel, iletişimsel, duygusal, fiziksel ve sosyal gelişim için gerekli olan uyaranları sağlamakta ve deneyim fırsatları sunmaktadırlar (Bakkaloğlu

ve Sucuoğlu, 2000, s.48). Gerekli olan uyaranlar verilmeyen çocukta gelişiminde gerilik olabilir. Çocuk ve çevresindeki kişilerin fiziksel teması çocuğun duygusal gelişimi için önemlidir. Örneğin; Rowshan (1998, s, 77)’ın naklettiği

örnekte “Anna” isminde gayri meşru bir çocuk vardır ve annesi ondan utanmaktadır. Bu yüzden annesi onu terk etmiştir. “Anna” beslenmesi dışında hiçbir kimse tarafından ilgi görmemiştir. Çoğu kere yalnız başına bırakılmıştır. Daha sonra bu davranışlar yüzünden “Anna”nın yürüyemediği ve konuşamadığı fark edilmiştir.   

Beyin, bebekliğin her aşamasında uyarılma derecesine bağlı gerekli sinir bağlantılarını kurar. Çocuğun gülmesi, gıgıldama, mırıldanma, sesler çıkarma değme, elleme, tutma,  bırakma, koyma, alma, itme, çekme, atma vb gibi hareketleri, birbirini tamamlayan ve izleyen sinir, kas ve kemik gelişimine bağlı olarak gelişir. Yani çocuğun duyu organları yoluyla sinirlerinin uyarılması derecesi onun yeteneklerinin ortaya çıkarılmasını ve geliştirmesini sağlar. Ancak bebeğin ilk adımları için tebrik edildiğinde, sevinci onunla paylaşıldığında, beyinden damla damla salınan nörokimyasallar bir sel haline gelerek sinir bağlantılarını çelikleştirirler. 
      Eğer, bebeğin başarılarını ve onun için çok önemli olan (sizin için basit olabilir) keşifleri görmezden gelinir veya her seferinde farklı farklı tepki gösterilirse, beyindeki sinir bağlantıları güçlenmez. Hatta; bebek yeni başarılar ve keşifler için isteksizleşir. 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593