Ceza almış insanların ortak özellikleri araştırıldığında suçluluğun oluşmasında ve gelişmesinde temel unsurun aile yapılarındaki herhangi bir eksikliğin çocukta zamanla yerleşmesidir. (burada temel eksiklik yukarıda da değinildiği gibi “sevgi” eksikliğidir)
Bu olumsuz ve bastırılmış duygular, insanın zayıf olduğu bir durumda ortaya çıkarak onun suç işlemesine neden olur. (şaşmaz)
Çocuk yuvalarındaki çocukların davranışları incelendiğinde; sevgi, güven değerli hissedilmeme gibi eksikler onların gelişimlerinde bozukluklara yol açmaktadır. Ruh ve sinir sağlıklarının bozulduğu göze çarpmaktadır.
Şu vereceğim örnek ne kadar destekleyicidir. Geçen sene okuduğum bir gazete haberinde Rusya’da ormanda bir kulübede yaşayan anne ve küçük oğlu çok dikkat çekicidir. Yıllarca herkesten uzak bir ormanda yaşayan anne çocuğun toplumdan uzak yaşamasından daha ilginci, eğitim ile ilgili nereden başlanması gerektiğine dair bizlere açıkça bilgiler vermektedir. Olayın dikkat çeken yönü anne hem sağır hem de dilsizdir. Anlaşıldığı kadarıyla anneden başka kimsede uzun yıllar evde kalmamış. Bu durumda nasıl bir çocuk gelişimi beklersiniz. Evet çocuk garip garip sesler çıkarıyor. Ama çıkardığı tek ses kuş sesi. Bu nasıl mı oluyor? Evet anne, çocuk dışında evdeki üçüncü canlı nedir biliyor musunuz? Kuş evet kafesteki bir kuş. Bu olay bir masal, bir hikaye değil evet bu gerçek bir olay. Çocuk nasıl bir ortamda bulunuyorsa duyu organları da o ortamın şartlarına adapte olur, gelişir, değişir ve olgunlaşır. Eğitimin mihenk taşı da budur. İşte her canlı bulunduğu yerin koşullarına ayak uydurur yani adapte olur. Bu ise eğitimde çevre ve ailenin önemini bize açıkça göstermektedir.
Şimdi yetişkin bir insanın prototipi olan çocuğu daha iyi anlamayı sağlayacak sorulara geçmeden önce herkesçe çok iyi bilinen bazı bilim adamlarının geçmişine doğru yolculuk yapalım. Bu yaşamlara biraz dikkat edildiğinde eğitim ve öğretim konusunun daha iyi anlaşılması için, kendi hayatımıza dair ipuçları verecektir, sanırım.


