İNCİ ÇETİR


Dost Zorbalığı!


Inanilmasi ne güç artik insanlarin hangi duyarlilikta seni yönetmeye çalisiyor olmalari. Zorbaliklarin zirvesine çikarip bir anda bosluga saldiklari o hissiyat. Akran zorbaligi degil bundan kastim, bildigin düpedüz görgü eksikligi ve beraberinde getirdigi tüm iyi niyetlerden kayiplar...

Saçma sapan girdaplarda bogulduklari halde yine inatla kendileri gibi pesinden sürüklenmelerini istedikleri bir sürü, sürü toplulugu adeta..

Zevk aldiklari tek sey yalniz kendi ellerinde olsun isterler..

Seni maglup edeceklerini düsünüp en hassas halkadan, yani seni zaaflarindan vurmaya çalistiklari o an onlarin en haz duyduklari andir.. Görüp görebilecekleri tek sey o anda duyduklari saniyelik haz iken, alay mermilerine çivi gibi kazimaya çalistiklari üç bes saniyelik, hiçe katilan eglenceden ibaret sandilar gerçek yasami, gerçek dostluklari…

Kayda deger hiçbir katkilari olmamis bunca zaman oysa ki kendilerine.. Üç bes dedikodu, üç bes çekememezlik ve hazimsizlik…

Görsel alay ve beraberinde getirdigi yalanci kahkahalar ve sonrasi koca bir bosluk. Yalniz kalmak, yalnizlasmak, yalnizlastirilmak…

Oysa ki kendini sevmekten baslamaz mi önce insanoglu. Kendini sever, kendini kucaklar..

Sonra etrafini, sonrasi da dünyasini…

Siki sikiya baglanir kendi iç dünyasinda insan dedigin.. Kendi yönettigi bir yasamin, varsayimlarla dolu duraklarinda duraksarken bile yitirmez umudunu.

Yasamaktir gayesi, yasatmaktir da asilda asil olan güzellikleri..

Dost zorbaligini dahi bilmez kendini bilen insan..

Gelip geçici basit kahkahalarda da bogulmaz. Kanmaz kolay kolay da ucuz gösterilere, yapmacik sahte tebessümlere…

Çünkü insan olmaktan geçer tüm bunlar…

Ve öncelik de kendin olmaktan geçer insan olabilmek…

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593