-Dogan Beyin anisina saygiyla-
Mektuplar eskide kaldi Dogan Abi
Artik yok kalemin kâgidin modasi
SMS, WatsApp, Facebook falan var artik
Instagram, Messenger vb.
Hani yine de yaziyorum, eski kafali olarak
Ya da tasra sogugunda bir münevver olarak madem
Tasra karanliginda tas oluyor insan
Bilgisizlik, saygisizlik-sevgisizlik çölünde
Sudan çikmis balik misâli
Karincalara yem oluyor
Metropôlde de huzur yok
Gökdelenlerin askisinda
Dünyada bir garip oluyor âdem
Adem ile âdem arasinda bir hâl
Dürüst adama dar geliyor her yer
Zira öyle çirkin, öyle kokusmus ki insanlar
Bunlarin günâhini nasil tartacak mizanlar
Sürgün etsen bunlardan kaçar Hizanlar-Fizanlar
Kim anlar garipleri bu dünyada garipler anlar
Çoklarina göre saçmalik bu iç çekmeler
Duygulanmalar bosa, bu maddeci, esyâ-perest dünyâda
Bu kadar çikarcilik, bu denli ikiyüzlülük
Görülmemistir Kahpe Bizans’ta bile
Bir ugursuz, bir suursuz, bir lümpen, bir snop
Bir züppe ortalik, prim yapmis maskaralik
Kimi zebânî gibi ortalikta kimi gulyabânî
Kimi hortlak, kimi pörtlek
Kurbaga gözlü olmus ikiyüzlüler
Riyakârlar timsah gibi gezmekte
Bukalemun gibi kimi kalemler
Lânet olsun bu kalemin diyor
Tutana mürekkeple yazar yeri
Yazdiklari yalanlar olsun onlara
Mezar yeri, rezîl, ahlâksiz, pislik tipler
Dolmuslar ortaliga
Sanki Seytân-i Lâin’in pazar yeri
Mürekkebe lagim karisti Dogan Abi
Sayfalara sizdi petrol
Denize yayilan tanker atiklari
Kaynak sularini kirletti ruhlarin
Varsa yoksa Amerikan Dolari
Euro Meura Avro
Birlesik Krallik döndü Sterlin’e
Bu arada, ahlâksizlar ahlâk kursu açti
Inanmayanlar inanç kursu
Hirsizlar namus dersi vermekte
Dünya çok gariplesti
Çakal, tavuga güvenlik ögretmekte
Atmaca takip ediyor havadan
Yilan dinliyor yerden
Beyaz ikrah etmis kirden
Çok da resmî oluyor mektup ama
Dünyanin resmi de bu
Düsünsene Emperyalistler çikmis kürsüye
Nâzim Hikmet okuyor tövbe hâsâ
Nâzim’in kemikleri sizlamaz mi
Düsünsene ömründe eûzü dememis,
Besmele çekmemis
Gelmis, Seytân-i Lâin’le mücâdele anlatiyor
Ormanlari talan eden, yesili yalan eden
Çevrecilik dersi veriyor
Siyanürle maden arayan
Yer alti sularini korumanin
Erdemini anlatiyor
Nâzim’in nazmini temellük ederek
Yok etmek istiyor emperyal
Nâzim’in nazmina zulmediyor
Kirlenmis rûhuyla
Düsünsene Trump okusaydi
Memnun olur muydu Nâzim
Veya Bush veya
Alman Sansölyesi okusaydi
Memnun olur muydu Nâzim
Führer, Goebbels
Okusaydi…
Mutlu olur muydu Nâzim
Insanlari gaz odalarina atan
Kursuna dizen
Hitler okusaydi
Memnun olur muydu Nâzim
Pekiyi Gazze’de katliam yapanlar
Okusaydi memnun olur muydu Nâzim
Göçmenleri Akdeniz’de, Ege’de boganlar
Okusaydi memnun olur muydu Nâzim
Ya da diyelim üzüm üreteni, patates-sogan üreteni
Findik Üreteni sömürenler okusaydi
Memnun olur muydu Nâzim
Kayisiyi dalda, sekerpancarini yerde birakanlar
Okusaydi memnun olur muydu
Veya diyelim Ege’de zeytin agaçlarini sökenler
Kuzey Ormanlari’nda milyonlarca
Agaç kesenler
Ya da diyelim Tuz Gölü’nü, Salda Gölü’nü
Yahut Eber Gölü’nü kurutanlar okusaydi…
Söyle diyelim HES’çileri
Sever miydi Nâzim
Dereleri, irmaklari kurutanlari
Denizleri kirletenleri
Insan yerlesimlerini çöplük edenleri
Sever miydi Nâzim
Nâzim okumak için, temizlenmek gerekir
Emperyalizme karsi
Teslîm olmamak veya teslim olmamis olmak
Nâzim’i okumak için rûhen özgür olmak
Sevgiyle dolu olmak, yer alti suyu gibi
Kaynak suyu gibi duru
Insan ve doga sevgisiyle
Bulmak huzûru
Barisçil, kardesçil
Insancil
Özgecil
Dolardan Euro’dan çok sevmek insani
Gayrimenkullerden, menkullerden
Banka hesaplarindan, repodan, depodan
Faizden, reeskonttan
Vâr olan her seye tapu çikarmamak gerek
Her seyi üstüne kaydetmemek
Baskasinin mutluluguyla
Yetimin, yoksulun sevinciyle
Mutlu olmak
Garibin, öksüzün, sahipsizin yaninda
Ben bunlari söylüyorum ya
Sen beni hiç dinlemiyorsun Dogan Abi
Aklin fikrin Ulvi’de
Sen onu Denizbilimleri’nde okuttun
O geldi Insanbilimleri’nde çalisiyor
Toplumbilimleri’nde
Haberbilimleri’nde…
O da hakli; denizde balik
Toplumda insan
Denizde su ve tuz
Insanda sevgi ve saygi
Sen Ulvi koydun adini
Belli ki Ulvî olsun diye
Âilesi için harbiden Ulvî oldu
Sen sagken, güç zamanlarinda
Çok gerilip agliyordu senin için
Âdetâ ve hâsâ baba-tanri’ydin onun için
Öldün hâlâ agliyor senin yokluguna
Eksikligini dolduramiyor haberle, medyayla
Demek ki baba gibi devlet yokmus
Gerçi ben 1998’den beri biliyorum
Yâni babam öldügünden beri
Eh Ulvi-cagiz de ögrendi babasizligi
Kaç yasinda olursa olsun ezik oluyor insan
Babasiz… Temelsiz, çatisiz, yüzen bir ev gibi
Hissediyor kendini
Dalganin, rüzgârin nereye götürecegini bilemeden
Güç dile ogluna, erdem dile, basari dile
Bos yatma yattigin yerde, esenlik dile
Önceden gönderdigim selâmlari ilettin mi
Simdi Niyazi Akincioglu’na selâm söyle
Avukatti, sairdi, yaman adamdi Trakya’da
Hüseyin Avni Cinazoglu’na selâm söyle
Avukatti, sairdi Safranbolu’da
Orhan Veli’ye
Ve selam söyle Melih Cevdet’e
Ve Oktay Rifat’a
Avukatti o da
Ve Attilâ Ilhan’a
Ki hukuku yarim birakmis
Ercüment Uçari’ya
Avukatti o da
Refik Durbas’a
Enver Gökçe’ye
Tamam artik bunlari bulman çok sürer
Daha çok yük olmayayim
Sen selâmlarimi dagit
Tek tek
Hepsine
Su dagitir gibi
Saka ol selâmlarima
Sen o islere bak,
Ben sana dünyâdan haber ederim
Ha bu arada,
Geçen gün toplastik:
Âsik Çira, Azîz Yusuf,
Güldürük, Yoksul Irfânî de gelmesin mi
Elinde çantasiyla bizim Avukat Irfan
Su Rüzgârin Fili diyorlar hani
Çok mesgul, hep kosusturmada
Telas, telas, telas nereye kadar
Dinletemedik, durmuyor bir arada
Güvenç Gençender var eskilerden
Sen tanimadin onu
Bir de Onur Akaryildizlar
Ali Temel Yusufoglu’ya tanismis miydin sen
Berk Simsek vardi bir de en genci
Su Uzak Tayfasindan
Neyse. Bunlar devamli demli çay içiyor.
Küçük çay bahçelerini, çay ocaklarini
Seviyorlar, çinar altlarini
Iskele rüzgârini
Kusûra bakma lâf uzadi.
Hosça kal, esen kal,
Saglicakla kal!
Not: Siirin özgün tarihi 12 Temmuz 2019’dur.