Olduğu yer ile olmak istediği yer arasında çok fazla fark olan insan içsel olarak huzursuzluk yaşar. Bu huzursuzluk çok farklı şekillerde dışa vurulur. Öfke patlamaları, davranış problemleri, ilişkilerde sorun yaşama, bedensel rahatsızlıklar gibi durumlarla ya da depresyon, kaygı bozukluğu gibi tanılarla karşımıza çıkabilir.
Kişi çoğu zaman bu huzursuzluğa sebep olan durum ile yüzleşmekten kaçınabilir ya da bu durumun farkında olmayabilir. Ancak bu huzursuzluk nedeniyle verdiği tepkiler ya da yaşadığı rahatsızlıklarla baş edemediği noktada çözüm aramaya, doktor doktor gezmeye ya da psikoterapi almaya karar verebilir.
Kişi asıl ihtiyacını fark edemediğinde ya da ihtiyacının farkında olup da kendisi için bir şeyler yapamadığında bu çaresizlik ile baş etmek için kendince yollar geliştirecektir. Bazen kurduğu yanlış ilişkiler, geliştirdiği bağımlılıklar, kendini çok fazla işe verme, etrafındaki insanlara kendini feda etme, kendinden uzaklaşarak çok yüzeysel ilişkiler yaşama gibi durumlarla kişi problemle başa çıkmaya çalışabilir. Bu yöntemler maalesef çoğu zaman işlevsel olmayan ve kişinin asıl problemden kaçış için başvurduğu yollardır. Ancak asıl mesele hep orada bir yerdedir. Kişinin kendince geliştirdiği çabaların maalesef çoğu zaman işlevselliği olamamaktadır.
Kişinin her şeyden önce içsel çatışmalarını, huzursuzluklarını kabul etmesi, ‘sağlıklı bir yetişkinin’ kendi içinde ya da çevresi ile çatışma yaşamasının normal olduğunu bilmesi gerekir. Herkesin yetişme döneminde maruz kaldığı yanlış yaklaşımlar, travmatik yaşam olayları olabilir ancak, yetişkin rolümüzle önce kendimize cesaretle bakabilmeli ve sonrasında kendi kendimizi kabul ederek adım adım yüzleşme ve çözüm yoluna gitmeliyiz.
Bu her zaman kendi çabamızla olmayabilir, bazen profesyonel bir destek almak gerekebilir. Asıl meseleleri yok saymak, görmezden gelmek, -mış gibi yapmak, geçici ve işlevsiz yollara başvurmak yerine, çatışmalarımızı önce kabul eder ve kendimize, tepkilerimize, etrafımızda olup bitenlere kabul göstermeyi denersek, sonrasında farkındalık mümkün olabilir. İhtiyaçlarımızı ve değiştirmemiz gereken yönlerimizi fark ettikten sonra olmak istediğimiz yere doğru adım adım ilerlememiz mümkün olabilir.
